42- Son İçin Küçük Fedakarlıklar

Start from the beginning
                                    

Taehyung'un onca zaman hissettiği de bu muydu? Senin dibine kadar girebilecek birinin seni öldürmek istediğini bilmek? Böyle bir şey miydi?

Taehyung zorlukla göğüs germişti bu hisse. Evde kendisini öldürmek isteyen biri olduğunu bilerek hayatına zorla da olsa devam etmişti. Hastalığının onu ne zaman ele geçireceğini bilmeyerek devam etmişti hayatına. Sonunun önce hastalığından dolayı mı yoksa ajandan dolayı mı geleceğini tahmin ederek... Ben böyle yaşayamazdım. Sağlıklı düşünemezdim, yiyip içemezdim. Gülemezdim, nefes alamazdım ki. O nasıl yaşamıştı böyle?

Hastaneye geldiğimde arabayı hastanenin yakınına park ettim ve hızlı adımlarımı içeri sürdürdüm. Beyin Cerrahisi bölümüne geldiğimde, benim gibi genç birini burada bulmaktan şaşkınlık duyduğu belli bir şekilde kaşlarını kaldırmış olan danışmandaki hemşireye baktım.

"Size nasıl yardımcı olabilirim?"

"Doktor Seo'ya randevum vardı. Adımı söylerseniz zaten beni içeri kabul edecektir."

"Adınızı alabilir miyim?"

Dudağımı yaladım. "Kim S-. Kim Taehyung."

Kız tek kaşını kaldırdı. "Kim Taehyung mu?"

Hafifçe gülümsedim. "Bir problem mi var?"

Kız gözlerini kaçırdı ve önündeki dosyada parmaklarını gezdirdi. "Sizi içeri almamak üzere bir talimat aldım. Lütfen dışarı çıkın."

"Ne?" Şapkamı çıkardım ve elimi saçlarımdan geçirdim. "Böyle bir saçmalık olabilir mi sizce?"

"Beyefendi talimatı veren ben değilim, dolayısıyla size bu konuda yardımcı olamam."

Derin bir nefes aldım. "En azından talimatı verenin kim olduğunu öğrenebilirim diye umuyorum." Yüzüme alaycı bir gülümseme yerleştirdim.

Hemşire bıkkın bir şekilde nefesini dışarı verdi. "Doktor Seo."

Kaşlarımı çattım. Ortada yanlış bir şeyler vardı. Doktor Seo, zaten Taehyung'un kişisel doktoruydu. Neden onun gelmemesi için kesin bir talimat verirdi ki?

Taehyung'un hasta olduğu duyulmuş muydu? Yoongi ona şantaj yapmış olabilirdi. Taehyung'un hasta olduğu nasıl duyulabilirdi ki? Henüz bu sabah yoğun bakımlık duruma düşmüştü. Uzun bir süre değildi.

Hemşire iğneleyici bakışlarını sürdürürken gözlerimi devirdim ve şapkamı takarak hastaneden ayrıldım. Doktoru almadan gideceğimi sanıyorlarsa yanılıyorlardı. Doktoru almadan hiçbir yere gitmeyecektim. Taehyung'u hayata bağlayacak tek kişi oydu. Doktorun beni görmek istememesi benim için engel değildi.

Arabaya gidince Jennie'yi arayıp adam göndermesini söyledim. Doktor evine giderken ya da evine gittiği sırada onu kaçıracaktık. Bunu tek başıma da yapabilirdim sonuçta doktor bildiğim kadarıyla dinamik biri değildi, yaşı vardı. Ama Yoongi doktoru korumak için adam dikmiş olabilirdi. Bu ihtimali görmezden gelemezdim.

***

Doktorun nöbet tutup tutmadığını başka bir hemşireden öğrenmiştim. Şanslıydım ki bugün nöbet tutmayacaktı yani saat sekizde çıkması gerekiyordu. Direksiyondaki ellerimi sıkılaştırdım ve arkamdaki arabaya baktım. Adamlar gelmişti.

Hastanenin otopark çıkışına dikkatle bakmaya devam ediyordum ki nihayet doktorun arabası çıkış yapmıştı. Doktoru takip etmeye başladığımda arkamdaki araba da bizi takip etmeye başladı. Dikkat çekmeyecek şekilde olmasına dikkat ederek arabayı takip ettim. Trafikten dolayı takip işi uzun ve zorlu olmuştu.

şeytanın ağında ❧ taejin (+15)Where stories live. Discover now