Soobin 27.330,30₩ öderken ben de 36.443,75₩ ödemiştim. 63.774,05₩ ödeyerek(Yemin ederim hesapladım) marketten çıktık.

-Woaaahhh! Çok ucuza geldi. Hep buradan alışveriş yapalım!
-Cidden...saat bile aldık. 63₩ mu? Woaahh!..

Şaşkınlığımızı gizleyemeden eve kadar yürüdük. Eve geldiğimizde poşetleri lazım olabilir diye çekmeceye yerleştirip aldığımız ürünleri ise eve yerleştirmiştik.

8 saat sonunda güneş neredeyse batarken tüm işlerimiz bitmişti. 9 saat önce evden çıkmıştık. 1 saat yolculuk edip sonunda eve vardığımızdan beri iş yapıyorduk. 8 saattir durmamıştık. Saat 19:00'a geliyordu. Sırasıyla duş alıp saçlarımızı kuruladıktan sonra abimden bir çağrı geldi. Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

-Yeri!
-Efendim abi?
-İşiniz nasıl gidiyor. Bitti mi?
-Evet bitirdik. Duşumuzu da aldık.
-Tamam o zaman. Geliyoruz.
-Tamam. Dedikten sonra telefon yüzüme kapandı.

-SOOBİİİİİİİİİİİĞĞĞNNN! GELİYORLAAAAAARRRR!!
-AAAAAAAĞAĞAĞAĞAĞA! HAZIR DEĞİLİM! YHAAAAA...ÇOK HEYECANLI! Evin içinde koşturup durdu ve sonra gelip koltuğa oturdu.

-Soobin! Bizi rezil etme! Sakin ol👍 Abimin yanında nasılsan onlarda da öyle ol!
-Yeri...abini ara ve fazla seksi olmamalarını söyle!
-Ne saçmalıyorsun? Sakin kal! Bitecek! Sakin olursan çabuk alışırsın! Derin nefes al! Lütfen bizi rezil etme. En az 4 yıl buradayız🙏
-Tamam...tamam sakinim.
-Okey👍 aferin! Dedikten sonra kaşı çaldı. Boğazımı temizleyip kapıya gittim. Soobin de arkamdan geldi. Kapıyı açtım. İçeri giriyorlardı...giriyorlardı...giriyorlardı ve bitmiyordu. En son Chan Abi içeri girince kapıyı kapattım. Hepsi destur istemeden koltuklara yayılmıştı. Joshua abi hemen mutfak kısmına geçti ve elindeki poşeti bıraktı. Tam kapıya arkamı dönüp içeri geçecektim ki tekrar kapı çaldı. Bitmemiş miydi? Kapıyı açtım. Cheol Abi ile karşılaştım. Çok yorgun ve beti benzi beyazlamış görünüyordu. Anksiyete onu mahfetmiş olmalıydı. Diğer üyelere nazaran onunla daha samimi olduğum için birbirimize sarıldık ve kapıdan çekildi.

-Bu sefer bitti. Kadro tam! Dedi gülüştük ve kapıyı kapattım. Hep beraber içeride oturmuştuk.

Joshua abi;
-İçkileri mutfağa buraktım. Biraz abur cubur da getirdik.

Mingyu abim;
-Yeri. Benle sen hazırlayalım.

Chan Abi;
-Ben de yardım edeyim. Dedi. Üçümüz mutfağa geçtik. Salon ve mutfak aynı yerdeydi. Hızlıca hazırlayıp diğerlerinin yanına yeni geçtik. Orta sehpanın başına toplandık. Abim şişelerin hepsini açıp kadehlerimize doldurdu. Şerefe yapıp içtik. Tekrar...tekrar...tekrar...
3.kadehte Woozi abi sarhoş olmuştu.

-Ver...o boş cips kapetini ver! Dedi. Yanımdaki biten boş cips paketini ona verdim. İçine hava üfleyip ağzını kapalı tuttu. Sonra telefonundan bir şeyler kurcalayıp. Paketi patlattı! Ben ve Soobin sessizken diğerlerinin hepsinin ağzından "Let's start!" diye bir ses yükseldi. Woozi telefona tıklayıp şarkıyı açınca hepsi eğlenmeye kalktı. Ben, Joshua abi ve jeonghan abi tek oturuyorduk. Diğerleri ayağa kalkıp saçma hareketler etmeye başladı. Jeonghan abi aptal aptal gülümsüyordu. O da sarhoş olmuştu. Ben de bir iki kadeh daha kafama dikince biraz baş ağrısı başladı. Sürekli bağırıyorlardı. Joshua abi de sarhoş olmuştu ayağa kalkınca biraz sendeleyip yanıma geldi.

-Kalk...kalk hadi! Eğlenmeliyiz! Dedi. Ben de kalktım. Herkes dans ediyordu. Herkes deliler gibi eğleniyordu.

Woozi abi;
-Dur! DURUN! Bir dakika!..dedi şarkıyı kapatan ses kesilince aslında şarkının kısık sesli olduğunu fark ettik. Şarkıyı kapatınca bir çoğumuz oturdu ben ve sol arka çaprazımda Dino Abi vardı. Arkama döndüm. Ona geç sende otur diyecektim. Arkama döner dönmez tüm midesini evime boşaltmıştı. Kustuktan sonra dikleşip "Özür!" dedi.

BİG BROTHERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin