1.6

3.2K 179 98
                                    


Baekhyun'u bir haftadır görmüyordum. Bana ulaşmaya çalıştıysa da haberim yoktu. Kris'in evine kapatılmıştım, dinlenme sürecinde kimseyle konuşmam istenmemişti. Yeniden üzülmemi istemediğini bildiğimden çok üzerine gitmemiştim. Bazen Kris'in bu korumacı tavrı fazla ağır gelebiliyordu, her şeyinize karışan bir abi gibiydi. Minhee'yle birlikte bir hafta boyunca yapabildiğimiz her türlü aktiviteyi yapmıştık. Çok sıkıldığımdan Jinyou'dan çiçek düzenleme dersleri bile almıştım. Ayrıca Minhee bana cebir dersleri vermişti, derslerin çoğunda uyuklamıştım ama olsundu. Xiuqin teyze ise bana Çince konuşmayı öğretmeye çalışmıştı ama bunda çok kötüydüm. Ona Baekhyun ile olanları anlattığımda neredeyse ağlayacaktı. Bana sarılmış ve benimle gurur duyduğunu söylemişti. Onun için ben her şeyi sırtlanmış, güçlü bir kadındım ama kendimi hiç öyle hissetmiyordum. Kris'in aksine Xiuqin teyze Baekhyun'a gördüğü anda ısınmıştı. Gerçi son zamanlardaki halini saymazsak birisinin Baekhyun'a ısınamama gibi bir durumu olamazdı, her zaman gülümseyen, çok konuşan, sürekli şaka yapan birisiydi. Kris istisnaydı tabii ki, sırf benim sevgilim olduğu için Baekhyun'a sert ve mesafeli yaklaşmıştı.

Olanları anlattıktan sonra Xiuqin teyzenin Baekhyun'un neden beni aramadığıyla ilgili bir fikri vardı, o da yapamıyor oluşuydu. Xiuqin teyze onun utanıyor olabileceğini düşünüyordu, benim ise bir fikrim yoktu. Kris'ten sonra bende kendime Baekhyun ve olanlarla ilgili düşünmeyi yasaklamıştım.

Xiuqin teyze Chanyeol'ün annesi ile yemeğe gitmek için evden ayrıldığımda tek kalmıştım. Jinyou sırf benim için çin mantısı yapıyor, Minhee ise tatlı hazırlıyordu. Bu yüzden bende koltukta oturmuş öylece televizyona bakıyordum. Asla anlamadığım Çince bir diziyi izliyordum.

Kris eve geldiğinde suratı oldukça asıktı. En sevdiği ceketlerden birisini özensiz bir şekilde çıkartıp koltuğa attığında televizyonu kapatıp yavaşça yanına yaklaştım. Koltuğa oturup kollarını iki yana açtı ve başını arkaya doğru bıraktı.

"Balım? Sorun ne?" Yanına geldiğimde iç geçirdi.

"Kadınlar." dedi bıkmış bir sesle. "Beni çok yoruyorlar. Bundan böyle hayatımdaki kadınları sınırlamaya karar verdim. Annem, sen, Jiji ve Minhee. Tamam, yeter."

"Yine ne oldu?" dedim yanına otururken. Ayaklarımı altıma alıp ona döndüğümde gözlerini tavandan çekmeden anlatmaya başladı.

"Tabii ki yine Soulji'nin kıskançlıkları oldu. Kendisine gazeteci diyen ahmağın teki benim yakın çevremden birisiyle gizli bir ilişkim olduğuyla ilgili bir magazin köşesinde bir şeyler yazmış. O zamandan beri başımın etini yiyor. Eve de gelmesine izin vermediğim için daha da şüpheleniyor."

Kris kimseyi, gerçekten kimseyi evine sokmazdı. Evi onun için özel, rahat olduğu yerlerden birisiydi. Hiçbir kız arkadaşını eve getirmediği gibi, samimi olmadığı insanları da eve misafirliğe çağırmazdı. Sadece bir – iki çocukluk arkadaşı, ben, Luhan, Chanyeol ve Baekhyun Kris'in evine girebilmiştik. Diğer herkes kapının dışında kalıyordu.

"Zamanında herkesle flört edersen tabii ki de şüphelenir. Ben sana dedim değil mi, herkese pahalı hediyeler alma diye." Kris kafasını kaldırıp sinirle bana bakınca omuzlarımı silktim. "Bakma öyle, gerçek bu. Soulji ile konuşmaya başladığında ona aldığın bilekliğin aynısını diğer kıza da almasaydın Soulji belki de o dedikodulara bu kadar kafayı takmazdı."

"Üzerinden kaç ay geçti." Kris gözlerini devirdi. "Zaten Soulji'yi aldatsam ilk sen beni gebertirsin."

"Ne sandın?" Elimi kaldırıp yumruğumu gösterdim. "Bir buçuk ay boyunca aldatıldığını zanneden hamile bir kadın olarak seni öyle bir döverim ki, uyandığında hafıza kaybı yaşarsın."

a r z u | baekhyun  (✓)Where stories live. Discover now