Bölüm 11

11.7K 1.1K 397
                                    

Merhaba, keyifli okumalar :)

Ortam iyice kalabalıklaşırken terlemeye başlamıştım. Kai yanımdan ayrılalı yaklaşık bir saat kadar olmuştu ve şu aptal ikizlerden hala haber yoktu.

Bunlar bara gelmeyecek miydi Tanrı aşkına? Ölmeme az kalmış gibi hissediyordum.

"Iseul bana bir vokta çek"

Çek? Baek yine formundaydı bugün anlaşılan.

"Tabi"

İçten olmayan bir gülümseme ile istediği içkiden doldurup ona uzattım. Suho gittiği için hem bardak siliyor hem içki uzatıyordum. Bir de kenarda günlerdir adını ezberleyemediğim içki şişeleriyle şekil şükül hareketler yapan çocuk vardı.

Keşke aptal gösteriler yapacağına bana yardım etseydi.

"Keyfiniz yok gibi"

Baekhyun içkiyi bir dikişte bitirdiğinde kaşlarımı çatmıştım. Gerçekten canı sıkkın olmalıydı.

"Bir tane daha doldur"

"Tabi"

Dediğini yaparak bir tane daha doldurdum ve ona uzatacağım sırada bardak başka biri tarafından elimden alındı.

"Sana ben yokken içme dedim"

Chanyeol bardaktaki içkiyi kafasına diktiğinde bana sinirli bir bakış attı. Pardon bana neden sinirli bakıyordu o?

"Ona bir daha içki vermeyeceksin"

Bakışlarımı ondan Baek'e çevirdim. Onun düşüncesi benim için daha önemliydi. Uke olsa da konuşmaya hakkı vardı.

"Ben ne zaman içmek istersem o zaman içki vereceksin"

Chanyeol'e bakmadan kafamı salladım. Gülümsemem de yüzümdeydi. Nedense ben her zaman ukelerden yanaydım.

"Çocukluk ediyorsun ve bu beni sinirlendiriyor"

Baek asla ona bakmıyordu. Demek ki gerçekten sinirlenmişti.

"Seni başka biriyle öpüşürken gördüm"

Oha ama. Gerçi neye şaşıyorduysam. Her bad boy gibi Chanyeol de şerefsiz olmalıydı. Ya da istemeden bu duruma düşeceği bir olay yaşamış olmalıydı.

"Sana bunun açıklamasını yaptım"

Chanyeol Baek'in bar taburesini kendine doğru çekince gülümsedim. Onları izlemek nedense beni eğlendiriyordu.

"Ben de açıklamandan tatmin olmadım"

Baek ayağa kalkıp yürümeye başlayınca Chan onun arkasından bakmaya başladı. Yüzünde inanamıyorum sana der gibi bir bakış görüyordum. Normalde kız olsa peşinden git diyecektim ama ukelerin de peşinden gidilmeli miydi acaba?

İşime dönecekken Chan'in yerinden fırlamasıyla kafamı kaldırdım. Baek bir çocuğun üstüne yürüyordu. Hem de kendinden uzun bir çocuğun.

Olacakları görmek istemiyordum ama merak duyguma da yenik düşmek üzereydim. Benim minik ama sevimli Baekhyunum. Yazık olacak.

Çocuk aradaki farkı kapatıp ona vuracağı sırada Baekin eğildiğini ve karşısındaki çocuğun tam suratının ortasına yumruk attığını gördüm.

Kesinlikle çocuğun burnu kırılmış olmalıydı. Tecrübelerime dayanarak bundan emindim.

Baekhyun bu kadar şirinlikle nasıl yumruk atmıştı asla beynim algılayamıyordu. Belki de sinirli olduğu için denk gelmişti, emin değildim.

Lyssa | KAI ✓Where stories live. Discover now