2.5

2.3K 170 37
                                    

Bir sonraki bölüm final... arzu'ya veda edip büyük bir hızla CHANYEOL odaklı ilham'a geçeceğiz. Bu sırada SEHUN odaklı umut'a da bölüm yazacağım çünkü onun en kısa hikâyelerimden birisi olamasını planlıyorum, on bölümde bile bitebilir. Size umut için söyleyebileceğim tek şey kendinizi hazırlayın, gerçekten harrrrika bir şey gelecek. 

arzu'nun son bölümünde bir konuşma yaparım zaten diye düşünüyorum. arzu bitiyor diye üzülmeyin, profilimdeki diğer hikâyelere de bekleriz efem! 

İyi okumalar.

Sevgilerle, Lynx.

*


Halmeoniye gittiğimizde neredeyse herkes oradaydı. Baekhyun'un annesi ve babası, abisi Baekbeom, eşi, kuzenleri ve bir sürü çocuk. Hepsi neden buradaydı bilmiyordum ama bu ani gerçekleşen aile toplantısındaki herkes bizi eve el ele girerken görünce çok mutlu olmuştu.

"Aigoo!" dedi hemen Bayan Byun heyecanla bize doğru gelirken. Çocuklar bahçede koşuştururken Baekhyun'un babasıyla abisi salonda oturmuş sohbet ediyordu. "Hoş geldiniz!"

"Hoş bulduk anne." dedi Baekhyun gülümserken. Ardından bana döndü ve ceketimi çıkartmamda yardım etti.

"Merhaba anne." dediğimde Bayan Byun ya da kayınvalidem demeliydim sanırım, mutluluk saçan gözlerini bana çevirdi.

"Seulyi...siz..." Bize baktığında Baekhyun heyecanla kafasını salladı.

"Mükemmel!" dedi ellerini çırparken. Baekhyun eğilip Mongie'nin tasmasını çıkartırken kayınvalidem beni mutfağa sürükledi. Ben kayınbabama selam vermediğimi söylemeye çalışınca "Verirsin sonra, o yaşlı adamı boş ver şimdi!" diye beni sürüklemeye devam etti. Mutfakta Baekbeom'un eşi ve halmeoni yemek hazırlıyordu. Halmeoni beni görünce gülümseyerek kafasını bir sürü malzemeyi karıştırdığı leğenden kaldırdı.

"Seulyi!"

"Halmeoni, nasılsın?" Eğilip selam verdim, ardından yanına gidip sarıldım. Baekbeom'un eşiyle de birbirimizi selamladığımızda sandalyelerden birine oturmuş, yemek için hazırlıklara yardım etmeye başlamıştım. Aile için hazırlanan yemeklerin yanında halmeoni benim için küçük bir miktar da domuz eti ya da yağı içermeyen öğünler hazırlıyordu.

"Baekhyun nerede?" diye sorduğunda halmeoni kafamla onayladım.

"Sanırım Mongie'yi çocukların yanına, bahçeye çıkardı." Güldüm. "Onlarla oynamaya dalmış bile olabilir."

"Seulyi ile Baekhyun barışmış!" Kayınvalidem heyecanla duyurduğunda halmeoni gözlerini bana dikti.

"Öyle mi?" Kaşlarını kaldırdığında sessizce kafamı salladım. Pek inanmış gibi görünmüyordu. Sanırım bunun nedeni onun yanındayken bir süre rol yapmış olmamızdı.

"Yüzündeki mutlu ifadeden hemen anlaşılıyor zaten." dediğinde Baekbaeom'un eşi gülümsedim. "O zaman çok iyi denk geldi, desene."

"Evet öyle oldu." Kayınvalidem ellerini çırptı. "Belki de babanızı pasta alması için yollamalıyım, hem bu mutlu günü kutlarız."

"Hiç gerek yok anne." dedim.

"Bence harika bir fikir."

Baekbeom'un eşinin de onaylamasıyla kayınvalidem heyecanlandı ve Baekhyun'un babasını pasta alması için evden kovdu. Yemek hazırlandıktan ve sofra kurulduktan sonra hep birlikte yer masasına oturduk. Çocuklar ve kuzenler heyecanla konuşurken, Mongie sadece yanıma oturmuş öylece etrafı izliyordu. Çocuklar onunla oynamaya bayılmıştı. Yemeklerini yer yemez koşturarak yeniden bahçeye çıktılar. Sofranın toplanmasına yardım ettikten sonra beni zorla oturttular. Halmeoni hamileyken çok faydalı olduğunu söylediği bir çayı bana zorla içirmeye başladığında Baekhyun'un kuzenlerinden birinin çocuğu yanıma geldi.

a r z u | baekhyun  (✓)Where stories live. Discover now