Wizard's Investigation

429 50 15
                                    

Fırtına öncesi son sessizlik arkadaşlar, hazır olun :)

"Yani şimdi diyorsun ki elimde tuttuğum asayı bin yıl önce sen yaptın. Yani önceki hayatındaki sen." dedi telefonun öbür ucundaki Jongdae. "Evet, aynen öyle. Hatırlasana Jongdae, kütüphanedeki yasak bölümde bulduğun kitapta asanın yapıcısı hakkında sadece 'Baek' yazıyordu. Gwangjong benden bahsediyor olmalı." dedi Baekhyun. Eve döndüğü anda odasına kapanmış ve hemen olanları Jongdae'ye anlatmıştı.

"Duyduğum şeylere inanamıyorum Baekhyun." dedi Jongdae. "Yani Chanyeol de şimdi Gyeonjong öyle mi? Beşinci Goryeo İmparatoru. Gwangjong'un öz oğlu." 

"Evet." dedi Baekhyun. "Ah Tanrım, işler bu kadar karışık olmamalıydı. Şimdi Chanyeol her şeyi 1000 yıl önce senin dünyayı değiştirmek istemen yüzünden yapıyor. Ama sen şu an istemiyorsun ve Chanyeol bunları hatırlamamana yoruyor."

"Maalesef ki." dedi Baekhyun. "Hatırlasam bile isteyeceğimi sanmıyorum Jongdae."

"Umarım Baekhyun." dedi Jongdae. "Ne demek istiyorsun Jongdae?" dedi Baekhyun. "Yanlış anlama Baekhyun, sana güveniyorum. Ama ya anılarını hatırladığın zaman eski sen olursan?"

"Bunun olmayacağını umut ediyorum." dedi Baekhyun. "Kapatıyorum Baekhyun, uyuyacağım. İyi geceler, çok düşünme bunları." dedi Jongdae. "İyi geceler Jongdae." dedi Baekhyun ve telefonu kapattı. En yakın arkadaşı ona her ne kadar düşünmemesini söylemiş olsa bile Baekhyun yatağına uzanmış ve uyuyana kadar olan her şeyi düşünmüştü. Chanyeol ile konuşmak işe yaramıyordu, onunla düello yapmak işe yaramıyordu. Şu ana kadar Chanyeol sürekli kazanmıştı.

O zaman Baekhyun onu nasıl durduracaktı?

***

Ertesi sabah okula gitmek için evinden çıktığı zaman kapısının önünde bir gazete buldu Baekhyun. Gazete büyüdışıların okuduğu gazetelerden değildi. "Bu buraya nasıl geldi?" dedi Baekhyun ve gazeteyi eğilip aldı.

Manşette yazan şey ise nefesinin kesilmesine sebep oldu: "İngiltere Seherbaz Bürosu Başkanı Harry Potter, soruşturma için Seul'e geldi." 

Baekhyun gazeteyi sıkıca elinde tuttu ve okula gitmek yerine Büyücüler Mahallesi'ne gitme kararı aldı.

Otobüse bindiği zaman Jongdae'ye gazete manşetinin fotoğrafını attı, bugün cumaydı yani Jongdae yarın gelebilirdi. Jongdae mesajı gördükten beş dakika sonra Baekhyun'u aradı.

"Alo! Zar zor dersten kaçtım Baek! Gerçekten Harry Potter, Seul'de mi?"

"Görmüyor musun manşeti?" dedi Baekhyun. "Yarın buraya gelmen gerek, onunla konuşmalıyız."

"Ama onu nasıl bulacağız? Bakanlığa elimizi kolumuzu sallayarak girebileceğimizi sanmıyorum."

"Okulu asıyorum, Büyücüler Mahallesi'nde onun hakkında bir şeyler öğrenene kadar dolaşacağım. Elbet birileri nerede kaldığını biliyordur. Onunla konuşmamız lazım, bize yardım edebilir!" dedi Baekhyun. 

"Ah Tanrım," dedi Jongdae. "Dersten sonra gidip Jinyoung'tan izin kağıdı alacağım ve oraya geleceğim."

"Harika!" dedi Baekhyun. "Ve Baekhyun," dedi Jongdae. "Sanırım bir süre Gwangjong'a dönmesem iyi olacak, artık bu işin sonuna yaklaştığımızı hissediyorum." 

"Ben de öyle, Chanyeol yakında obsidyeni elde edecektir. Asayı kullanabiliyor olmasına rağmen kapıyı açmıyor. Sence Voldemort'un taraftarlarının ortaya çıkmasıyla bir ilgisi olabilir mi?" dedi Baekhyun. "Hiçbir fikrim yok ama çok geçmeden öğreneceğiz. Kapatmam lazım, görüşürüz." dedi Jongdae. "Görüşürüz." dedi Baekhyun.

Wizard's Dilemma (ChanBaek×HP) Where stories live. Discover now