Hayalet Dünya [Hayalet Serisi #3]

31. Bölüm 'Hak'

Selamünaleyküm,

Üç gün sonunda yeni bir bölümle karşınızdayım. Ne yalan bu üç gün cidden iyi geldi, kafa dinledim, gözlerimi dinlendirdim ve kısacası keyfime baktım. :P

İnşallah hikayemizi özlemişsinizdir? Kaldığımız yerden devam ediyoruz canlar.

Ama önce... Meçik ve Vampir konusunda bilgilendirici olsun diye resim şey etmek istiyorum. Bilmem aklıma esti birden...

Aslında hepiniz iyi kötü bir Vampir'in gözlerini biliyorsunuz; kırmızı daire içinde siyah göz. Neden kırmızı? Kan içtikleri için. Meçikler ise fosforlu gözlere sahip. Zira onlar kan içmiyor. Onların gözlerini kafada canlandırmak güç olabilir diye kafamdaki fosforlu tanımını görsele dökmek istedim. :)

Vampir Gözleri

Meçik Gözleri

Sizce hangisi daha güzel? :P Ben Meçiklerin gözlerini daha çok seviyorum.

DİPÇE: Medya'ya da Akça ve Baybora'nın anasının resmini koydum, hiç eklememiştim önceden. :P

_____

Baybora, Ecmel ve Serdar ile birlikte Bosna'nın başkenti Saraybosna'ya indirikleri gibi doğruca Tuzla şehrine geçtiler. Zaman kaybetmek gibi bir lüksleri yoktu. Bu yüzden başkentte oyalanmak istememişlerdi.

Orta İye Meclisinin bulunduğu binaya vardıklarında, bıraktıkları gibi, sessiz sedasız görünüyordu. Devasa görünümüne ek olarak otel ve resmi bina karışımı bir havası vardı. Yarım ayı anımsatan yuvarlak köşeli hatlara sahipti. Olabildiğince diğer insanlardan uzak durmak için Hukići ve Vršani bölgesinin kesişme noktasındaki ormanlık alana kurulmuştu.

Binadan içeri adım attıklarından dışarıdan görüntüsünün aksine bir canlılık ve hareketle karşılaştılar. Yüzlerce meclis çalışanı günlük işlerinin yanı sıra yoğun olan oturumlar için vazifelendirildikleri işleri de ellerinden geldiğince düzgün bir şekilde yerine getirmeye çalışıyordu.