4.7

8K 513 166
                                    

İyi okumalar.

~~~

"Sonunda!" diye bağırdı Kenan kapıdan içeriye girdiğimiz anda "Neden bu kadar geciktiniz? Beni bırakıp gittiniz sandım." 

Demir onun saçlarını karıştırırken sırıttı. "Seni neden kendi evimizde bırakıp gidelim? Bir de akıllıyım diye geçiniyorsun." 

Kenan bunu mantıklı bulmuş olacak ki sessiz kaldı. Sonra da yerinde zıplayarak yeni odasını gösterdi. "Hadi gelin, odamı göstereceğim. Yerleştim." 

Demir onun elinden tutarak odasına giderken saate baktım. Sabah olmuştu ve okuluma birkaç saat vardı. Bugün de okulu ekmek istediğimi hissettiğimde okul konusunu açmamayı aklımın bir kenarına kazıdım ve peşlerinden Kenan'ın odasına ilerledim. 

Kapısının üzerine 'Kenan'ın odası, girmeden kapıyı çalınız' yazdığı bir A4 kağıdı yapıştırmıştı. Aralıklı olan kapıyı çaldığımda Kenan neşeyle "giriniz" dedi.

Gülerek içeri girdiğimde hayretle kaldırdım kaşlarımı. Bomboş odayı, evinden getirdiği resimlerle kaplamış, Ceyhun'un eşyalarını yerleştirmişti. Çalışma masasının kitaplık kısımını bir iki defterle süslemiş, yanına annesiyle olan fotoğrafını koymuştu. 

Masanın üzerine bardağın içine koyduğu birkaç kalemi bırakmış, masanın tam ortasına özenle bir defter yerleştirmişti. "Harika olmuş." dedim gülümseyerek Kendi imkanlarıyla dizayn etmesi çok hoşuma gitmişti. 

Masasının kitaplığındaki dolabı işaret etti. "Bu dolabı kapağına sizinle çekindiğim fotoğrafı yapıştıracağım." Çok bilmiş hali kaybolmuş, küçücük bir çocuğa dönüşmüştü. Bu hali çok tatlıydı. 

"Sen daha uyumadın değil mi?" dediğimde başını yukarı aşağı salladı. Gözlerinden uyku akıyordu ve sorumla beraber omzuları düşmüştü. Bize odasını göstermek için beklemiş olmalıydı. 

Aklıma gelen fikirle Demir'in yanından geçtim ve koşarcasına Kenan'ın yatağına girdim. Tertemiz çarşaf kokusu burnuma dolarken gülümseyerek Demir'e baktım. Kenan için tüm odayı temizlemiş, nevresimleri değiştirmeyi unutmamıştı. "O benim yatağım." dedi Kenan üzüntüule bana bakarken. 

Altına girdiğim yorganı yatağa girmesi için havaya kaldırdım. "Beraber uyuyalım gel." Bunu yapma sebebim sadece Kenan'ın iyi hissetmesi değildi, eğer uyursam Demir'in aklına okul gelmezdi ve gitmem için diretmezdi.

Uykum olmadığı halde okul saati geçene kadar uyuyacaktım. 

Demir kaşlarını çatmış bir şekilde ne yaptığıma bakarken Kenan gülerek yatağa girmişti. Üzerimizi örttüğümde memnuniyetle nefes verdi. "Çok rahatmış."

"Demir, ışığı kapatır mısın?" dedim gülümseyerek ona bakarken. Önce kaşları havalandı, sonra kolundaki saate baktı. Yüzünde oluşan bıkkınlıkla karışık gülümsemeyi bana göstermekten çekinmemişti. Gözlerimin içine baktığında dudaklarımı birbirine bastırdım. 

Tabii ki de anlamıştı. 

Işığı kapattı fakat odadan çıkmak yerine yanımıza gelerek ikimizi de öptü. "Kenan ile beraber iki çocuğum olmuş oldu." dedi homurdanarak. "Anne, hasta gibiyim bugün okula gitmesem mi? falan da de bari güzelim." Gülüşünü işittiğimde çok uzatmadan dışarı çıktı ve kapıyı kapattı. 

"İyi uykular." dedim Kenan'ın saçlarını okşarken ama cevap alamadım. O, Demir'in öpücüğünden hemen sonra uyumuştu zaten. Ben de daha fazla beklemeden gözlerimi kapattım ve kendimi uykuya bıraktım. 

~~~

"Defne!" Demir'in sesi kulaklarıma dolduğunda gülümsedim fakat gözlerimi açamamıştım. "Uyan çabuk. Biraz daha uyursan gece uykun gelmeyecek ve yarın sabah yine gitmemek için şekilden şekile gireceksin." Kıkırdadım fakat gözlerimi yine de açmadım, gözlerimi açmaya bile halim yoktu. Birkaç saat uyuduğuma emindim. 

Hangimiz Anonim - TextingWhere stories live. Discover now