0.8

3.3K 210 87
                                    

Okuyan herkes oy ve yorum atarsa çok mutlu olurum 💕

*

Büyükanne uyumaya gittiğinde bende mutfağı toparlamak için Baekhyun'u yalnız bıraktım. Ne yapacağımı bilmiyordum bu yüzden elimden geldiğince yavaş hareket ediyordum. Belki Baekhyun o zamana dek uyurdu, bende büyükanneye çaktırmadan salonda ya da ne bileyim bahçedeki çardakta filan uyuyabilirdim. Büyükanne sık sık uyanan biriydi, ona midemin bulandığını, bu yüzden yatakta olmadığımı açıklayabilirdim.

O kadar yavaş yapmıştım ki işi, bir parça bulaşığı yıkamak kırk dakikamı almıştı. Odaya gitmemek için toz almaya karar verdim, bezlerden birisini alıp salonda gezinmeye başladım. Yaklaşık yirmi dakika sonra tuvalete gitmek için kalkan büyükanne beni yakalamıştı.

"Amanın, Seulyi?" Şaşkınlıkla bana bakıyordu. "Bu saatte ne yapıyorsun?"

"Toz alıyordum halmeoni." Toz bezini gösterdim.

"Bırak o bezi de kocanın yanına gidip uyu artık. Hamilesin sen, dinlenmen gerek." Kızıp yanıma geldi ve bezi elimden aldı. "Hadi, hadi." Bezi salladığından kafamı salladım ve istemeyerek odaya gittim.

Baekhyun'un uyuyor olmasını diliyordum ama o telefonunda oyun oynamakla meşguldü. Yer yatağını sermiş, bağdaş kurarak oturmuştu. Takım elbisesini siyah bir eşofman ve kısa kollu beyaz bir tişörtle değiştirmişti. Bu odada genelde biz kaldığımızdan eşyalarımızında bir kısmı burada duruyordu. Odadaki küçük dolaba yöneldim ve çekmecelerden birisini açıp burada bıraktığım kıyafetlere bakındım. İç geçirip şortumu ve askılı tişörtümü aldım. Giyinmek için odadaki paravanın arkasına geçtim. Baekhyun hâlâ telefonuyla ilgileniyordu.

Üzerimdeki eteği ve gömleği çıkardım, ardından kilotlu çorabımı. İç çamaşırlarımla kaldığımda Baekhyun'un sesini duydum. "Yabancısı olduğum bir şey yokken neden orada giyiniyorsun?"

"Çünkü artık benim hiçbir şeyim değilsin, haliyle beni çıplak görmene de gerek yok."

Kendi kendine güldü. "Bu halin çıplaksa bikinili halin ne? O zaman da aynı şeyleri giyiyorsun, sadece isimleri farklı oluyor."

"O zaman kendimi hür irademle göstermeyi tercih ediyorum ama şuan sana kendimi göstermek istemiyorum." Sinirle homurdandıktan sonra sütyenimi de çıkardım. İşkence aletinin çıkmasıyla rahat bir nefes aldım ve hemen üzerime kıyafetlerimi giyindim.

"Saçma." dedi ve ben paravanın arkasından çıkınca bana baktı. Gözleri memelerimin üzerindeydi. "Neden sütyenini çıkardın?"

Kaşlarını kaldırdığında gözlerimi devirdim. "Yabancısı olduğun bir şey yoktu hani, neden böyle tepki veriyorsun? Kendimi rahatlatırken senden yazılı tebligat isteyecek değilim. Ayrıca hamile ve gitgide şişip topa dönecek bir kadının memelerinin seni rahatsız edeceğini söyleme."

"Sadece normal bir soru sormuştum, konuyu getirdiğin yere bak." Oyunu kapatıp telefonunun kilidini de kapattığında yastığını kabartmaya başladı. Gidip ona en uzak köşeye oturdum ve sırtımı ona döndüm. Biraz daha bekleyecek ardından bahçeye kaçacaktım. "Yatmayacak mısın?"

"Sen uyu."

"Seulyi."

İç geçirdim. "Ne var?"

"Soruma cevap ver." Sustum. "Seulyi." İç geçirdi ve bir anda belimden yakalayıp beni kendine doğru çekti. Kolları etrafımı sardığında ne yapacağımı bilemedim. Sıkıca arkadan bana sarıldı ve yüzünü boynuma gömdü. Kalbim heyecanla çarparken kurtulmak için çırpınıyordum ama ben bile bunun yalandan bir itiraz olduğunu anlayabiliyordum. Beynim kaçmam gerektiğini söylese bile bedenim gitmek istemiyordu. Kalbim o şekilde kalmam gerektiğini söylüyordu.

a r z u | baekhyun  (✓)Where stories live. Discover now