LEYLA (Tamamlandı)

9) Hoşgeldin

Ertesi gün Leyla taburcu oldu, Demir'e, karısının sesini duymak nasip olmamıştı, sürekli gözlerini kaçırıyor, kocasına bakmıyordu, kendisini yasak ilan etmişti belliki.
Konağa dönüş yolunda arabaya ölüm sessizliği hakimdi. Herkes kendi düşüncelerine dalmıştı. Mahmut bey, kendi ailesinin evinde kalacaklarını ancak annesinin Leyla'yla birlikte konağa geleceğini, en kısa sürede kızlarını da alıp dönmek istediklerini düz bir ifadeyle damadına bildirmişti.
Demir kesin bir dille reddetmişti. Leyla kimseye bişey demediği için ne düşündüğü hala merak konusuydu.
Araba konağın önünde durduğunda, Ali kapıyı açıp saygıyla selam verdi. Demir karısının inmesine yardım etmek için elini uzattı ancak genç kadın görmezden gelip kendisi inmişti. Adamın pes etmeye niyeti yoktu, kolunu beline dolayıp yanına çekti. Birlikte avluya doğru ağır adımlarla yürüdüler.
Demir'in aklı tek bir noktada takılı kalmıştı.

"Esma, konaktaydı ve Leyla gelir gelmez onunla karşılaşacaktı. Sevdiği kadının çekeceği acı içine oturmuştu, çaresizliği boyunu aşıyordu."

İç avluda sedirlerde tüm aile bir aradaydı, araba durduğunda herkes ayaklanmıştı, Leyla'yı kapıda karşıladılar, onu ayakta görünce çalışanların bile yüzü gülmüştü.
Esma geride kalmış, gelenlere çekinerek bakıyordu. Leyla'yı görünce oldukça şaşırdı, güzel olduğunu duymuştu ama bu kadın, beklediğinden çok genç, çok güzeldi. Hasta ve mutsuz haline rağmen bambaşka bir havası vardı. Evli bir kadından çok genç bir kızı andırıyordu, uzun boyuna rağmen bir hayli zayıf olduğunu düşündü. Dalgalı sarı saçları göğsüne dökülmüştü, iri mavi gözleri, beyaz teniyle yabancı filmlerdeki kadınları hatırlatıyordu. Üzerindeki eşofman takımı ve spor ayakkabılarıyla bu konağa tezat bir görüntüye sahip olduğuna karar verdi.

"Hiç ağa karısına benzemiyor, bir yıldır burada yaşamasına rağmen hala tam bir İstanbullu gibi giyiniyor. Acaba büyükler hiçbir şey dememiş miydi? Acaba bu kadar genç ve güzel bir kadın varken Demir ağanın ilgisini çekebilecek miydi? Leyla ona nasıl davranacaktı? Demir ağa karısını korumak ister gibi sarılmış, sanki bıraksa gidebilecekmiş gibi sıkı sıkı tutuyor. Ahh Esma, senin işin zor, çok zor.."

Esma, İçinden geçenleri bir kenara bırakıp bulunduğu ana dönmeye çabaladı. Bakışlarını tekrar avluya çevirince nasıl hareket edeceğini bilemedi. Konağa geldiği gün olanlara bakılırsa Leyla'ya iyi gelmeyecekti ancak artık buradaydı. Öylece yerinde durmayı seçti.
Leyla, konağa adımını atar atmaz gördüğü ilgiyle mahçup oldu. İnsanların gözünde güçsüz, aciz bir kadın durumuna düşmek istemezdi. O gün hazırlıksız yakalanmıştı. Bundan sonra daha dirayetli olabilmeyi diledi.
Herkes geçmiş olsun dileklerini iletmişti, Fatma hanım ve Gülsüm sıkı sıkı sarılmıştı genç kadına, Mustafa bey, gelininin gözlerine bakamamıştı. Fatma hanım, ilk andan itibaren normalleştirme çabalarına başladı.
"Yüzme öğreteceksen denize atacaksın" sözünü uygulamaya koyuvermişti.
"Esma gel kızım, Leyla'yla tanış" diyerek bombayı patlattı. Ortam buza kesti bir anda, Hatice hanım korumak ister gibi kızına sarılıp yanına çekmek istedi.
Demir, zaten karısının belinde olan eliyle iyice kendine çekip, bedenine yasladı, sevdiğinin bir kez daha düşmesine izin vermeyecekti. Genç adam bakışlarını annesine çevirdi, kara gözleri dipsiz kuyular gibiydi, çenesini sıkmaktan kasları seyrimeye başladı. Devran ve Gülsüm üzgün gözlerle Leyla'yı izliyordu.
Leyla bu kez boş gözlerle Esma'ya baktı, tam Demir birşey söyleyecekken konuştu, genç adam iki gündür ilk kez karısının sesini duyuyordu.
"Hoşgeldiniz" demişti Leyla.
Demir acıyla gözlerini yumdu, kaybetmişti karısını, Esma'ya hoşgeldin diyerek gelişini kabul eden kadın, kendi gidişini ilan ediyordu. Demir karısını iyi tanırdı, tüm zarif, narin hallerine rağmen asi, dik başlı  bir yapısı vardı, bunca yıldır istemediği bir şeyi  yaptığına şahit olmamıştı. Bundan sonra değişecek değildi ya..
Esma bir kez daha şaşırdı, çekingen sesiyle cevapladı.
"Hoşbulduk, geçmiş olsun."
Fatma hanım memnun olmuştu, ilk karşılaşma için gayet iyi gidiyordu.
Demir öfkesini güçlükle bastırmaya çalıştı. Bakışları Zeynep'i bulunca genç kız, hemen Leyla'nın yanına gelip koluna girdi.
"Odana çıkalım mı?" Diye sordu.
Leyla, Esma'yı ilk kez yakından görüyordu, içine saplanan derin sancıyla neredeyse dizlerinin üzerine düşecekti. Dirayet de bir yere kadardı. Kocasının daha sıkı tutup düşmesine izin vermemesine şükretti. Karşısında esmer, kara gözlü, çekici bir kadın vardı, tam bir Urfa güzeli diye düşündü. Kara gözlerine bakınca omunda kendisini incelediğini anladı. Yaşadıkları acının üçüncü kurbanı olduğunu düşününce kumasına üzülmüştü.
Hatice hanım kızıyla birlikte merdivenlere yöneldi, genç adam yerinde kaldı, karısı gözden kaybolana kadar gözlerini ayırmadan ardından baktı, yavaşça ailesine döndü kimse yerinden kıpırdamamıştı. Murat babasını sedire oturması için çekiştirdi. Demir annesine döndü.