12. Bölüm 'Morçi'

2.6K 246 19
                                    

Yeni bölüm size merhaba diyor... Öpüldünüz.

Medya'da Bengi'nin büyük büyük nenesi var.

_______

Baybora, babasının özel çalışma odasına hızlıca girdi. İçeri damlar damlamaz da sırıtarak amcasına yöneldi. "İhtiyar Balaban, sana önemli bir iş düştü!"

Lakin odada bulunan herkes sus pus bir şekildeydi. Baybora, ailesinin yüzündeki ciddiyeti görünce tüm keyfi soldu ve gülümsemesi yüzünden silindi. Haberlerin iyi olmadığını anlaması için kelimelere gerek yoktu.

"Durun tahmin edeyim, ejderha karşıtı taraf sonunda bizden daha fazla taraf topladı?"

"Savaş lobisinin durumu en son derdimiz." diye sorusunu cevapladı, Berkut.

Annesinin yüzü solgun ve endişeden gerilmişti. Bakışlarını tek bir yere odaklamış kimseyi duyuyormuşa benzemiyordu. Baybora zaman zaman Akça'nın da aklının içinde gezindiğini görmüştü. Anne kız sandığından daha fazla benziyordu.

Günden huzursuzca kıpırdandı. "Avcılar, Akça'nın yerini tespit etmiş."

Baybora'nın yüzü kurumuş bir anda öyle gerildi ki kurumuş toprak gibi yüzünde çatlamalar oluşacağını sandı. Kan da beynine sıçramış ilk alamet olarak kulakları yanmaya başlamıştı. Hem endişeli hem de kızgındı. Korkuyla atan kalbinin sesini bastırmaya çalıştı. En son ne zaman böyle korkuyla yaşamıştı? Hiç.

Akça'nın kız kardeşi olduğunu öğrendiği andan itibaren hayatı endişe ve korku ile geçiyordu. Ailesinin sonunda vuslata erdiğini sanmıştı ama bu, kısa süreli bir durumdu. Aksine ailesi yeniden parçalanmıştı ve kardeşinin hayatı ciddi bir tehlikedeydi. Hatta haklı ise tüm ailesinin hayatı tehlike içerisindeydi. Oysa geçen seneye kadar tüm derdi liseyi bitirip bitiremeyeceği düşünsesiydi.

"Güney Kore mi?" dedi, sonunda.

Berkut ve diğerleri şaşkınlıkla oğlana döndü.

"Nereden biliyorsun?" dedi, Turgut.

"Siz nereden biliyorsunuz?"

"Unuttun mu, Gölge?" dedi, Günden. "Ben Doğaüstü Varlıklar Komitesinin bir üyesiyim. Oldukça güçlü bağlantılarım var."

"Asıl soru; sen nasıl öğrendin?" dedi, Balaban. "Ayrıca bana düşen önemli iş de nedir?"

"İlk soruna cevabım Akça ve diğer soruna cevabım yine Akça."

"Ha?"

Baybora olan biteni bir çırpıda anlattı. Aklına gelen şüphelerini eklemeyi de ihmal etmedi. Sözleri bittiğinde sanki kilometrelerce koşmuş gibi yorgun bir şekilde kendini koltuklardan birine attı. Genelde çok konuşkan biri değildi, bu yüzden bu kadar uzun konuşmanın yorucu olduğunu daha önce düşünmemişti. O Melodi ve Bengi denen kız, hiç mi yorulmuyordu ki?

Algün, kızı ile ilgili yeni haberleri duyunca düşünce dehlizinden çıkmıştı. Olan biteni dinlerken hızla kafasında olasılıkları tarttı. Oğlu konuşmasını bitirince başını onaylayan bir şekilde salladı.

"Azna'nın ejderleri tamamen yok etmek için böyle bir harekette bulunmasına şaşırmazdım. Yine de bu ciddi bir iddia, Baybora. Çok kan dökülür ve bu kadar kanı, kendininkini de dökmeye göze almadan, akıtmak zordur."

"Bence Sirenler bu işi seve seve onun için yapacaklar."

"Sirenlerin, Bozkurt ve Vampir soyundan çekinmesi için mantıklı bir gerekçesi var." dedi, Berkut. "Tarih boyunca bu iki soy, onları gölgelere çekinmeye zorlamıştır. Asla bize karşı zafer elde edemediler. Bizlere karşı tek üstünlükleri sesleri ama teknoloji sayesinde onun da üstesinden geliyoruz."

Hayalet Dünya [Hayalet Serisi #3]Where stories live. Discover now