52.BÖLÜM-BOŞLUK

2.9K 230 8
                                    

Arkadaşlar lütfen bu bölümü medyadaki şarkı ile okuyun o zaman çok daha anlamlı  güzel gelecek :)

Gece yolcuları-yarım ve yalnız

*

Yoğun bir baş ağrısı zihnimi kaplamış bir halde. Canım çok yanıyor, bu yolculuk fazla uzun sürdü,uyanamıyorum.

Böyle uzun bir süredir bu halde olduğuma göre gerçekten ölmüşüm.

Ben sanıyordum ki ölünce hemen ya cennete ya da cehenneme gideriz.

Ya yanarız ya da mutluluğu tadarız,kaybettiklerimizle oluruz.

Lakin ben şuan bir boşluktayım,bazen geçmişi bazen gelecekle ilgili önceden kurduğum hayaller zihnimi sarıyor.

Yoksa benim cehennemim burası mı? Tanrı herkese farklı bir cehennem mi sunuyor? Kimisi direk yanıp,kimisi öldüğünü anlamayıp,kimisi benim gibi uzun bir süre boşlukta mı kalıyor? Ya da sonsuza dek demeliyim.

Nerede olduğumu çok merak ediyorum,artık bir şeyler görmek istiyorum. Hayal olarak değil gerçekten.

Nedense ben hep cennete gideceğimi düşünmüştüm,öldükten sonra bile mutlu olacağıma,bazen tekrar doğabileceğime bile inanmak istemiştim. Şu reenkarnasyon olayına yani,kendime ölümün o kadar da kötü bir şey olmadığına inandırmak için yani,sonuçta zaten tekrar doğabilirim bu sadece kısa süreli bir uyku.

Ama aslında reenkarnasyon diye bir şey olmadığını biliyordum,bence reenkarnasyon denilen şey hayal gücü gelişmiş insanların ortaya attığı kimini mutlu eden,kimini ise güldüren bir teori sadece.

Ben bu teoriyi geniş bir şekilde araştırdım,bazı sitelerde bilimse olarak kantılandığı canlı örnekleri olduğu söyleniyordu. Açıkçası o örneklerin yalnızca reenkarnasyona inanalım diye uydurulan hikayele olduğunu düşünüyordum,belki de öyleydi .Lakin merak edip bu hikayeleri okuduğumda ya da youtube'den dinlediğimde hem arkadaki o fon müziği hem de olay ürkmeme tüylerimin diken diken olmasına neden oluyordu.

Kafamda koca bir soru işareti oluşuyordu, zaten bizleri reenkarnasyona inandırmak isteyen kişilerin amacı da buydu ya.

Sonuç olarak..reenkarnasyona inanmıyordum,belki dizlerde evet mümkün ve güzel bir şeydi ama gerçek hayat? Hayır.

Bir kere doğuyor yaşıyor ve ölüyoruz. Ve o hayatı en iyi şekilde kimseye kötülük etmeden mutlu bir şekilde yaşamak gerek.

Düşünüce bunun tek sebebi Tanrı'nın bize verdiği can adına duyduğumuz şükran sonucu ibadetimiz değil,aynı zamanda gerçekten iyi bir hayat yaşamak.

Tanrı'ya ibadet ederken hem bizi yaratan o olduğu için ona ibadet etmek hem de akıl ve irade sahibi olduğumuz için bize verdiği bu yeteneği kullanmak.

Sonuçta insanın kaderi doğduğu anda belli olur dense de düşününce o zaman Tanrı neden bize irade denen şeyi verdi?

Dünya'ya geldikten sonra nasıl yaşayacağım ile ilgili sorumluluğu bize verdiyse neden kaderimiz doğunca belli oluyor? Bu biraz düşündürücü.

Lakin bu konuları çok derin ve uzun süre düşününce bir süre sonra psikolojik olarak kafayı yavaştan sıyırmaya başlıyorsunuz.

Lakin benim şuan bu şeyleri düşünmek için uzun bir sürem var,belki de sonsuz.

Eğer öldüysem...ve burası cehennem ise yakında sorgulanmam gerekmez miydi? O halde ben neden sadece boşluktaydım?

Cehennem sıcak olmalıydı burası ise aksine soğuktu. Normalde hipodermi geçirtebilecek bir soğuk. Ama dedim ya ben sadece buranın soğuk olduğunu biliyordum ,bunu bilsem de sanki hislerim.. bu soğuğa uzun bir süredir alışık gibiydi.

TAKİPÇİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin