Bölüm 4

11.5K 1.3K 389
                                    

Sevgiler 🍷

Sabaha karşı yatıp dörtte kalkmak bünyemi mahvetse de zorla gözlerimi araladım. Lider olmam gerekirken amele olmuştum, ne güzel ama.

Saçma sapan kıyafet takıntıları olmadığı için şort giymeyi uygun görmüştüm. Genelde poker geceleri kıyafet giyildiğini duymuştum ama temizlik yaparken de giyecek halim yoktu ya. Yani en azından şimdiye kadar dememişlerdi.

Üstüme siyah askılımı geçirip çalışan olduğumu belli edecek yaka kartımı taktım. Dövmemi gizleyecek şekilde de saçlarımı açıp dışarı çıktım.

Bugün benim kaldığım tarzda, insanların genelde sevişmek için kullandıkları odaları temizleme işi bana düşmüştü. Mekan çok büyük, çalışanlar da çoktu ama bana yine de yaptığım iş fazla geliyordu.

Önüme gelen ilk iki odayı bitirdiğimde -ki sadece yerleri siliyordum- üçüncüsünü de kapıyı çalmadan araladım.

Gözlerim yatakta üstsüz bir şekilde uyuyan Kai'ye takıldığında kaşlarım çatılmıştı. Hani odaların hepsi boştu? Ben böyle elimi kolumu sallaya sallaya giriyordum, hadi seks yapan çiftlerin arasına istemeden dalıp üçüncü kişi olsaydım?

"Sokayım yapacağınız işe ama"

Kendimce sessiz bir şekilde söylendim ve onu umursamadan yerleri silmeye başladım. Ağızlarını açıp düzgün bir iş bile veremiyorlardı, uyanması da benim umrumda değildi.

Bilerek paspası yatağa vurduğumda Kai yerinde debelenmiş ama uyanmamıştı. Uykusu derin olan insanları hayatım boyunca hep kıskanmıştım bu yüzden biraz daha şansımı zorlamaya karar vererek bir kez daha yatağa hızlıca vurdum.

"Siktir git"

Yamuk bir gülümseyişle paspasın uç kısmına ellerimi koydum ve çenemi de üstüne yasladım. İnsanları sinir etmeye bayılıyordum, yapacaktım da.

"Bir daha söylemeyeceğim, sik-tir-git"

Bana arkasını dönerek yastığı kucakladığında sinsice güldüm. Keşke üstünde örtü olmasaydı.

"İzninizle çıplak vücudunzu biraz daha izlemek istiyorum"

Bana cevap vermeyip uykusuna devam ettiğini anladığımda oflayarak yerleri silmeye tekrar koyuldum. Oh Sehun neredeydi acaba?

Bilgi almak için Kai en mantıklı yol gibi gözükse de mal hakkındaki bilgiler de fena olmazdı. Sehundan öğrenebilirdim. Bunların aklı aletlerine kaydığı için belki ağızlarından bir şey kaçardı öyle değil mi?

İşimi bitirip odasından çıktım ve diğer odaları da silip aşağı kata inmeye karar verdim. Saat neredeyse 8'e geliyordu ve barın işler hale gelmesine daha dört saat vardı.

Bizim ekibi özlemeye başlamıştım, her ne kadar beni lider olarak kabul etmeseler hatta bazıları beni tanımasa bile onlara bağım vardı. Yeraltı dünyası böyleydi işte, size bağlı olan adamlarınıza siz de bağlıydıydınız. Onların canının yanması demek sizin de canınızın yanması demekti.

Beni kabullenmek istememelerini anlayabiliyordum ama Jackson'ın bana bunu yapmış olmasını sindirmem biraz zor olacaktı.

Yurtdışına neden gittiğimi, kimliğimin neden değiştiğini bilen üç kişiden biriydi. Bana bunu yapmasını ihanet sayıyordum, bedelini ödeyecekti.

Ayrıca yeraltı dünyasında birinin kardeşi olmak sizi kurtarmıyordu. Yaptığınız işlerle konuşuluyordunuz ve haliyle ben de ölü gösterildiğim için yok hükmünde sayılıyordum.

Lyssa | KAI ✓Where stories live. Discover now