29. Bölüm

1.7K 133 16
                                    

  Kapı zorlama sesleri ve bağırma sesleri ile gözlerimi açmıştım. Diana ile yatakta uyuyakalmıştık. Kapıya doğru baktığım sırada sert bir şekilde çalındığını fark ettim.

"Diana..hiç komik değil! Hemen aç şu lanet kapıyı!" Diye bağırıyordu birisi. Bu halası olmalıydı. Hemen onu dürttüm ve uyandırdım. Panik içinde sesleri duyduğunda gözlerini pörtletti.

"Aman tanrım! Bu halam! Seni görmemeli..git buradan. Hadi! Atla şu camdan." Diyerek ayağa kalktı ve bana yerdeki ayakkabılarımı vererek pencereye doğru ittirdi. Halası bağırmaya devam ediyordu.

"Diana!"

   Suratını buruşturdu ve konuşmaya başladı. O sırada bende ayakkabılarımı giymeye çalışıyordum.

"Bir saniye! Çoktan uyandım. Hazırlanıyorum!" Diye bağırdı ve bana baktı.

  Ayakkabılarımı giyerek oturduğum yerden kalktım.

"Git! Seninle okulda görüşürüz." Dedi ve birkaç adım geriye gitti. Kafamı sallayarak pencereden atladım. İki ayağımın üzerine düştüğümde hemen doğruldum ve koşarak oradan uzaklaştım. Uzağa park ettiğim arabama bindim ve eve doğru yol aldım.

-Bella

  Yurttaydım ve küçük bir sırt çantasına birkaç parça eşya koyuyordum. Bugün San Francisco'ya yardım istemek için yola çıkacaktık. Yalnızca üçümüz ben, Chris ve Ed. Diğerlerinin şimdilik haberleri yoktu. Yola çıktıktan sonra haber vermeye karar vermiştik. Eğer şimdiden haber verirsek gelmek isteyeceklerini biliyorduk ve biz oradayken burayı kontrol edecek birileri gerekiyordu. Bu da çoğunluk olarak David'e kalıyordu. Bir de Jessica vardı tabii. Elena'ya doğru baktım. Hala uyuyordu. Çantamı hızlı bir şekilde sırtıma geçirdikten sonra ses çıkarmamaya gayret ederek odadan çıktım. Merdivenlerden inerken o kız her zamanki gibi yine karşıma çıkmıştı. Nasıl oluyorda her seferinde onunla karşılaşıyordum anlamıyordum.

"Sana da günaydın Winston!" Dedi ve sırıttı.

"Sana günaydın dediğimi hatırlamıyorum. Olmayan bir şeyi görmek ya da duymak hiç normal değil. Bir doktora görünsen iyi olur." Dedim.

"Sen görünürsen neden olmasın?" Dediğinde gözlerimi devirmiştim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Sen görünürsen neden olmasın?" Dediğinde gözlerimi devirmiştim.

"İnan bana! Sabah sabah uğraşmaya değmezsin." Dedim ve hızlı bir şekilde yanından ayrıldım. Tam kapıdan çıkarken "SÜRTÜK!" diye söylenmiştim. Arabaya bindim ve çocuklarla buluşacağımız yere doğru ilerledim.

.....

-David

  Arkamdan birinin bana seslenmesiyle duraksamıştım. Bu Diana idi. Hızlı bir şekilde bana doğru ilerledi ve buluştuğumuzda sıkıca sarıldı.

"Sabah seni öyle apar topar evden attığım için üzgünüm. Halam biraz fazla sinirli ve gergin bir insandır."

"Nasıl yani? Birlikte olduğumuzu ondan saklayacak mıyız?" Diye sordum.

"Elbette saklamayacağız ama eğer eve, haberi olmadan bir erkek almamı da alkışlayacağını sanmıyorum.." dedi ve şaşrımış bir şekilde duraksadı.

"Dur bir saniye?.....birlikte olduğumuzu ondan saklayacak mıyız derken?" Diye sordu. Anlamamışcasına omuzlarımı silktim.

"Biz...birlikte miyiz?" Diye sormuştu sonunda gülümsememeye çalışarak.

   Bunun cevabını konuşarak vermek istemiyordum. Parmaklarımı parmaklarının arasından geçirerek bir elini tuttum ve diğer elimi de  yanağına koydum. Ardından gözlerimi kapatarak dudaklarımı onun dudaklarına doğru bastırdım. Ayrıldığımızda cevabın vermiş olduğu mutlulukla gülümsüyordu. Etrafıma bakındığımda herkesin bize baktığını fark etmiştim ama bunu pek de önemsediğim söylenemezdi. Sonuçta bu benim hayatımdı.

Telefonuma gelen bildirim sesi ile irkilmiştim. Diana'dan gözlerimi ayırarak cebimden telefonumu çıkardım. Bella'dan bir mesaj gelmişti.

"Biliyorum belki bize kızacaksın ama biz yoldayız. Ed, Chris ve ben. Yardım bulmak için San Francisco'ya gidiyoruz. Ed'in bildiği bazı kişiler var. Onlar bize yardım edebilirlermiş.
Bunları buradan anlatmak zorunda olduğum için üzgünüm ama başka ne yapabilirim bilmiyorum. Jessica ile orayı idare edin. Size güveniyoruz!"

   Kaşlarımı çatarak telefonu cebime koydum ve öylece kalakaldım. İşte bu gerçekten de beklemediğim bir şeydi.

....

Jessica ile Tyler'ı da yanıma çağırmıştım. İkisine de durumu anlattığımda Jessica çok sinirlenmişti. Açıkçası kendi başlarına iş görmeleri beni de kızdırmıştı ama bir bildikleri vardı ki söylemeden gitmişlerdi.

"Buna inanamıyorum! Ed bile bana bir şey söylemedi." Diye yakındı Jessica. Diana onun yanına gitti ve sırtını okşadı.

"Bu sadece sana anlatılmayan bir şey değil Jess. Hiçbirimize anlatmadılar."

"Neyiz biz? Ha? Neyiz?"

"Bunun cevabını bildiğini varsayıyorum Jess." Diye çıkışmıştım. Gözleri dolmuştu. Beklediğimden daha büyük bir tepki verdiğini söyleyebilirdim.

"Bize de söyleyebilirlerdi."

"Belki de sizin de gelmek isteyeceğinizi düşündükleri için söylememişlerdir." Dedi Tyler ellerini önünde bağlayarak.

"Elbette gidecektim. Burada mı kalacaktım."

"Gördün mü?" Dedi Tyler büyük mavi gözlerini belerterek.

"Bu biz sizi saymıyoruz, ne bok yiyorsanız yiyin, demek!"

  Jessica bana doğru baktı ve birkaç adım atarak bana yaklaştı.

"Neden bir şey söylemiyorsun? Bizi ne sanıyorlar ki? Onlar için birer betadan başka bir şey değil miyiz yani?" Diye bağırdı isyanını belli ederek.

"Aslında bir beta ve alfa." Diye düzeltmişti Tyler.

   Jessica, Tyler'a ters ters bakmıştı. Ardından daha fazla bir şey söylemeden laboratuvarın kapısını çarparak odadan çıktı.

"Sizce de fazla tepki vermedi mi?" Diye sordu Diana bir bana bir de Tyler'a bakarak.

"Sizce de fazla tepki vermedi mi?" Diye sordu Diana bir bana bir de Tyler'a bakarak

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

  Başımla onaylamıştım.

"Kesinlikle çok fazla tepki verdi."

Arkadaşlar nolursunuz artık bi yorum yapın! O kadar emek verip yazıyorum tm belki zorunlu olarak yazmıyorum, istediğim için yazıyorım ama sonuçta işin ucunda bir emek var ve sizde bunu okuyosunuz yani! Jessica'nın tepkisi hakkında ne düşünüyorsunuz? Haklı mı?

Kurtlar Arasında  (5. Kitap) #Wattys2017Where stories live. Discover now