6. Bölüm

1.9K 144 10
                                    

    Çıkışta hep birlikte arabaya binmiştik. Çocukların oturdukları daireye doğru ilerliyorduk. Yaklaşık birkaç dakika sonra gelmeyi başarmıştık. Zaten o kadar uzak değildi. Ed arabayı park edince aynı anda arabadan indik ve binaya doğru ilerlemeye başladık. Birkaç merdiven çıktıktan sonra soldan döndük ve kahverengi kapının önünde durduk. David anahtarı ile kapıyı açtıktan sonra hepimiz sırasıyla içeriye doluşmuştuk. Buraya ilk gelişim değildi ama nedense gözüme daha büyük gelmişti.

    Koltuklardan birine doğru oturup soluklandım. Jessica da yanıma doğru oturmuştu. Çocuklar ise bir oraya bir buraya doğru gidip geliyorlardı. En sonunda Ed geldi ve karşıda duran tekli koltuğa doğru oturdu. Ayağa kalktım.

"Chris hangi odada?"

   Ed eliyle koridoru gösterdi.

"Koridordan dönünce gördüğün ilk kapı, sağda.."

   Kafamı salladım ve oraya doğru ilerledim. Kapıyı yavaşça aralayarak içeriye girdim ve kapıyı geri kapattım. İçeride iki tane yatak iki tane dolap ve çalışma masası vardı. Odanın düzenliliğinden burada Chris ve David'in kaldığını anlamıştım.

    Sol taraftaki yatakta uyuyan Chris'e doğru ilerledim. Üzerindeki tişörtü ve hırkası yerdeydi. Yorganı yavaş bir şekilde sıyırdım ve ayakkabılarımı çıkartarak yanındaki boşluğa doğru uzandım. Elini bana doğru uzattı ve belimden destek alarak beni kendine doğru yasladı.

"Dün seni uyutmadığım için özür dilerim." Dedim suratını inceleyerek.

   Gözlerini açtı ve gülümsedi.

"Sence benim için sorun muydu?" Dedi.
   Ona iyice yaklaşarak kafamı göğsüne doğru gömdüm ve yavaş bir şekilde öpücük kondurdum. Ardından yorganı düzelterek bacağımı onun üzerine doğru attım. Böyle yapmamla ikimiz de gülmüştük.

"Yoksa bana bir şey mi ima etmek istiyorsun Bella?" Diye sordu sırıtarak. Ardından dudağını ısırmıştı. Hızlı bir şekilde iki elimle suratımı kapatmıştım. Kızardığımı hissediyordum. Chris sesli bir şekilde gülmüştü. Çünkü bu konuya geldiğimizde her seferinde kızarıyordum. Kendisi doğruldu ve iki elimden tutarak beni de doğrulttu.
    
    Saçlarımı düzelttikten sonra dudağımın kenarına bir öpücük kondurdu.

"Benim tatlı domatesim"

   Elleriyle yanaklarıma doğru dokundu.

"Gerçekten yüzüne, vücudunun bütün sıcaklığı sıçramış Bella."
"Chris tamam artık...yapma nolursun!...beni daha fazla utandırma."
"Bunda utanılacak bir şey olduğunu sanmıyorum Bella. Bu tıpkı şey gibi.....içki içmemen gibi. Şimdi içmiyorsun ama yakında içeceksin."

   Bana doğru iyice yaklaşmıştı. Önce dudaklarıma baktı ardından da kulağıma doğru fısıldadı.

"Benim olacaksın!"

   Gülerek onu göğsünden ittirmiştim. Alay ettiğini biliyordum. Aslında haksız da değildi bu kadar zamandır birlikteydik ama hâlâ birbirimize karşı açılamamıştık. Elbette bu ikimizin kararıydı. İkimizde uygun zamanı bekliyorduk.

   Yataktan indim ve Chris'in yerdeki tişörtünü ona doğru uzattım.

"Hadi artık üzerini giy de içeri gidelim. Size şu meşhur sandviçlerimden yapacağım." Dedim. Chris gözlerini benden ayırmadan üzerini giyindi ve ayağa kalktı. Elimden tuttu ve ilerletmeye başladı.
  
...

  Akşama doğru çocuklar koltukta oturmuş konuşuyorlardı. Ben ve David ise bulaşıkları yıkıyor, kuruluyor ve yerine yerleştiriyorduk. Yıkadığım yeşil tabağı ona doğru uzatmıştım.

"Jessica size bahsettimi bilmiyorum ama 3 gün sonra Chris'in doğum günü için okulun yakınındaki bi kafede kendi aramızda kutlama yapmayı düşünüyoruz."

   David kaşlarını çatarak yere doğru baktıktan sonra elindeki tabağı yerine yerleştirdi.

"Bilemiyorum Bella belki de bu iyi bir fikir olmayabilir."

  Şaşırmışcasına ona doğru baktım ve kaşlarımı çattım.
"Dur bir dakika....niçin böyle düşünüyorsun?"
"Chris kendi doğum gününü kutlamaktan hoşlanmıyor."
"Jessica bana öyle bir şeyden bahsetmedi."
"Çünkü Jessica da sen gelmeden önce Chris'i doğru düzgün tanımıyordu."
"Chris neden istemiyor ki?"
  
    David hemen kafasını çevirdi ve elindeki bardağı kurulamaya devam etti.

"B-ben bu konu hakkında bir şey bilmiyorum. Zamanı geldiğinde Chris sana her ne sorunu varsa söyleyebilir."
"Ama Jessica çoktan mekanla konuştuğunu söyledi. Cuma günü 4'ten sonra orası bize ait."
"Ben sadece bilmeni istedim." Dedi ve daha fazla konuşmak istemediğini belli ederek elindeki işi yapmaya koyuldu. Ben ise neler olduğunu kavrayamamıştım....

Kurtlar Arasında  (5. Kitap) #Wattys2017Where stories live. Discover now