Wizard's Dilemma (ChanBaek×HP)

Wizard's Army of Deaths - Pt. 1

Evet son dört bölümü finalde dahil aynı anda yayınlıyorum değerimi bilin arkadaşlar xd İyi okumalar umarım final dörtlüsünü beğenirsiniz :D

Gece yarısında, sokağı aydınlatan lambaları beyaz ışığının altında Harry Potter dizlerinin üstüne çökmüş, Ron Weasley öksürerek boğazını tutuyor Jongdae ise şokla az önce  Chanyeol ve Baekhyun'un durduğu yere bakıyordu.

"Olamaz." dedi Jongdae. "Bitti, istediği şeyi aldı."

Harry kafasını çevirip ona baktı, "Hayır, bitmedi." dedi. "Görmüyor musun?! Bütün taşları elde etti!" dedi Jongdae sinirle. "İstediğine ulaştı!"

"Arkadaşın gitmeden önce sana bir şey söyledi" dedi Ron, öksürüklerinin arasından. "Arındırma." dedi Harry. "Söylediği şey buydu, ne demek istiyor biliyor musun?" 

Jongdae söyledikleri şeyi ilk başta algılayamadı ve ikisinin suratına baktı. Sonra da gözü yerde duran obsidyen asasına takıldı. "Arındırma. ARINDIRMA!" dedi Jongdae. Gidip yerden obsidyen asasını aldı ve iki yetişkin adama dönerek "Baekhyun'un planı bu olmalı! Taşları onun içinden çıkarabilecek bir büyü var! Baekhyun onu oyalayacak, bize ne kadar süre kazandırır bilmiyorum ama acilen Gwangjong'a dönmemiz lazım!"

Ron ve Harry birbirlerine baktı. "Emin misin?" dedi Ron. "Onu oyalayabilecek mi?"

"Evet, yapabilecektir! Ona güvenmekten başka şansımız yok!"

"Ama okulun, Gwangjong, buraya çok uzak değil mi? Ve bu saatte tren kalkacağını da sanmıyorum." dedi Harry. Jongdae omzunu silkti, "Trene ihtiyacımız yok. Bakanlığa gitmemiz lazım, oradan Gwangjong'a ulaşabiliriz."

Ron ve Harry birbirlerine anlamayarak baktı. "Şömineler." dedi Jongdae. "Ah, evet." dedi ikisi de aynı anda. "Ama bakanlığa-"

"Buralarda bir yerde," dedi Jongdae. "Bakanlığa giden bir geçit var! Hadi!"

Böylece Jongdae önde, Ron ve Harry onun arkasında Büyücüler Mahallesi'nde koşuşturmaya başladılar.

***

Bakanlığa gidip oradan da Gwangjong'a geldikleri zaman Müdür Jinyoung henüz uyumamış kitap okuyordu. Şömineden birinin çıktığını görünce ansızın ayaklandı ve Jongdae'yi görünce "Neden oradan senin çıkmana şaşırmadım?" dedi. "Efendim, daha gelen var." dedi Jongdae çekildi. Jinyoung kitabını kenara bırakıp oturduğu koltuktan ayaklandı. Harry ve Ron şömineden çıktığında "Oh." dedi Park Jinyoung. "Geleceğinizi bilmiyordum."

"Üzgünüm Müdür Bey." dedi Harry. "Ama acilen buraya gelmemiz gerekti. Bakanlıktaki kaynaklarınıza kırmızı alarm verebilir misiniz? Park Chanyeol, Üçüz Taşlar'ın üçünü de ele geçirdi çünkü."

Park Jinyoung, karşısında kendisinden yaşça küçük olan Seherbaz'ın dediğini ilk başta idrak edemedi sonra da "Aman Tanrım." dedi. "Pekala. Ama siz neden buradasınız?"

"Efendim," dedi Jongdae. "Kütüphanedeki yasak bölüme girmemiz gerek. Orada Chanyeol'ü durdurabilecek bir bilgiye ulaşabiliriz."

Jinyoung tek kaşını kaldırarak "Baekhyun'un yanındaydın değil mi? Yine burnunuzu-"

"EFENDİM! SONRA AZARLAYIN ÇÜNKÜ BAEKHYUN ŞU AN ÜLKEDEKİ EN TEHLİKELİ ADAM TARAFINDAN KAÇIRILDI VE NEREDE BİLMİYORUZ! BİZE SADECE ANAHTARI VERİN!" dedi Jongdae ansızın sesini yükselterek. Jinyoung şaşkınca ona baktı, Harry ve Ron da aynı şekilde. Jinyoung asasını çıkarıp masaya doğru uzattı, bir anahtar demeti çekmeceden çıkıp onun eline geldi. Anahtarları hızla karıştırdı ve iki tane çıkarıp uzattı. "Birisi kütüphanenin ötekisi yasak bölümün."