a r z u | baekhyun (✓)

2.6 (FİNAL)

İyi okumalar!

Bölüm sonunda birazcık konuştum, okursanız sevinirim, e he. *-*

*

"Üzerinden biraz daha geçer misin?" diye sordum Kris'e, o somurturken. Chanyeol hunharca gülerken yine Luhan'a vurmak isteyince Luhan ustaca kaçmış, böylece Chanyeol yeniden koltuğu yumruklamaya başlamıştı.

"Dalga geçtiğiniz için anlatmayacağım minik hamile."

"Bence minik filan değil, baksana göbüşüne." Baekhyun elleriyle göbeğimi takdim ettiğinde ona pis pis baktım. Baekhyun beni gıcık ettiği için mutlu olup sevimli bir şekilde gülümserken Luhan elimdeki bitmiş tatlı tabağını aldı.

"Sağ ol Lulu'm, senin dışında beni düşünen yok zaten." deyip Luhan'a öpücük attığımda Baekhyun bana gülmekle meşguldü.

"Şuan kalbimi kırdın." dedi Chanyeol bir an gülmeyi keserek. "Ne demek Luhan dışında seni düşünen yok? Ben neciyim burada?"

"Luhan'ın gönlü olsun diye söyledim canım." dediğimde Chanyeol dik dik bana bakıyordu.

"Luhan mı ben mi Selay?" Chanyeol kötü bakışlarını Luhan'a çevirdiğinde Kris sinirle iç geçirdi.

"Kıskançlığın sırası mı?" Kris'in sorusuyla Chanyeol tam suratının ortasına bir yastık fırlattı.

"Sen sus, Selay'in en sevdiği şövalyesi benim diye kıskanıyorsun."

"Açık ara öndeyim dev, boşun dövünme." Luhan ona dil çıkardığında Chanyeol kudurarak bana baktı.

"Cevap ver! Ben mi onlar mı?" Eliyle önce kendini sonra da Kris ile Luhan'ı gösterdi, Baekhyun ise gülmemek için kendisini zor tutuyordu.

"Tabii ki sen Yoda'm, sorman kabahat." dediğimde normalde itiraz edecek olan Kris bile sırf Chanyeol sussun diye karşı çıkmadı sözlerime.

Chanyeol duyduklarıyla gözlerini kocaman yapıp diğerlerine "Gördünüz mü?" diye hava attı. "En sevdiği arkadaşı benim."

"Kris'in nasıl dayak yediği mevzuya dönebilir miyiz?" dedi Baekhyun dudaklarını ısırırken. Sırıtmamaya çalışıyordu çünkü Kris ona, üzerine atlamak ister gibi bakıyordu. "Sadece merakımda öyle diyorum, yanlış anlama."

"Bende merak ediyorum." dedi Luhan sinir bozucu bir gülümsemeyle. "Evet, seni dinliyoruz."

"Kimse beni dövmedi!" Kris öfkeyle homurdandığında Luhan gülümseyerek başını salladı.

"Tabii, tabii." derken yalandan, bana bakıyordu. "Onu almaya gittiğimde bir hali vardı ki, görmen gerekiyordu!"

"Minhee Jiu-Jutsu'da kırmızı kuşak olduğunu söylerken şaka etmiyormuş demek ki." Chanyeol iyice keyiflenmişti. Hepimiz Minhee'nin Kris'i nasıl benzettiğinin hikâyesini öğrenmek için çıldırırken bahçeye Jinyou çıktı. Elinde bir tepsi bardak ve bardaklarda da limonata vardı.

"Kris'in kıskançlıktan kızaran suratını görmeliydiniz." Jinyou bardakları bırakırken konuştuğunda Kris sinirle bacaklarını indirdi.

"Jiji!"

"Doğrular ama Kris." dedi Jinyou Chanyeol'ün yanına otururken. Hepimiz merakla ona döndüğümüzde tek mutsuz kişi Kris'ti.

"Ne olmuş Jinyou? Baştan anlatsana." Luhan Kris'e eğlenerek baktığında Baekhyun limonata bardaklarından birisini alıp bana uzattı.

"Minhee uzun zamandır Kris ile konuşmuyordu, bizimkisi de buna çok bozuluyordu." diye başladı Jinyou anlatmaya. "Kris onu işten sonra konuşmaya zorlamak için ekstradan işleri bahane ediyordu. Canının bir şeyler çektiğini iddia edip Minhee'den pişirmesini istiyordu. En sonunda bir gün Minhee'den yüzmeye gideceğini ve onunla gelmesini istedi."