"Giray ne demek?"

"Fırtınalı gökyüzü," dedi Sonay. "Ve hükümdar."

Fırtınalı gökyüzü ve hükümdar.

"Kırım Hanlarına verilen isimmiş aslında," dedi biri. "Hakanların, ailesini korumak üzere emanet ettikleri kişiler yani... Sözünde duran, aileyi koruyan demek aynı zamanda."

Rivayetler, kişinin adının anlamının kaderini gölgelediğini işaret eder.

Fırtınalı bir Aralık gecesi, ona bu ismi verdiler: Giray.

Fırtınalı gökyüzü, hükümdar ve koruyan.

Cem Adrian & Gazapizm - Kalbim Çukurda 🎶

Başarısız bir intihar denemesinin ardından çocukluğunu ardında bıraktığı bir gün, onu yeniden doğduğuna inandıran bir asker "Emir," adını verdi.
"Emir büyüyecek, ailesini koruyacak."

Emir Giray Meraz, yağmurlu bir Eylül günü, tarihler 2017'yi gösterirken, yirmi yedisine basmadan, ailesini korumak üzere öldü.
Sözünü tuttu.

Bir fırtına koptu.

Söz tutmak nasıl bir şeydir? Bir insan aynı anda, iki zıt kutup için söz verebilir mi?

Bir insan cennet ve cehenneme aynı anda girebilir mi?

Bir çocuk öldüğü halde büyüyebilir mi?

Bir adam, hem ölüme, hem yaşama verdiği sözü tutabilir mi?

"Senden sonra ne ölebilirim, ne yaşayabilirim," demişti bir kadına.
Bunu yapabilir mi?

Ahde vefa.
Kader, bir isime verdiği sözü tuttu bu defa.

Bir adam hem öldü, hem doğdu. Cennet de yandı, cehennem de soğudu. Bir çocuğu vurdular solundan, bir mermi, bin mermi oldu.
Bir kadın, küllerinden doğdu. Doğurdu.

Fırtınalı gökyüzü, hükümdar ve koruyan.

Giray Meraz, yirmi yedi yıl sonra, yine bir Aralık gecesi, Ankara fırtınadan hallice bir soğukla yıkanırken, sadece şehre değil zamana hükmetti.

Buna tanık olan herkes, "Ankara'da kar değil kan yağacak," dedi.

Kar yağdı.

Kan sadece oradaydı.

Akrep bir mızrak gibi doğrulup dikildiğinde, yelkovan günü kapatmak üzereydi.

Gece yarısına dakikalar vardı.
Cadde sessizdi. İlerideki gece kulübünün duvarlarını aşıp sokağa dökülen müzik sesi boğuktu. Trafik ışıkları kendi halinde değişirken kimseye hükmetmiyordu, bütün araçlar yol kenarına park edilmişti. Sokak lambaları, gökdelenlerin altına işlenmiş bir dikiş gibiydi.

Gece kulübü kapısında bir gölge belirdi. Ekrem Keskin kapıda belirmişti. Kanındaki alkol gözlerinin beyazına kızıl çatlaklar açmıştı. Dengesi hiç olmadığı kadar bozuktu. Öyle ki, yürürken onu dışarı sürükleyen adama yaslanmak zorunda kalmıştı.

İnanılmaz keyifsizdi ve hiç olmadığı kadar çok konuşuyordu, oysa kelimeleri bir araya getirmekte oldukça güçlük çekiyordu. Yanında yürüyen adamı valeye bir işaret verdiğinde aracı beklemeye başladılar.

Yelkovan, akrebin tepesine binmek üzereydi.

Ekrem Karakeskin, sabahlamayı beklemeyecek kadar hızlı geçirmişti geceyi. Tasasızdı. Birazdan lüks bir otel odasında kendini yatağa atacaktı, ya da kendi kafasına sıkacaktı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 15 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

MÜPHEMWhere stories live. Discover now