a r z u | baekhyun (✓)

özel bölüm

s ü r p r i z       :   )

Hepiniz final bölümünü okuduktan sonra, bebeğin doğmamış olduğundan yakınmışsınız gördüğüm kadarıyla. Ben de bu ufak eksikliği bir  bölümle az da olsa gidermek istedim. 

İyi okumalar.

Sevgilerle, Lynx.

*

"Pekâlâ, söylediklerimi tekrar et şimdi." dedim, gözlerimi gözlerine dikerek.

Önce derin bir nefes aldı, ardından sımsıkı sarıldığı bebeğini serbest bırakmadan minik parmaklarını tek tek kapatırken, "Yabancıyayla yoynuçmayk yoy. Yabancıyaylaydan biy çey aymak yoy. Yabancıyayla biy yeye gitmey yoy." dedi, ardından onu tebrik etmem için gururla bana baktı.

"Aferin Heewon-ah!" dedim kızımın saçlarını okşarken.

"Eğer yabancı birisi seninle konuşmaya çalışırsa hemen dayına seslen, dayın hepsini ağzından kan gelinceye dek döv-" Kris sözünü tamamlayamadan karnına dirseğimi geçirdim. "Yani...Kris dayın hepsine dersini verir, prensesim!"

"Her neyse," dedim dik dik Kris'e bakarken. Heewon'a dönüp gülümsedim. "Şimdi gidebilirsin."

"Oyey!" dedi ve koşarak yanımdan ayrılıp çocuk parkındaki diğerlerinin yanına doğru koşturmaya başladı.

Kızımın gidişini fırsat bilip "Bir daha Heewon'un yanında öyle konuş Kris, seni kızgın bir Minhee ile tek başına bırakırım, tüm Jiu-Jutsu yeteneklerini üstünde kullanır." diyerek gözlerimi kıstım.

"Minik hamile, beni tehdit etmeye utanmıyor musun?" Kris tarzını bozmadan elini saçlarından geçirdiğinde omuz silktim.

"Birincisi, artık hamile değilim. İkincisi, hiç mi hiç utanmıyorum." Gülümsedim. "Minhee'nin bir hafta boyunca burnundan getirmesini istemiyorsan bir daha kızımın yanında kandan ve şiddetten sakın bahsetme."

"Ama dayısının onu ne olursa olsun koruyacağını bilmeli." dedi Kris güneş gözlüğünün altından bana bakarken. "Kimse benim prensesime bulaşamaz."

"Emin ol Kris, bunu yeterince iyi biliyor zaten." dedim gözlerimi devirirken. Heewon üç buçuk yaşındaydı ve hem ben hem de Baekhyun çalışmak zorunda olduğumuz için özel bir kreşe gidiyordu. Bir gün kreşteki bir çocuğun doğum günü için hediye seçerken Kris kreşe giden bir bebeği öyle çok kıskanmıştı ki, Heewon'un onu en sevdiği dayısı ilan etmesi gerekmişti sakinleşmesi için. Kris, Heewon'a daima kreşte birisi ona kötü davranırsa kendisini çağırması gerektiğini söylüyordu.

Bazen Kris, konu kızım olunca Baekhyun'dan bile kıskanç olabiliyordu.

"Bilsin tabii, benim tek prensesim o!" Kris şöyle bir ortalığa bakındı. "Hem ne den parka geldik ki? Arka bahçeme sırf Heewon için oyuncaklar kurmuştum ben. Elin zibidileri prensesimle oynamaya filan kalkacak şimdi."

İç geçirdim. "Biz yetişkinler buna sosyalleşmek diyoruz Kris, çocukların birlikte oynamaya ihtiyacı vardır sağlıklı büyüyebilmek için. Ayrıca, sosyal kabiliyetlerini geliştirmesi için Heewon'un yaşıtı çocuklarla oynaması şart."

"O yüzden kreşe gitmesine izin verdim ya." Kris havasını bozmadan konuşunca kaşlarımı kaldırdım.

"İzin verdim derken?" diye sordum. Bazen Heewon'un ebeveyni oymuş gibi davranıyordu, işte tam o zamanlarda kafasına sandalye kırasım geliyordu. Bana bile ne yapmam gerektiğini söylemeye kalkıyordu.