0.3

3.8K 226 159
                                    


Eve girdiğimde istediğim en son şey Baekhyun'u en sevdiği ikinci sandalyesinde otururken ve bir muz kemirirken görmekti fakat olan tam olarak buydu. Sanki bundan saatler önce tartışmamışız gibi pijamalarını giymiş, kafasına benim ona aldığım ördekli saç bandanasını takmıştı. Televizyonda oynayan bir şeyi kitlenmiş gibi izliyordu. Evde olduğu için artık burada kalamayacağıma kanaat getirdim ve Luhan ya da Kris'te kalmak için arkamı döndüm.

"Nereye gidiyorsun?" Baekhyun'un sesini duyunca omzumun üzerinden ona bakındım. Demin hipnotize olmuş gibi televizyona bakarken şimdi bana dönmüştü.

"Bana hesap mı soruyorsun?" Gülerek sorduğumda kaşlarını kaldırdı.

"İstiyorsan evet, hesap soruyorum?"

Ona doğru döndüm ve başımı yana yatırıp "Hangi sıfatla?" diye sordum. Bu adamın arsızlığı gerçekten artık sinirlerimi bozmaya başlamıştı.

"Kocan olarak?" Beni taklit ettiğinde sinirle güldüm.

"Resmi olarak hâlâ boşanmamış olmamız seni yanıltmasın Baekhyun, ne ben senin karınım ne de sen benim kocamsın artık."

"Resmi olarak hâlâ kocan olduğumu kabul etmen beni sevindirdi." Dalga geçtiğinde iç geçirdim.

"Ben gidiyorum." Arkamı döndüğünde ayağa kalkıp yanıma geldi.

"Nereye gittiğine dair olan sorumu yanıtlamadın."

"Seni ilgilendirmez." Kolumdan tutup çekiştirdiğinde istemesem de en sonunda uğraşmak istemediğim için ona dönüp yüzüne baktım. Suratındaki ciddi ifadeye karşın kafasındaki bandanayla o kadar garip duruyordu ki onu ciddiye almak istemiyordum. Kolumu elinden kurtarıp ona sert bir bakış attığımda "Hem neden merak ediyorsun?" diye sordum. "Senin merak etmen başka birisi yok mu hayatında? Ona mesaj atsana? Onu arasana? Sadece beni rahat bırak."

"Seni rahat bırakamayacağımı biliyorsun, ne yaparsan yap, ne dersen de Seulyi, bizi birbirimize bağlayan bir şey her daim oluyor." Elini karnıma dokunmak için uzattığında geri çekildim. Bu ani tepkim onu şaşırtmıştı çünkü gözleri şaşkınlıkla büyürken yaptığım şeyi farkında varmasıyla dudaklarını sinirle birbirine bastırdı.

"Bana dokunma." dedim kalbim, onu özleyen tarafı heyecanla, ondan tiksinen tarafı acıyla, çarparken. "Ona dokunduğun ellerinle bana dokunma!"

"Öyle olsaydı sende bana dokunamazdın." Dalga geçer gibi konuştuğunda kaşlarımı çattım.

"Yine ne saçmalıyorsun Baekhyun?" Yine kafasında neler kuruyordu bilmiyordum ama bu saçmalıklar artık canımı iyiden iyiye sıkıyordu. Beni aldatmamış gibi karşıma dikiliyor, dileğinde hesap sormaya kalkıyor, dilediğinde bağırıyor, dilediğinde ise beni umursuyormuş gibi yapıyordu.

"Nereye gideceksin?" Başa döndüğümüzde sinirle iç geçirdim. "Chanyeol'üne gideceksin değil mi?"

Sinirle parmağımı ona doğru salladım. "Chanyeol'ü bizim sorunlarımıza dahil etme!"

"Chanyeol sorunlarımızdan birisi zaten." Parmağımı ittirip sesini yükselttiğinde ofladım.

"Bunu yapmandan gerçekten sıkıldım. En ufak sorunda, en ufak sürtüşmemizde hemen Chanyeol kartını oynuyorsun. Neden bazı şeyleri arkanda bırakamıyorsun?" Sakinleşmeye çalışarak derin bir nefes aldım. "Bu hale gelmemizin sebebi Chanyeol değil."

"Neden onu bu kadar çok koruyorsun?" Yüzümdeki ifadeyi görünce kendi kendine histerik bir kahkaha attı. "Yalan mı? Ona gitmeyecek miydin?"

"Hayır, Luhan ya da Kris'e gitmeyi düşünüyordum." Hayal kırıklığıyla ona baktım, söylediklerim onu da şaşırtmıştı. "Ama bu tavrından sonra ona gitmeye karar verdim."

a r z u | baekhyun  (✓)Where stories live. Discover now