49.BÖLÜM-SIR

2.9K 281 7
                                    

**

Arabadan çıkmak istiyordum fakat Görkem üzerime kilitlemişti ve hiçbir şey yapamıyordum.

Bilerek yapmıştı,bu olaydan uzak kalmamı istemişti.

Etrafıma bakınıyordum,akşam olmuştu ve etraf kararmıştı bu yüzden çok bir şey gördüğüm söylenemezdi.

Biraz da korkuyordum,hem o neredeydi?Tek başına..onca adamın karşısına nasıl çıkacaktı?

Yutkundum,telefon cebimde mi diye baktım,buradaydı.

Telefonu aldığım gibi Görkem,'in numarasını tuşladım.

Cevap gelmedi çünkü telefonu kapalıydı.

Allah aşkına ne işler çeviriyordu bu çocuk?

Yapacak bir şeyim yoktu kapıyı açamıyordum,mecburen..mecburen bekleyecektim işte.

Etrafıma anlamsız bakışlar atarken bir anda kapının açılış sesiyle arkamı döndüm.

Görkem hızlı bir şekilde Tarık'ı arka koltuğa yatırdı.

İyi de nasıl..nasıl yakalamıştı onu?

Kan ter içindeydi çok yorulmuş olduğu belliydi. Hemen konuşmaya başladı.

"Berfin acilen koltuğa geç ve sür çabuk!"

Arka koltuğa geçerken anahtarı fırlattı,anında yana kaydım,adamlar geliyor olmalıydı.

Kalabalık bir grubun sesi yükselmeye başlayınca hemen anahtarı soktum ve kapıları kilitleyip gaza bastım.

Birkaç kez ateş ettiler ve kurşunlar arabayı sıyırdı ama geç kalmışlardı.

Son gaz ilerlemeye devam ettim,peşimizden gelecekleri için hızla ilerlemeye devam etmek zorundaydık.

"Berfin..bir süre daha sen sürmek zorundasın..en azından izimizi kaybettirene kadar tamam mı?" Başımla onayladım,hızım yüz yirmiyi geçmişti,ben hayatımda hiç bu kadar hız yapmamıştım zaten pek araba sürmemiştim ama korkumdan hep seksenle giderdim.

"Tamam..devam et ..az sonraki kavşaktan döneceksin tamam mı? Sonra ara bir sokağa girip gözden kaybolana dek ilerleyeceğiz" dediğini yaptım,sadece sürdüm. Trafik yoğun değildi ana yola çıkalı pek olmamıştı zaten.

Kavşağa gelince sağa saptım ve ilerlemeye devam ettim bizi yakalamalarına izin veremezdik,hızı biraz daha arttırdım. Artık sakin sessiz bir yoldaydık birkaç kez daha dönüp kaybolduğumuzdan emin olacaktım.

Sonrasında bir şekil yolumuzu bulurduk zaten.

"Onu..nasıl yakaladın?Ve..beni neden uyandırmadın?!" Arkada hafif gözlerini kapandığını gördüm,sesimle kendisine geldi.

"Uyuyordun..bende o an kaldırmak istemedim,ayrıca tehlikeliydi seni oraya götürecek değildim Berfin"

"Bu benim meselem Görkem farkında mısın? Nasıl beni götürmeyecektin?"

"Berfin senini benimi yok bu işin. Bu bizim meselemizdi. Ve sen bu zayıf halinle..elini bile kaldırmakta zorlanıyorken..kusura bakma ama seni tehlikeye atamam,döndüğümüzde seni tıka basa yedirip kilo aldıracağım sana bundan emin ol" Gülümsememi zor tuttum.

İnsanı yumuşatacak şekilde konuşuyordu.

İzimizi kaybettirdiğimizi düşünüyordum bu yüzden hızı azalttım ve devam ettim.

TAKİPÇİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin