Wizard's Quidditch Match

781 71 100
                                    

O gece saat dördü gösterirken Baekhyun kıyafetlerini sakladığı yerde yeniden insana döndükten sonra odasına geri girdi.

Kapı kolunu ses çıkarmamaya çalışarak açtı, ne kadar gıcırtı çıkarmak istemese de gıcırtı yaptı. Odaya girip kapıyı arkasından kapattığı zaman, "Hoşgeldin Baekhyun." dedi Jongdae. Baekhyun olduğu yerde sıçradı ve dönüp en yakın arkadaşına, "Uyumadın mı hâlâ?" dedi.

"Uyumadım, seni bekliyordum." dedi yatağında uzanan Jongdae. "Neden?" dedi Baekhyun merakla yatağına yönelirken. Jongdae yatağında doğruldu ve kucağına yastığını alarak en yakın arkadaşına baktı.

Baekhyun yatağına oturdu, "Ne oldu?" dedi. Jongdae iç çekti ve, "Sen Bay Park'la beraberken," diye başladı. "Kütüphanedeki yasak bölüme gittim."

Baekhyun kafasını salladı ve devam etmesini bekledi. "Junmyeon'la."

"Junmyeon'la mı?"

"Yolda karşılaştık ve benimle gelmek istedi."

"Ortalıkta seherbaz varken nasıl dikkat çekmeden gittiniz?" dedi Baekhyun. Jongdae tek gitmiş olsaydı animagusa dönüşerek oradan geçebilirdi. "Gölün oradaki ağaçlık aniden alev aldı, tüm seherbazlar oraya gitti."

"Oh," dedi Baekhyun. "Onları Chanyeol ateşe verdi.

"Ne? Neden?"

"Vampir saldırısına uğradık."

"NE? İyi misin Baekhyun?" diye endişeyle bağdaş kurduğu ayaklarından birini yataktan kalkmak için dışarı çıkardı ama Baekhyun elini kaldırıp onu durdurdu, "İyiyim, bir şey olmadı. Yasak bölüme neden gittin?"

"Üçüz Taşlar'ı araştırmak için."

Baekhyun nefes verip, "Jongdae, neden buna bu kadar takıldın anlamı-"

"Bizimde bu olanlarla bir alakamız olacağını düşünüyorum." dedi Jongdae. Baekhyun sözünün bu cümle ile kesilmesi üzerine tek kaşını kaldırdı. "Neden böyle düşünüyorsun?"

"Bak," dedi Jongdae ve telefonunu açıp galerisinden Üçüz Taşlar hakkında yazı yazan sayfanın fotoğrafını bulup Baekhyun'a uzattı. Baekhyun yataktan kalkıp uzanarak telefonu aldı ve sayfada yazanları okumaya başladı. Asalar hakkındaki kısma geldiğinde şaşkınlıkla gözleri açıldı, "Bu benim asam," dedi kendi asasının çizimine yaklaştırırken. "Bu da senin,"

"Ve diğeri de Junmyeon'un."

"Junmyeon'un mu?" dedi Baekhyun hayretle. "Evet, obsidyen asa Junmyeon'un kullandığı asa." dedi Jongdae. "Sence de ilginç bir tesadüf değil mi Baekhyun? Orada asaların nerede olduğu bilinmediği yazıyor ama üçü de bizde."

"O asayı sen dört senedir kullanıyorsun." dedi Baekhyun bunun bir anlam ifade etmeyeceğini bilmesine rağmen. "Junmyeon'da dört senedir o asayı kullanıyor. Baekhyun, Karanlık Lord dedikoduları yayılmaya başladıktan sonra bu asayı almış olman bence planlanmış bir şeydi."

Baekhyun telefona bakmaya devam etti, bunlara inanmak istemiyordu çünkü. Karanlık Lord'un onlarla ne gibi bir derdi olabilirdi ki?

"Yüz mü?" dedi Baekhyun. "Ne?" dedi Jongdae. "Burada Gwangjong'un asanın yapıcısı hakkında sadece yüz diye kayıt aldığı yazıyor." dedi Baekhyun.

"Evet. Sence de garip değil mi? Sana hep öyle sesleniyoruz çünkü." dedi Jongdae. (Baek, Korece de yüz demek. Geçen bölümde bıraktığım ince detay buydu kankslar :D)

"Evet, tuhaf." dedi Baekhyun. "Belki bu asaları yapan kişi senin atan falandır?"

"Baek, yaygın bir soy isim Jongdae." dedi Baekhyun. "Pekala, bunu böyle açıklayalım, hâlâ onunla bir bağın olduğunu düşünüyorum ve de Karanlık Lord'un planını bizi de içerdiğini." dedi Jongdae.

Wizard's Dilemma (ChanBaek×HP) Where stories live. Discover now