2.2

2.8K 165 40
                                    

Yavaş yavaş arzu'da aklımdaki finale doğru ilerliyoruz. Vuhu, çoktan yirmi iki bölümümüz oldu bile! coşku kadar uzun sürmeyeceğini söylemiştim zaten (Tanrım, coşku 52 bölüm filan oldu) yine de otuzuncu bölümü görürüz diye düşünüyorum. Eeheh. *-*

Ah, bölümü yayınlama telaşından unutuverdiğim için geç bir güncelleme: bugün Baekhyun'un doğum günü! #HappyBaekhyunDay millet! Allam Junmyeon askere gidince abi olacağına kim inanır ki? T.T

İyi okumalar!

Sevgilerle, Lynx!

*


Hamileliğin getirdiği ağrılar baş gösterdiğinde Yujin – Seunghee – Seungyeon üçlüsü beni hamile kıyafetleri almak için alışverişe çıkartmıştı. Kris ile kıyafetler alsak bile onlar şirin anne tulumları ya da hamile pantolonları almamız konusunda ısrarcıydı. Baekhyun ile birlikte kızımızın odasını hazırlamaya başlamıştık. Bunun içinde misafir odasını seçmiştik. Oda boyanmış, temel mobilyalar bile gelip monte edilmişti. Baekhyun ise bana tek bir kelime etmeden salonda uyumaya başlamıştı. Aslında orada uyumasını istemiyordum ama yanıma çağırmaya da çekiniyordum. Neden çekindiğim hakkında pek bir fikrim de yoktu.

Kızımıza bir sürü hediye amcalarından ve dayılarından gelmişti: Minseok bizim almamıza gerek kalmayacak kadar elbise, şort, tişört ve pantolon ; Jongin bir sürü emzik, tulum ve de oyuncak ; Kris yeni doğmuş bebeğin ne işine yarayacağını anlamadığım bir akülü araba, harika bir beşik ; Luhan şirin mi şirin bir sürü ayakkabı ve çorapla birlikte mama önlükleri ; Chanyeol ise bir sürü bebek bezi ile lohusa anneler için vitamin içerikli ek gıda paketleri almıştı. Sorduğumda annesinin onları önerdiğini, doğum yaptıktan sonra çok yorulacağımı ve ek gıdaları düzenli bir şekilde almam gerektiğini söylemişti.

İştekiler birleşip kızımıza ana kucağı ile bebek arabası almışlardı. Ana kucağı kızların : Yujin, Seungyeon ve Seunghee ; bebek arabası ise erkeklerin : Yunhyeong ile Minki'nin hediyesiydi.

Dostlarımız sayesinde birçok masraftan kurtulmuştuk.

Benim için asıl şaşırtıcı olan şey odanın hazırlanma sürecinde Chanyeol'ün gelmesiydi. Baekhyun ile birbirlerini selamlamışlar ve gün boyu birbirlerine tek bir kötü söz söylemeden misafir odasını boyamışlardı. İkisi odayı boyarken bende evde Toben'e bakıcılık yapmıştım. Çoğu vaktimizi birlikte uzanarak geçirmiştik ama olsun. Chanyeol ile Baekhyun odayı çok güzel bir sarıya boyamış, ardından bir duvarına duvar kâğıdı yapıştırmışlardı. Eşyalar geldiğinde de onları monte etmek için birlikte çalışmışlardı. Onlara çay ile atıştırmalıklar götürdüğümde bazen bir şey hakkında konuşurken ve nadir de olsa gülerken yakalıyordum.

Ne konuştuklarını bana söylememişlerdi, ikisi de bu konuda çok inatçıydı ama artık umurumda değildi. Aralarındaki ilişkiyi iyiye gittiği için çok mutluydum. Bu bana yetiyordu hatta bazen arttığı bile oluyordu.

Toben bile mutluydu çünkü bir Chanyeol ile koşuşturuyor, ardından gidip Baekhyun ile kovalamaca oynuyordu. Chanyeol'ün bize gelip odayı dekore etmemize yardım ettiği günler kesinlikle Toben'in en mutlu olduğu günler olmalıydı.

Tabii bu mutluluğun bozulması için iki hafta gerekmişti çünkü Baekhyun iki hafta sonra kucağında bir köpek ile gelmişti eve.

"Baekhyun?" Yemeği hazırlarken arkamı döndüğümde Baekhyun'u kucağında oldukça şirin, açık kahverengi – beyaz karışımı bir köpekle bulduğumda ağzı kulaklarında gülümsüyordu. "Bu köpek de kimin?"

a r z u | baekhyun  (✓)Where stories live. Discover now