8) Gerçekler Acıtır

18.3K 836 70
                                    

Esma konağın ikinci katında bir odaya yerleştirilmişti, Leyla'dan gelen iyi haber sonrası Ferhat Hülya'yı alarak evine dönmüştü. Genç kadın evliliğinin ilk gecesini böyle hayal etmemişti. Kuma olarak gelmiş olsada zorunlu bir berdelin tarafı olarak onun da suçu yoktu nihayetinde, Leyla'nın bu duruma tepki göstereceği muhakkaktı ancak bu kadarını beklemiyordu.
Yeni gelin olarak ilk gününde mutfağa inmiş çalışanlarla tanışmıştı. Ayşe ve Zeynep mesafeli ama anlayışlı bir yaklaşım sergiliyor, en başından beri sevip saydıkları Leyla'yı düşünmeden edemiyorlardı.
Leyla tanıdıkları ilk andan itibaren çalışanlara sevgi ve saygı göstermiş, kimsenin kalbini kırmamıştı. Bu narin genç kadını sevmek çok kolaydı. Şimdi Esma ile kıyaslamak istemeseler de Leyla onların kıymetlisiydi. Esma çekingen tavırlarıyla selam verip mutfağa girince, Ayşe
"Hoşgeldin, gelin hanım, bir isteğin mi vardır?" diye sordu.
"Yok, sağol, yardım edilecek bişey var mı? "
"Kahvaltı hazır ama kimse yok konakta, herkes hastanede, Fatma hanımlar yeni geldi ama yemek istemediler, tüm gece ayakta kalınca dinlenmeye çekildiler. Ben sana bir tepsi yaparım şimdi, kahvaltını edersin" Esma tamam dercesine başını salladı.
Ayşe hanım farkettirmeden karşısındaki genç kızı yukarıdan aşağı süzdü, yeni gelin gayet çekici bir kadındı. İri kara gözleri, düzgün kalın kaşlarıyla tam bir esmer güzeliydi. Leyla'nın aksine daha dolgun ve kadınsı görünüyordu. Üzerine giydiği açık renk elbise ve pembe eşarbını gayet yakıştırmıştı.
Leyla genelde evli bir kadından ziyade liseli kızları andırırdı. Olgun davranışlarına rağmen çoğu zaman içindeki çocuğu gizlemeyi başaramazdı. Ayşe yılların tecrübesiyle düşününce Esma'nın kocasının ilgisini çekmekte zorlanmayacağına inanıyordu. Tabi bir de bebek mevzusu vardı ki, Esma, Demir ağanın bebeğini doğuracak olursa...Bu düşünceyle içi sızladı, Leyla asla kabullenip oturmayacaktı. Demir ağanın işi çok zordu, iki kadın arasında kalacaktı ama karısına olan sevdasını bilmeyen yoktu.
Konağı merak eden yeni geline kısa bir tur attıran Zeynep üçüncü katı pas geçmişti, Esma'nın merakla yukarı çıkan merdivenlere baktığını görünce
"Yukarıda Leyla hanımla Demir ağa kalıyor" diyerek durumu geçiştirdi. Esma farkında olmadan derin bir nefes aldı, kocası ilk karısıyla üst katta yaşıyordu, bundan sonra nasıl olacaktı, düşünmek istemedi.

Öğleden sonra mutfakta akşam yemeği hazırlığı vardı, bir araba sesi duyulunca herkes merakla ana kapıya baktı. Demir ağa gelmişti, Zeynep mutfaktan çıktı
"Ağam! Leyla hanım nasıl oldu, haberler iyidir inşallah." Farkında olmadan merakla atılmıştı.
"Sağol Zeynep, daha iyi şimdi, bir kaç saate odaya alacaklar, üzerimi değiştirmek için geldim. Leyla'ya pijama, çamaşır falan bir kaç şey hazırlarsanız iyi olur" diyerek merdivenlere yöneldi.
Esma mutfak kapısının önündeydi, kocasını ilk defa bu kadar yakından görüyordu.
Genç kadın, yakışıklı olduğunu duymuştu ama gördüğü adam bambaşkaydı. Tüm yorgunluğuna ve dağınıklığına rağmen heybetli duruşunu koruyordu. Uzun boyu, geniş omuzları, kaslı vücudu kadının gözünden kaçmamıştı. Esmer teni, kara gözleri, dalgalı siyah saçlarıyla oldukça çekiciydi. Genç kadın daha ilk anda kocasından etkilenmişti. Oysa Demir onun farkına bile varmamıştı. İçi burkuldu, tamam sırası değildi ama gene de üzülmeden edemedi, herşey normale dönünce böyle olacak değildi sonuçta, kocası yok sayacak değildi ya onu, illa kabul edecekti.
Hayat Leyla'ya başka zorluklar, Esma'ya başka zorluklar yaşatıyordu. İki kadın için de çile yeni başlıyordu.
Esma, bu düzenin içine doğmuş, geleneklerin içinde yoğrulmuştu, öğrenilmiş çaresizlik vardı onun için. Burada erkek egemen bir düzen ve boyun eğen, susup kaderine razı olan, verilenle yetinmeye çalışan kadınlar da vardı. Zamanla bazı şeyler insanların kafasına yer eder, aykırı olan bile kanıksanırdı. Çevrede yaşananları sürekli görünce yaygın olan, normal kabul edilirdi. İnsanın doğası yaşadığı ortama ayak uydurmaya müsaitti. Tüm bunlara rağmen hiçbir kadın sevdiğini ya da kocasını paylaşmak istemez, buna zorlandığında derin acılar yaşar, ölümlerden ölüm beğenir, pek çok kadın çareyi gerçek anlamda ölümde arardı.
Leyla'nın durumu ise bambaşkaydı, başına gelenler onun için sıradan ya da alışıldık değildi, kabullenmesi daha zordu. Demir'le evlenirken aklının ucundan geçmeyen bir durumla karşı karşıya kalmıştı. Farklı bir düzenin insanıyken yaşadıkları inanılmaz geliyordu ki kabullenip yaşamasını beklemek, hayal kurmaktan ibaretti.

LEYLA (Tamamlandı)Where stories live. Discover now