BİG BROTHER

13

(Gözlüğü arkada tutan kafanı öpem çocuk!😘...hele böyle abim olsaydı...hele hele olsaydı! Streç filme sarıp buzluğa kaldıracaktım😅)

Sabah abimin yatağında uyanmıştım. Bol bol abim kokuyordu. Yatağından çıkıp odama gittim. Telefonumu yatağıma atıp duş aldım ve odama geri gittim. Hazırlanıp kahvaltıya oturdum. Hızlı hızlı yemek yiyip evden çıktım. Durakta yaklaşık 5-10 dakika bekledikten sonra gelen otobüse bindim ve okula gittim. Okula girer girmez gözüm yine Kim Tan'ı ya da Soobin'i aradı.

Subinnie😳: Yeri-ah! Ölüyoruuuuummm!...

Ben: Ne?

Subinnie😳: Hastayım. Bugün okula gelemeyecem...karnım çok ağrıyor!

Ben: Hmmm anladım!
Geçmiş olsun😍
İlaç aldın mı?

Subinnie😳: Aldım...hocalar sorarsa söylersin
Ben uyumaya devam edecem.
Byee~👋

Ben: Olur söylerim😕
Kendine iyi bak😉
Byee~👋

Mesajıma görüldü alıp ekranı kapatırken birine çarptım. Kafamı kaldırıp kime çarptığıma baktım. Bu benim sevgilimdi.

-Neden bu kadar dalgınsın?
-Soobin hastaymış. Bugün gelmeyecekmiş. Onunla konuşuyordum😊! Omo! Dudağın...dudağına ne olmuş?
-Bir şey yok😊
-Dudağın patlamış! Biriyle kavga mı ettin? Kötü görünüyor!
-Yok bir şeyim...
-Var...
-Yeri bir şeyim yok dedim😉 iyiyim ben.
-Benden bir şey mi saklıyorsun? Dudağına ne oldu?
-Dün annemle biraz atıştık o kadar.
-Ne? İyi misin? Başka bir yerinde bir şey yok değil mi?
-Hayır hayır bir şeyim yok!
-Dudağına krem sürdün mü?
-Annem sürdü. Deyip gülümsedi ve önden ilerledi. Arkasından ilerledim. Hafifçe bana dönüp elimi tuttu.

-Arkamda kalma. Küçücüksün. Kaybolacaksın😊diye gülümseyi tekrar önüme geçti. İşaret parmağını tutmuştum o da önden ilerliyordu. Babasının elini tutmuş kız çocuğu gibiydim😅

Okula girince elini bıraktım o da elini cebine koyup önden önden yürüdü. Hızlıca yürüyüp önüne geçtim ve sınıfa girdim. O da arkamdan geldi. Sınıftaki birkaç kişi dedikodu peşindeydi. Kim Tan ve ben sınıfa girip oturduk. Telefonumuza sınıfça bildirim geldi. Bildirimi açıp baktım. Okulun ınstagram sayfasındandı. Az önce Kim Tan'ın baş parmağını tuttuğum zaman biri fotoğrafımızı çekip siteye koymuştu.

"Kim Yeri ve Nakil öğrencinin yeni aşkı: Çok sevimliler!.."

Haber başlığını görünce donup kaldım. Sınıftakiler arasında fısıltılar başlamıştı. Telefonla bakışıp duruyordum. Sonra Kim Tan'ın sesini duydum...

Kim Tan:
-Boşuna fısıldaşmayın. Doğru! Yeri ile sevgiliyiz. Dedi. Kafamı çevirip ona bakmıştım. Heyecan yapmıştı. Yüzünden okunuyordu. Cümlesini bitirip bana baktı. Sonra ayağa kalkıp yanı başıma geldi ve elimi tutup beni ayağa kaldırdı. Sınıftakileri etrafında ufak bir tur atarak süzdü.

-İtirazı olan var mı? Dedi. Kimseden ses çıkmıyordu.

Yoonbin:
-Tebrikler👍deyip kollarını önünde bağladı. Kim Tan elimi daha sıkı kavrayıp sınıftan çıkardı. Tam o sırada da zil çaldı. Şimdi derse girecektik...

-Tantan...zil çaldı. Dedim beni dinlemeyip yürüyordu. Koridordan kim gelip geçiyorsa haberin doğruluğunu görüp şaşkına dönüyordu. Bahçeye çıkıp kimsenin göremeyeceği bir yere gittik. Yine aynı şekilde bahçede kim görse şaşkına dönüyordu. Kimsenin kolay kolay göremeyeceği bir yere gittiğimizde beni duvara yasladı. Nefesim kesilmişti. Onu ilk defa böyle görüyordum. Kolunu duvara yaslayıp yüzünü yüzüme yaklaştırıyordu. Sanki gerilesem kaçacakmışım gibi kendimi biraz duvara bastırdım. Öpecek miydi? Bilmem...işi belli olmuyordu. Nefesini yüzümde hissedince gözlerine baktım gözlerini de kapatmıştı. Ben de gözlerimi kapattım deli gibi heyecanlıydım. Bayılacaktım.

Dudakları...dudaklarını dudaklarımda hissetmiştim. Müthiş bir duyguydu. Hiç hareket etmeden sadece öylece durmuştu..! Evet...onu gerçekten geli gibi seviyordum. Bilmeyenler için söyleyeyim;

Birini görünce upuzun bir yolda deli gibi koşmuşsunuz gibi kalbiniz atıyorsa ve birine olan olumlu duygularınızı tarif edecek kelime bile bulamıyorsanız bu AŞK'tır. En kutsal ve en masum duygu...