35. Bölüm

1.6K 129 9
                                    

  Sonunda yurda geri döndüğümde kendimi salona doğru atmıştım. Beni buraya az önce Chris bırakmıştı. Saat gecenin dördüydü. Bu yüzden kimse ortalıklarda görünmüyordu. Sırt çantamı yanıma doğru koydum ve kollarımı iki yanıma açarak kafamı arkama yasladım. O sırada aklıma yine Jessica gelmişti. Ed'e Jessica'nın orada olmadığını söylemiştim ama çok da önemsememişti. Doğruldum ve cebimden telefonumu çıkartarak Jessica'nın cebini tuşladım. Çalmaya başladığında telefonu kulağıma dayadım ve cevap verilmesini bekledim ama....yoktu. Cevap yoktu. Sonrasında birkaç kere daha aramayı denemiştim ama her seferinde çaldığı halde açılmıyordu. Kaşlarımı çattım ve ayağa kalkarak çantamı sırtıma taktıktan sonra merdivenlere ilerledim. Yavaş adımlarla yukarıya çıkmıştım.

  Elimdeki anahtar iĺe kapıyı açtım ve içeriye girdim. Bu sefer Hailey'nin karşıma çıkmamasına oldukça şaşırmıştım. Buna sevinmiştim ama eksiklik hissetmediğimi de söyleyemem. Çantamı kenara bıraktıktan sonra arkamı döndüm ve üzerimdeki ceketimi çıkartarak yatağımın üzerine doğru attım. Elena'ya baktığımda uyuduğu gördüm.

  Balkona çıkmıştım. Uyumayı düşünmüyordum. Burada sabahlamaya karar vermiştim. Yan taraftaki balkona baktım. Orası Hailey'nin kaldığı odaydı. Tam içeriye girecektim ki burnuma gelen duman kokusuyla kaşlarımı çatarak etrafa bakındım. Fazla uzaktan gelmiyordu. Hatta yan taraftan geliyordu! Hailey'nin kaldığı odadan! Emin olmak için kafamı biraz daha eğdiğimde ise içeriden kırmızı bir ışığın duvara vurduğunu fark etmiştim. Ne olduğunu anlamak için kafamı biraz daha eğdiğimde ise o bağırma sesini duymuştum.

"Yangın!"

   Hızlı bir şekilde balkondan içeriye girdim ve uyanan Elena'ya doğru baktım.

"Tanrım neler oluyor?"

  O sırada kız yine bağırmıştı.
"Yangın!"

"Odam yanıyor!" Bu Hailey'nin sesine benziyordu.

  Neler olduğunu anlamak için odadan çıktık ve koridora baktık. Neredeyse bütün kızlar aynı katta toplanmışlardı. Alexa eline aldığı yangın tüpü ile aşağıya iniyordu.
 
  Kızların bazıları bağrışıyor, bazıları aşağıya inerek kaçışıyor, bazıları ise yardım etmeye çalışıyordu. Ben de bizim odadaki yangın tüpünü aldım. Kalabalığın arasından öne geçtim ve kapıyı yavaş bir şekilde açtım. Yangını önümde görmemle çığlık atarak geriye tökezledim. Gerçekten de çok yakınımdaydı. Odaya doğru baktığımda gördüğüm manzara gerçekten çok kötüydü. Bir yer yanmıyordu! Her yer yanıyordu. Alexa elindeki şeyi kullanarak yangının üzerine soğuk köpükleri püskürtmeye başladı. İçeriye biraz daha girdiğimde Hailey'nin orada olmadığını fark etmiştim. Kapının önündeki yangın hala sönmemişti.  Oradan geçmeye çalışırken elimin ateşten geçmesiyle, sert bir çığlık attığımda kızlar bana baktılar. Hemen tişörtümü elime kadar çektim ve elimdeki söndürücüyü kullanmaya başladım. Bir yandan da inliyordum. Nihayet Alexa ile bütün yangını söndürmeyi başardığımızda,  aşağıya inmiştik.

   Suratlarımız kapkaraydı. Hailey bir kenarda arkadaşlarıyla oturmuştu. Sanırım az önceki yaşananları anlayamamıştı. Ona zehirlenme ihtimaline karşı hastaneye gidip gitmeyeceğini sorduğumuzda istemeyip kendini iyi hissettiğini söylemişti. Gözlerini yerden kaldırdı ve elime sabitledi. Elim hâlâ tişörtümün kolunun iç kısmında duruyordu.

 Elim hâlâ tişörtümün kolunun iç kısmında duruyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kurtlar Arasında  (5. Kitap) #Wattys2017Where stories live. Discover now