Kurtadam içinde #1
Yepyeni bir yıl, kısmen de olsa yeni bir düzen ve yeni bir hayat....ÜNİVERSİTE...
Yorucu bir mezuniyetin ardından hayat devam ediyordu ama bazı şeyler değişmeye dünden razıydı. Dostluk bile....
Kızlar yurdunda yaşanan...
Sabahki derslerimizden sonra Jessica ile çimenliklerin bir kenarında oturmuş ödevlerimizi yapıyorduk. Kısa bir süre sonra Jessica elindeki kalemi bıraktı ve bana baktı. Kafamı kaldırdım.
Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.
"Chris için ne yapmayı planlıyorsun?"
Yüzümü buruşturarak ne demek istediğini anlamamışcasına kafamı salladım.
"Bilmiyor musun?" "Neyi bilmiyorum?" "3 gün sonra Chris'in doğum günü Bella!"
Şaşırmışcasına suratına bakıyordum. Bana doğum gününden hiç bahsetmemişti. Zaten doğum günü kutlamayalı da epey olmuştu.
"Bana hiç bundan bahsetmedi." "Nedenini bende bilmiyorum ama bunu fazla dillendirmek istemiyor."
Yere doğru gözlerimi sabitledim. Onun için ne yapabileceğimi düşündüm.
"Pekala üniversiteden çıkınca caddenin sonunda bir mekan görmüştüm. Belki de kendi aramızda bir şeyler yapabiliriz." Dedi Jessica hafifçe gülümseyerek.
Kafamı olumlu anlamda salladım.
"Evet orayı bende gördüm. Fena olmaz. Sen, ben, Tyler, Ed, David..." "Şu arkadaşın? Elena.." "Ah evet o da var. Onunla konuşurum. Zaten o da beni bir yere çağırmıyorsun diye kızıyordu." "Pekala bu harika... sen yalnızca Elena ile konuş. Geri kalanını ben hallederim. Çıkışta şu mekan ile konuşacağım."
Biraz düşündükten sonra sözlerine devam etti.
"Hatta biliyor musun?...öğleden sonra çok fazla bi dersim bu gidip şimdi yapacağım." Dedi kitaplarını toplayarak. Oturduğu yerden doğrularak kalktı ve bana göz kırparak hızlı bir şekilde koşmaya başladı.
...
Kitaplarımı koymak amacıyla büyük dolapların olduğu tarafa doğru ilerliyordum. Birazdan birçok kişi derse girecekti ama ben girmeyecektim. Onun yerine kızlar soyunma odasına gidecek ve biraz oturacaktım. Öğleden sonrası antrenman olacağı için spor takımlarında olan kızların hiçbiri orada olmayacaklardı.
Kitaplarımı dolabıma yerleştirdikten sonra kapağını sert bir şekilde kapattım ve koridorda bana doğru gelen Tyler'a doğru baktım. Biraz yürüdükten sonra gülerek koşmaya başladı.
"Bella!" Diye bağırdı ve hızını alamayaraktan dolaba doğru yapıştı.
Elimle ağzımı kapatarak gülmeye başlamıştım.
"Aman tanrım! Tyler sen iyi misin?" Diye sordum. Bana doğru döndü ve sırıtarak kafasını salladı.
"Neden bu kadar heyecanlı gözüküyorsun?" "Basketbola kabul edildim..." "Vay canına!" Diye bağırdım. Bu Tyler için önemliydi çünkü geçen sene sezonunu tam olarak tamamlayamadığı için altın madalya kazanamamıştı. Ama sanırım bu sefer öyle olmayacaktı.
"Tyler bu harika bir şey.." diyerek ona sıkı bir şekilde sarıldım. O sırada yanımıza David gelmişti.
"Harika olan şey nedir?" Diye sordu bana doğru yaklaşarak kolunu omzuma doğru attı ve Tyler'a doğru baktı.
"Basketbol takımına girdim." "Bak işte bu gerçekten harikaymış." Dedi ve omzuna doğru eliyle vurdu.
David'e doğru baktım.
"Sanırım sen girmeyi düşünmüyorsun?" "Aslına bakarsan istemiyorum. Bu sene keyfi olarak oynayacağım."
O sırada zil çalmıştı. Koridordaki sesler artmıştı. Kimisi sınıflarına doğru ilerliyor kimisi ekmek için hazırlanıyordu. Ben de onlardan biriydim.
"Pekala artık gitmeliyim." Dedi Tyler ve yanımızdan ayrıldı. Koridorda çok az kişi kalmıştı. David karşıma doğru geçti ve dolaba yaslandı.
"Sen neden sınıfına doğru koşmuyorsun Bella?" "Derse girmeyeceğim. Birazcık yalnız kalmak istiyorum da." "Bir sorun mu var?" "Hayır yok! Sadece yalnız kalmak istedim." "Chris bugün gelmedi diye mi üzüldün yoksa?" Diye sordu dudaklarını büzerek. Gülümsedim ve kafamı salladım.
"Hayır o yüzden değil. Zaten çıkışta ben de sizinle geleceğim." "Bu harika olur. Bize şu meşhur sandviçinden de yaparsın değil mi?"
Gülümseyerek kafamı salladım. David de güldü ve yavaş bir şekilde bana doğru sarıldı.
"Oh tanrım! Alfa gibi kokuyorsun!" Dedim suratımı buruşturarak.
Tekrardan gülmüştü. Ayrıldığımızda bana bakarak geriye doğru yürümeye başladı. Ardından kırmızı gözlerini göstererek arkasını döndü ve gitmeye devam etti.
