MÜPHEM

BİR BAKIŞ SENİ AVUÇLADIĞINDA' 2 (Miray-Kaan Özel)

Haziran 2011

Dost neye denir? Birine dost demek için ne kadar süredir tanıyor olması gerekir?

Vefa önemlidir, ama babası için yapmadığı şeyi, senin için yapan birine ne denir?

"Enayi," dedi Mert.

Kaan uykunun ortasında dürtüldüğünü hissetse de gözlerini aralamadan diğer tarafa dönüp uyumaya devam etti. "Git başımdan."

"Kalk lan enayi," dedi bir kez daha. "Uyan, canım sıkılıyor."

"Evine git."

"Burası benim de evim."

"İnanır mısınız, burası benim evim," dedi Onur içeri girerek. "Ve siz iki geri zekalı biraz daha evimi terk etmezse ben edeceğim."

Kaan kapalı gözleriyle gülerken "Olur," dediler Mert'le aynı anda. Kaan başını kaldırıp Mert'e baktığında çok komikmiş gibi bu senkronize ifadeye aynı anda güldüler.

Onur eline bir çöp poşeti almış, dün gece evi harabeye çeviren Mert ve Kaan'a söverek topluyordu. Bu son aylarda artık neredeyse bir rutindi. Kaan, Onur'da kalmaya devam ediyor, Mert'le de resmen aşk yaşadığı için birbirlerinden ayılmıyorlardı. Dolayısıyla üç erkeğin barındığı bu yerde titiz Onur nur topu gibi bir anksiyete sahibiydi.

Geceyi bir barda veya güzel kızların cirit attığı masaj salonunda kapatmadıklarında evde ufak çaplı parti düzenliyorlardı. Partinin tek katılımcıları Mert ve Kaan'dı ve tabii ev onun olduğu için ayıp olmasın diye Onur'u da arada kabul ediyorlardı. Ve özellikle Giray'ın katılımı yasaktı.

Çünkü bu kutsal partilere gerçekten eğlenmesini bilmeyen giremezdi, yani sütten Onur dışında dünya nüfusunun tamamı.

Neyse ki bazen çalışmayı akıl ediyorlardı (Giray ölüm tehditleri eşliğinde iş buyurduğunda). Bu yeni başlayan dostluğun balayıydı. Kaan'ın onlara bu kadar çabuk asimile olması bazen kendilerine de tuhaf geliyordu.

Ofis galeriye taşınmıştı ve Kaan silah zoruyla genel müdür, ceo, mali müşavir ve asistan olmayı kabul etmişti. Aksi takdirde Giray onu bayıltma suretiyle yurt dışına gönderip orada bırakma konusunda çok ciddiydi. Kaan dolaylı yoldan bütün vaktini burada harcıyor, insan organlarını inceleyerek çıktığı yolda araba motorlarıyla ilgileniyordu.

Bunun dışında hobi olarak doktorluk mesleğini icra ediyordu. Örneğin Mert gözüne krem sanıp sıvı yapıştırıcı sürdüğünde, Onur, Mert'i yumruklarken bileğini incittiğinde, Giray en ufak bir evrak eksikliğinde sinirden kalp krizi geçirme seviyesine geldiğinde müdahale etmek zorunda kalıyordu. Sözel.

Galerinin açılışını kutlamaya gelen Suna, Kaan'ın yakışıklılığını övdükten sonra neden balonlar asılmadığı gerekçesiyle dırdır ederken çenesi düşmesin diye de müdahale etmek zorunda kalmıştı. Ojelerine iltifat ederek, dolayısıyla sözel.

Son fiziksel müdahalesi aylar önce kendi omzuna dikiş atmak olmuştu.

Musa hakkında bir gelişme yoktu. Küçük çocuk öfkesiyle eski ofisi dağıttıktan sonra ortalarda görünmedi. Keza kimse de peşine düşmedi. "Onu öldürmüyorum," demişti Giray rakı masasında. "Öldürmeyeceğim. Çünkü işime yarayacak."

Kaan, Giray'ın ön görülerine hayret ediyordu, her seferinde, bıkmadan. Bu konuda da yıllar sonra haklı çıkacak, Musa bu defa amcasının üvey kızını kaçırarak ortaya çıkacaktı. O an bunu kimse bilmiyordu ama Kaan ikinci cinayetinin Musa olmasını diliyordu.

Ama olmadı. İkincinin Musa olmadığı gün saymayı bıraktı.

"Dostoyevski kimdir? A- Filozof, B- Yazar, C- Psikolog, D- Sosyolog."