Wizard's Army of Deaths - Pt. 3

354 44 8
                                    

Hikaye nası başladı nerelere geldi gerçekten :D Neyse devam

Harry, Ron ve Jongdae Sihir Bakanlığı'nın çember şeklindeki giriş holünde duruyorlardı. Park Jinyoung haberi salmıştı ama kimse ortaya çıkmıyordu. "Neden kimse gelmiyor! Çıldıracağım!" dedi Harry sinirle. İçi içine sinmiyordu. "Şu başımıza gelen şeylere bak Ron. Böyle bir şeyle karşılaşmayı beklemiyordum!"

"Ben buraya sırf yemekler için gelmiştim." diye itirafta bulundu Ron. "Ve söylemeliyim ki yemekleriniz çok harika." dedi Jongdae'ye. "Şimdi bunu sırası mı gerçekten?!" diye öfkelendi Jongdae. "Özür dilerim küçük bey." dedi Ron alınarak. "Çocuklarda terbiye kalmamış."

"Ah, gerçekten-" ama Jongdae'nin sözü bir şöminenin parlaması ile kesildi. Ondan sonra diğer şömineler bunu takip etti ve yavaş yavaş ortaya Seherbazlar çıkmaya başladı. 

Bütün Seherbazlar geldiği zaman Harry boyu uzun olsa bile herkesin onu görebilmesi için Gwangjong heykelinin durduğu büste çıktı. (Not: Daniel Radcliff kısa kaldı, Harry kitaplarda baya uzuyor arkadaşlar.)

"Kendimi tanıtmama izin verin! Ben Harry Potter ve çoğunuz neden Kore'de olduğumu biliyor! Bu gece sizi buraya çağırmamın sebebi şu anda bakanlığa doğru yürümekte olan bir ölüler ordusu! İnferiler!" dedi Harry. Kalabalıkta fısıldaşmalar başladı, sonra bu fısıltılar mırıltılara dönüştü. "SESSİZ OLUN!" diye bağırdı Ron. "Teşekkürler Ron." dedi Harry ona ve devam etti. "Park Chanyeol, veya arzı ederseniz Karanlık Lord diyelim, Üçüz Taşlar'ın hepsine sahip. Yani şu an dünya üzerindeki en güçlü büyücü! Elimizde onu durdurmak için bir plan var ama o sırada sizden bakanlığı korumanızı talep ediyorum!"

"Neymiş bu plan?" diye bir ses duyuldu kalabalıktan. Ron ve Harry dönüp Jongdae'ye baktı. "Ee-" dedi Jongdae. "Şu an bunun için vaktimiz yok! İnferileri zebani ateşi ile durdurabiliriz. Bakanlığın çevresine bir kalkan örün, İnferiler geldiğinde ise kalkanın arından onlara zebani ateşi püskürtün. Böylece kimseye bir zarar gelmez! Hadi, lütfen sadece bana güvenin!" dedi Harry ve büstten indi. 

Böylece Harry, Seherbazları örgütlemeyi başararak bakanlığın çevresine bir kalk oluşturulmasını sağladı. 

Sonraki kırk dakika boyunca bakanlık içinde herkes gerginlikle bekledi. Korkuyla ölüler ordusunun ortaya çıkmasını bekliyor bazıları ise bunu saçmalık olmasını umut ediyordu. Ama sonucunda bir seherbazın işaret vermesi ile herkes yerlerine konuşlandı. Gerçekten bir ölüler ordusu koşarak geliyordu.

"HAZIR OLUN!" diye bağırdı Kore Seherbaz Bürosu başkanı. Ölüler yaklaştığı zaman "ATEŞ!" diye bağırdı başkan. Seherbazların hepsi aynı anda ölülere doğru kalkanın arkasından zebani ateşiyle saldırdılar. 

Ateş, önlerinde bir sınır oluşturarak gökyüzüne doğru yükselemeye ve karanlığı aydınlatmaya başladı. Zebani ateşi çayıra, ölülerin üstüne yayılırken Seherbazlar durdu. Ateşin sesinden başka bir şey duyulmuyordu.

Fakat alevlerin arasından bir İnferi öfkeyle tıslayarak atıldı ve kalkana çarptı. Daha sonra devamı geldi ve kalkana yapıştılar.

"Yok artık." dedi Harry. "Hiçbirine bir şey olmamış! Bu nasıl mümkün olabilir?" dedi. Seherbazlar onlara zebani ateşiyle saldırıyorlardı, Harry, Ron ve Jongdae de önlere giderek onlara katıldılar ama ateş inferilere etki etmiyordu. Onları ayıran tek şey bu kalkandı. 

Ölüler öfkeli sesler çıkararak onlara ulaşmaya çalışıyor ve kalkanı yumrukluyordu. Tam o sırada yükselmekte olan alevlerin arkasında, çok gerilerde kırmızı bir yıldırım yere doğru çaktı. 

Wizard's Dilemma (ChanBaek×HP) Where stories live. Discover now