Bölüm 46

8.5K 1.1K 1K
                                    

Bu bölüm için
yorumlarınızı eksik etmeyin ♥️

Yorgunluktan ve uykusuzluktan ölüyordum.

Gözlerim kendi kendine kapanmak için uğraş veriyordu, fakat ben uyumama konusunda ısrarcı davranıyordum.

Müzik sesi o kadar baskındı ki dans eden bedenleri öldürme hissiyatıyla dolmuştum.

"İçkimi tazele."

Suho'ya bardağımı uzatırken, bana olan bakışlarını umursamamaya çalışmıştım. "Tazeler misin diyeceksin, hem senin bu halin ne?"

Gerçekten yaşlı amcalar gibi konuşuyordu ve ağzını yüzünü patlamama sebep olacaktı. "Regl oluyorum, üstüme gelme."

Kai dediği için miydi bilmiyorum ama dün regl olmuştum. Anlamsız bir şekilde ise uyku uyuyamıyordum.

"Seninki geliyor."

Suho'nun söylediğine aldırmadan içkimi yudumlamaya başladım. Uyuyamadığım için ters tarafımdan kalkmış gibiydim ve Kai'yle uğraşasım yoktu.

"Iseul ne içiyorsa bana da doldur." Kai emir verir gibi konuştuğunda gülümsemiştim, Suho'nun itaat etmesi hoşuma gidiyordu.

"Bana dönmeni bekliyorum."

Dudaklarıma götürmüş olduğum içkiyi, masaya bırakarak ona döndüm. Göz göze geldiğimiz an kaşlarını çatmıştı, bakışları suratımda dolaşıyorken sabit durmakta oldukça zorlanıyordum.

"Bu halin ne senin?"

"İki gündür uyuyamıyorum." Kısa açıklamamı yapar yapmaz, masadaki içkimi elime almış ve içmeye devam etmiştim. Kolay kolay sarhoş olmazdım, çok ağır şeyler içmem gerekiyordu. Şimdi ise birayla oyalanıyordum ve sarhoşluğun kıyısından bile geçmediğime emindim.

"Gel bakalım." Kai'nin elini bileğimin üstünde hissederek, beni yerimden kaldırmasına izin vermiştim. Beni ilerideki geniş koltukların olduğu yere doğru sürüklüyordu, buna izin de veriyordum ama bar o kadar kalabalıktı ki zor adım atıyorduk.

Hayatımda çok kez Clup-barda bulunmuştum, hiçbirinde şimdiki kalabalığı görmemiştim. Ayrıca buraya gelen insanlar az çok belliydi, şimdi ise göz gezdirdiğimde farklı kişileri görüyordum.

Kai koltuğa otururken beni de kucağına çekmiş, kollarını belime dolamıştı. O kadar insanın arasında sarmal dolaş oturuyor olmamızı garipsiyordum. "Neden uyuyamadığını anlat."

Kucağında oturduğum için yukarıdan yüzüne bakmak zorunda kalıyordum. Sadece gözlerime bakıyordu ve belimdeki ellerini nazikçe hareket ettiriyordu. Bana böyle davrandığında garip hissediyordum ve tüm sinirlerim yatışıyordu.

"Regl oluyorum." Uyuyamama sebebim bu değildi, aklımdaki düşüncelerle boğuşuyordum tüm gece. Tehdit edilme sebebim, Kris mevzusu ve diğerleri...

Kai beklemediğim bir anda yükselerek, dudaklarıma öpücük bırakınca gülümsemiştim. Kısa bir öpüşmeydi ama eğlendiriyordu.

"Bünyen alışık değil ya, ondan garipsemişsindir."

Gerizekalı.

Ama komik.

Gülerek kafamı salladım, modumu yükseltmişti ama bu uyuyamadığım gerçeğini değiştirmiyordu.

"Neden yanıma gelmedin? Uyumana yardımcı olurdum." Kai'nin yatağında Kai'yi öldürme planları yapmak nasıl olurdu acaba? Bir ara düşünmem gerekecekti.

"Regldim, seks yapamazdık."

Gülümseyerek bu sefer de kısa bir öpücüğü boynuma sundu. Susuzluktan ölüyormuşum, onun dudakları ise beni yeniden hayata döndürüyormuş gibiydi. Yorgunluğum geçiyor gibi hissediyordum.

Lyssa | KAI ✓Where stories live. Discover now