58. Bölüm

1.7K 121 6
                                    


   Bir hafta sonra.

Yılbaşı....yılbaşı....yılbaşı!

İşte gelmişti. Öz ailemsiz geçireceğim üçüncü yılbaşım. Öz ailem diyordum çünkü bir ailem vardı. Bunu asla inkar etmemiştim. Buraya geldiğimden beri bir aileye sahiptim. Her daim yanımda olmaya çalışan bir aileye...

  Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. Soğuk havanın nefesi içime nüfuz etmişti. Çatı katındaydım. Üzerimdeki montum ile şehrin bir kısmını seyretmeye çalışıyordum. Buna çalışıyordum çünkü her yeri sis kaplamıştı.

  Derin bir nefes daha aldım ve cebimden çıkardığım elime doğru baktım. Chris'in yüzüğü şu anda parmağımdaydı. Gülümsemeye başlamıştım.

"Bella!"

  Arkama döndüğümde karşımda Elena'yı görmüştüm. Üzerindeki hırkasına sarıldı.

"Yüzüğüne bakıp içini çekmen için daha sıcak yerler biliyorum tatlım! Şunu bu soğuk yerde yapacağına neden odanda yapmıyorsun ki? Bir haftadır buraya çıkıp duruyorsun ve ne zaman yanına gelsem yüzüğüne bakıp gülümsüyorsun!" Dedi.

"Yüzüğüme bakıp durmuyordum. Sadece düşünüyordum." Dedim içeriye ilerleyerek.

"Pekala bunu yüzüme vurma!"dedi ve elimi tutup parmağımdaki yüzüğe baktı ve sızlanarak konuştu.

"Tanrım bende istiyorum!"

"Merak etme Elena...Tom sana da bir şeyler yapar!" Dedim gülümseyerek.

"Daha yeni görüşmeye başladık Bella...bir hafta bile olmadı." Dediğinde odamıza girmiş ve kapıyı kapatmıştık. Hayley birkaç gündür yurda gelmiyordu ve bu beni meraklandırıyordu. Onunla konuşmayı çok istiyordum.

"Pekala!" Dedi Elena ve dolabının önüne dikildi.

"Sanırım kırmızı bir elbise giyeceğim! Tom kırmızıyı sevdiğini söylemişti."

"Diana da kırmızıyı seviyor!"

"Evet ama o yeşil bir şey giyecek!"

"Biliyorum Elena...o elbise alınırken bende oradaydım." Dedim üzerimdeki montu çıkartarak. Gözüm yine yüzüğüme takılmıştı. Elena bunu görür görmez gülerek gözlerini devirdi ve elbiselerine bakmaya devam etti.

"Düşünüyordum da...böyle bir kırmızı elbisenin altına siyah bir platform çok iyi gider."

"Pekala..öyleyse altına siyah bir platform giy!" Dedim ellerimle tırnak işareti yaparak.

"Ama bende şu anda yok ve parti bu akşam...yetişebileceğimi sanmıyorum." Dediğinde ne demek istediğini anlamıştım.

"Pekala...benimkileri giymeye ne dersin?"

  Düşünmüş gibi yaptıktan sonra heyecanla güldü ve yanıma yaklaşarak yanağıma bir öpücük kondurdu.

"Harikasın Bella!" Dedi ve ayakkabı dolabıma ilerledi. Gülümserken onu izlemeye başlamıştım. Kapının tıklatılması ile Elena ile ikimiz de oraya bakmıştık. Hemen ayağa kalktı ve kapıya ilerleyerek açtı.

"Aman tanrım Chris! Bu ne büyük bir süpriz!" Dediğinde hemen ayağa kalktım ve saçlarımı düzelttim. İçeriye girdiğinde elinde kumaş poşetli bir aslılık olduğunu fark etmiştim. Ona doğru baktım. Bana yaklaştı ve dudağıma bir öpücük kondurdu. Ardından elindeki yatağımın üzerine bıraktıktan sonra üzerindeki montu çıkardı.

"Dışarıda gerçekten tuhaf bir sis var." Dedikten sonra bana bakmıştı. Yatağın üzerine koyduğu içi dolu kumaş poşeti göstermiştim.

"Bu da ne böyle?"

Kurtlar Arasında  (5. Kitap) #Wattys2017Where stories live. Discover now