16) Uyumak..Unutmaktır.

22K 886 451
                                    



Demir gözlerini hiç bilmediği bir yerde açmış olmanın şaşkınlığıyla yerinden fırladı, kıyafetleriyle uyumuştu. Aklına aniden dün akşam ve olanlar üşüşüverdi, sevdiği kadının midesini bulandıran bir adam olmayı başarmıştı sonunda. Derin bir nefes alıp kendine gelmeye çalıştı.

"Offf Demir offf  ne yaptın sen?"

Genç adam, toparlanmaya çalışırken içeri Hakkı baba girdi. Elinde Demir'e gelen temiz kıyafetler vardı.

Devran Gülsüm'ü kardeşinin odasına göndermiş, kıyafet almasını istemişti. Leyla, sabaha karşı ancak uykuya daldığından eltisini duymamıştı. Elif'le birlikte kıyafetleri sessizce ayarlamışlardı.

Yaşlı adam, Devran'la konuştuğunu, elbisesini onun gönderdiğini söyledi. Demir mahçup olmuştu, ikidir kendini kaybedecek kadar sarhoş oluyordu. Böyle giderse alkolik olup çıkacaktı, kendine çeki düzen vermeliydi. Karısını düşürdüğü durum yetmezmiş gibi, ortadan kaybolması hiç hoş olmamıştı. Çıkarken akşam için kasanın yanına iyi bir miktar para bıraktı, yaşlı adama teşekkür edip oradan ayrıldı. Eve gitmenin anlamı yoktu. İşe gitse iyi olacaktı.

Leyla güne bezgin bir ruh haliyle uyandı, kocasının feneri nerede söndürdüğünü bilmiyordu, adam tüm gece gelmemişti.

"Acaba gene Esma'nın yanında mı kalmıştı?"

İçten içe buna hiç ihtimal vermedi, enteresan bir şekilde hala bu adama güveniyor muydu yoksa?

"Adam başka kadına gitmiş bir kere, hala neyin güveni kızım bu. Kendine gel, aptalca ümit etmek yok bundan sonra."

Dün akşam yaşadıklarını hatırlayınca içi sızladı, adamın küçük bir dokunuşuyla içi titrerken şimdi o dokunuşa katlanamıyordu. Demir elbette anlamıştı..

Duş alıp, üzerini giyindi, saçını sıkıca topladı. Son günlerde aynada gördüğü yüzü tanımakta güçlük çekiyordu, hafif bir makyajla yüzüne renk katmaya çalıştı. Şimdi düştüğü yerden kalkma zamanıydı, dirayetli olacaktı. Telefonunu aldı, arama yoktu. Demir'in dün akşamdan sonra adım atmasını beklemiyordu.

Aşağıya indiğinde, Esma'nın bahçede olduğunu görünce kendini çok garip hissetti, kocasının gerçekten karısıydı bu kadın. Genç kadının  boynunda daha önce görmediği bir kolye vardı, içi sızladı belliki kocası hediye etmişti. Yavaş adımlarla mutfağa yönelmişti ki Esma

"Beni daha ne kadar görmezden geleceksin Leyla, bak buradayım, en azından selamlaşabiliriz. Böyle yaparak hepimizin hayatını zora sokuyorsun. Demir de ne yapacağını şaşırdı, adam çareyi evden kaçmakta buldu."

Leyla irkildi, şimdi de kuması ona ayar mı veriyordu, bu ne hadsiz bir konuşma tarzıydı böyle. Karşısına geçip ahkam kesmeyen bir o kalmıştı zaten. İstemsizce çatılan kaşlarının altından, gözlerini kısarak izledi kadını, kısık sesiyle konuştuğunda kısa ve netti.

"Esma..seninle tartışmayacağım. Şimdiye kadar ne istediysem onu yaptım bu saatten sonra değişecek değilim. Derdini kocana anlat, sorunlarınızı aranızda halledin lütfen."

Esma, duyduğu sözlerle bocaladı, ne diyeceğini şaşırmıştı. Aylardır aynı evin içinde yaşamalarına rağmen aralarında mecburi bir kaç cümleden fazlası geçmemişti. Leyla'nın ilk kez sinirlendiğine şahit oluyordu, alttan almak zorunda kaldı.

"Madem aynı evde yaşayacağız, konuşup anlaşmak zorundayız değil mi? Bunu en azından Demir için yapmalıyız."

Kadının gereksiz ısrarını çok anlamsız bulmuştu. Tamam selam verebilir, gerektiğinde konuşurdu belki ama bu ani ilgi de nereden çıkmıştı.

LEYLA (Tamamlandı)Where stories live. Discover now