Wizard's Dilemma (ChanBaek×HP)

Wizard's New Wand

O sabah, henüz saat daha on bile olmamışken genç adam iki elini tezgaha dayamış, tezgahın üstünde iki parçaya ayrılmış asaya umutsuz bir şekilde bakıyordu. Tezgahın arka tarafındaki adam, ona dört yıl önce bu asayı satan adam olan Jung Yunho'ydu. 

"Yunho-ssi!" dedi Baekhyun, yalvarırcasına. "Gerçekten asamı tamir edemez misin?" Yunho sabırsız bir nefes verip kafasını iki yana salladı, "Edemem." dedi. "Ama-"

"Çocuk." dedi Yunho sert bir sesle lafını keserek. "Ya yeni asa al ya da çık git." dedi. Baekhyun ona şaşkınlıkla baktı, eliyle asasını gösterip, "Bu asayı dört senedir kullanı-"

"Pekala, görüşürüz." dedi Yunho ve arkasını dönüp gitmek için yeltendi. "Yunho-ssi gitmeyin! Yeni asa alacağım..." dedi. "Sonunda doğru bir karar." dedi Yunho ve kendi asasını çıkarıp havada salladı. Dokuz veya on kadar kutu küçük asa dükkanının üzerinde uçup ortalarındaki tezgaha kondu, kutuların kapakları açıldı. Dikdörtgen şeklindeki kutuların içinde, kırmızı kumaşla asa için oluşturulmuş bir yatak vardı ve üzerinde asanın şekline uygun bir boşluk vardı. "Bunlar son model asalarım." dedi Yunho ve bir tanesini kutusundan özenle çıkardı, "Bak bu, hindistan cevizi ağacından yapılma, özüyse porsuk tüyüdür."

Baekhyun ona anlamsızca bakarak, "Porsuk tüyü mü?" dedi. Yunho kafasını salladı ve asaya ona doğru uzattı. Baekhyun asayı alıp elinde çevirdi, öne doğru salladı ama asayı kendine uygun bulmadı. Yunho'ya geri uzattığı zaman, adam asayı kutusuna geri koydu. Başka bir asa çıkarıp onu Baekhyun'a uzattı. "Bu çam ağacından yapılma bir asa, özüyse siren gözyaşıdır. Çok güçlü bir asadır." 

Çam ağacından yapılan asayı aldı, onu elinde çevirdi, biraz salladı. Asa hoşuna gidiyor gibiydi. "Deneyebilir miyim?" dedi. Yunho, "Çok tehlikeli bir büyü denemeyeceksen olur." dedi. Baekhyun kafasını salladı ve asayı kaldırıp, "Lumos." dedi. Normalde asanın ucunda küçük bir ışık yanması gerekirken tüm mağazayı dolduran büyük, parlak bir ışık yandı. Genç adam büyüyü sonlandırdı ve asayı Yunho'ya geri uzattı. "Belli ki bu asa sana göre değilmiş." dedi. 

Bir kaç tane daha asa denedi Baekhyun. Ama kendisine uygun bir asayı hâlâ bulamamıştı. "Yunho-ssi!" dedi Baekhyun en sonunda, sonuncu asayı uzatırken. "Bu asayı gerçekten tamir edemez misin? Sattığın hiç bir asa bana bu asa gibi uygun değil!"

"Asayı ortadan ikiye yarmışsın çocuk." dedi Yunho. Baekhyun'un adını bilmiyordu, buraya gelen kimsenin adını aklında tutmak için çaba sarf etmiyordu. "Of..." dedi Baekhyun. "Ben ne yapacağım o zaman?"

"Bir asa daha var." dedi Yunho, kendi asasını tekrar çıkardı ve havada hafifçe oynattı. "Bu asayı benim yapmadığımı bilmeni isterim çocuk, onu uzun yıllar önce başkası bana sattı. Ben kullanamadığım için başkasına satmaya çalışıyorum ama kimseye satamadım." dedi. 

Asa kutusu havadan tezgaha inerken, "Neden kimseye satamadınız?" dedi. Kutunun kapağı açılıp, kırmızı yatak üzerindeki asa ortaya çıkarken Yunho ciddi bir ses tonuyla konuştu. "Şu ana kadar deneyen kimse asayla bir bütünlük sağlayamadı."

"Oh harika," dedi Baekhyun. "Buradaki hiçbir asa ile bütünlük sağlayamadım, kesinlikle bu uyumsuz asa beni seçecektir."

"Bilmeden konuşmamalısın çocuk. Bu her şeyi bilen kibirli tavrın yüzünden bir sürü fırsat kaçırabilirsin."

"Üzgünüm Yunho-ssi." dedi Baekhyun önünde eğilerek. "Sadece okula giden trenin kalkmasına az kaldı ve ben asasız okulda bir şey yapamam. Bu asayı dediğin gibi deneyeceğim." 

Baekhyun, önünde açık duran kutudaki asaya baktı. Asanın bazı yerlerinde hafif yeşillikler olsa da siyahlaşmakta olan bir griydi. "Bu hangi ağaç?" dedi asayı eline alan Baekhyun. Asa, ince bir işçilikle oyulmuştu. Asanın kabzası metaldi, elinde parlıyordu. Baekhyun asanın ucuna dokunurken kafasını kaldırıp ona bakan asa satıcısına döndü. Jung Yunho hipnoz olmuş gibi, Baekhyun ve asayı izliyordu. Genç adam sorusunu tekrar soracakken, "Bir büyü yap." dedi Yunho. "Efendim?" dedi Baekhyun.