Wizard's Breakdown

406 60 3
                                    

Evet değerimi bilin aynı anda üç bölüm yayımlıyorum bir gecede ama hiçbirini beğenmedim :D. O zaman neden yayınlıyorum, ne bileyim yaw mal bir insanım ben. İyi okumalar :'d

2019 yılı şubatının yirmi üçünde, kara bulutlar tepelerinde dolanıyor bazen gök gürültüsü duyuluyordu. Öğrenciler ıslanmamak için koşarak Gwangjong'a doğru koşuyorlardı.

"Baekhyun?" dedi Jongdae. "Baekhyun? Hey!" dedi ve camdan dışarı bakan Baekhyun ona dönüp baktı. "Kahvaltı." dedi Jongdae saati işaret ederek. "Gidip bir şeyler yiyelim." 

"Bugün derslere girmeyeceğim." dedi Baekhyun. Jongdae, "En azından bir şeyler ye." dedi. "Yiyeceğim, şu an canım istemiyor." dedi Baekhyun. "Baek," dedi Jongdae ama Baekhyun onun devam etmesine izin vermeden, "Yiyeceğim Jongdae." dedi. "Sen git, kahvaltıyı kaçırma."

Jongdae çantasını sırtlarken "Görüşürüz. Yemeyi unutma." dedi. Baekhyun kafasını salladı ve camdan dışarı bakmaya devam etti. Jongdae yurt odalarının kapısından çıktığında Junmyeon onu kapının önünde bekliyordu. Jongdae kafasını iki yana sallayarak "Her zamanki gibi." dedi. "Bugün derse girmeyecekmiş." Junmyeon uzanıp onun elini tuttu, "Onun için çok zor." dedi Junmyeon. "Farkındayım ama böyle olarak hiçbir şeyi değiştiremez. Diğerleri de onun için çok endişeleniyor." dedi Jongdae. Junmyeon onun yanağına küçük bir öpücük kondurdu, "Kahvaltıyı kaçırmayalım." dedi.

Park Chanyeol, Karanlık Lord olduğunu açıkladığından beri iki ay geçmişti. Gwangjong'a olan vampir saldırıları tamamen durmuş etrafta dolaşan tek bir vampire bile rastlanılmamıştı. Chanyeol, safiri Baekhyun'dan alıp gittikten sonra Baekhyun bir çöküşe girmişti. Ne doğru düzgün yemek yiyor ne de uyuyordu. Bazı geceler Jongdae onun ağladığını duyuyordu. Bir kaç kez Baekhyun'un kendini kaybedip öfke nöbetlerine tutulduğu akşamlar olmuş ve Jongdae onu sakinleştirmeye çalışırken kendisi de gözyaşlarına boğulmuştu. En yakın arkadaşını o halde görmeye dayanamıyordu. 

Ettikleri kavganın akşamında Chanyeol kimliğini açıklamış ve ondan sonra Baekhyun kendini kaybetmişti. Jongdae'yle aralarındaki tüm gerginlik aniden bitmişti. 

Bir çok büyücü ise yavaş yavaş Karanlık Lord'un saflarına katılmaya başlamış, Üçüz Taşların dedikodusu yurt dışında bile duyulmuştu. Kore'deki büyücüler batılı ülkelere saldırılıp hepsinin öldürülmesi hakkında protestolarını yaparken Avrupa'daki sihir bakanlıkları bu konu hakkında açıklama talep etmişti. 

Gwangjong'daki güvenlik üst düzeye çıkarılmıştı. Baekhyun sorguya çekilerek Chanyeol'le olan ilişkisi sorulmuş, onun tarafında olup olmadığını anlamaya çalışmışlardı. Baekhyun onunla sevgili olduğunu söylememiş aralarındaki ilişkinin sadece öğretmenle öğrenci samimiyeti olduğunu söylemişti. Safiri neden verdiğini ise detaylıca anlatmıştı. Seherbazların şüpheli listesindeydi ve yakından takip edilmeye başlanmıştı ama çok geçmeden onu takip eden seherbazlar azalmıştı. Sonucunda artık onu takip eden iki seherbaz onu korumak için görevliydi. 

Yeni bir iksir hocaları vardı. Derslerine ilk girdiğinde Baekhyun ağlamasına engel olamamış ve sessizce Jongdae'nin elini sıkıca tutarak ağlamıştı. Ona göre yeni iksir hocası Chanyeol'ün yerini tutamazdı, kimse onun yerini tutamayacaktı. Uğradığı ihanetin ağırlığı her geçen gün dahada artıyor gibiydi. Baekhyun iksir derslerini aksatmaya başlamıştı.

Jongdae olanları Jeno, Bambam ve Yugyeom'a anlatmıştı. 

Ve şimdi o yağmurlu sabahta kahvaltı ederlerken konu yine Baekhyun'du. Ne yiyor ne içiyor ne de doğru düzgün uyuyordu. Derslerini sık sık aksatıyordu. Kilo vermişti, sık sık sadece oturup bir yere bakıyordu. 

Wizard's Dilemma (ChanBaek×HP) Where stories live. Discover now