14. Bölüm 'Kamçı'

2.5K 230 57
                                    

Selamünaleyküm,

Yeni bölümü bitirdim. İnşallah beğenirsiniz canlarım.  Yorumlarınızı eksik etmeyin. ;)

Tanış olun bakalım, yeni karakterker geldi. :D

____________

Akça

Kwan Wook bir köşeye oturmuş, Kore'ye özgü bisküvilerden birini iştahla ağzına atıyordu. Joon ise ağzı sulanmış bir şekilde bisküvileri izliyordu.

"Wook bana da ikram etmeyecek mi?"

Kwan yalancı bir samimiyetle gülümsedi. "Neden? Bana ait bir şeyi sana vermek için bir sebebim yok."

Joon kızgın bir ifadeyle ellerini göğsünde birleştirdi. "Bir ev sahibi nezaketinden yoksunsun."

"Dedem de öyle diyor. Fakat ben böyleyim, geleneksel ilişkiler bana göre değil. Tam bir burjuvayım. Yemek istiyorsan parasını vereceksin. Burası bir işletme."

Joon gözlerini kısarak etrafına baktı. "Müşteri göremiyorum."

Kwan sırıttı. "Bugünün tek müşterisi sensin. Seni oradan çıkartığım için bana dua etmen gerekir. Bu o kadar kolay bir iş değil."

"Kötü gumiho."

"Hey! Sen önce ailemden çaldığın Gumiho heykelini geri ver! Utanmaz Dokkaebi. Bir de bana kötü diyor."

"Kötü gumiho! Ben onu çalmadım! Senin deden gençken bana kumarda kaybetti."

"Aigo! İşte bu yüzden o ihtiyarı kumardan uzak tutuyorum. Bir türlü kazanmasını bilmiyor."

"Sen kumarda iyi misindir?"

Kwan sırıttı. "Go oynayalım mı? Kazanırsam yadigarı geri verirsin."

"Go mu? Joon basit çocuk oyunları oynamaz! Yetişkin olduğunda beni tekrar bul, o zaman kazanırsan geri veririm!"

Kwan elindeki bisküviyi Joon'a atmamak için kendini zor tuttu. Eğer Akça ve Pars içeri tam vaktinde girmeseydi atabilirdi de.

"Her şey yolunda mı?" dedi, Pars.

Akça içeride kimsenin olmadığını görünce şaşırdı. "Bütün iyeler nerede?"

"Haftasonları yarım gün çalışıyoruz. Sonuçta biz de dinlenmeliyiz."

"Sen mi? Sen çalışıyor musun?" diye sordu, Pars.

"Bana bak..."

Joon, "Ak Bozkurt!" diye sevinç çığlığı attı. "Seni yeniden gördüm! Bugün gözüme daha bir parlak ve canlı geldin. Yüzüne güzel bir hava oturmuş. Aklıma güzel anneciğim geldi."

Akça suratını asarken Kwan büyük bir kahkaha attı."Anneciğim dedi, güleceğim yoktu."

"Neden bütün erkekler beni annesine benzetiyor?" dedi, Akça.

"Ben benzetmiyorum." dedi, Pars.

"Ben de." dedi, Kwan Wook.

"İltifat edenleri kast etmiştim."

"Biz etmiyor muyuz?" dedi, Pars ve Kwan aynı anda.

"Hayır."

Kwan, Pars'ın omuzuna vurdu. "Bence karına daha fazla iltifat etmen gerekir. Bak, alınıyor."

"Öyle görünüyor."

Dokkaebi Joon küçük ellerini birbirine çarptı. "Ne zaman gidiyorum? Bu valizler ne için? Joon'a yolculuk için hediye mi?"

Hayalet Dünya [Hayalet Serisi #3]Where stories live. Discover now