1✿Non recordabor

39.2K 2.4K 962
                                    

Non recordabor; hatırlanamayan.

2016- Polonya, Malbork Şehri

Gözlerimi kısarak etrafıma baktım ve hoşnutsuzca kapüşonumu kafama geçirdim. Saçlarım ne yazık ki kapüşonumla gizleyemeyeceğim kadar uzundu. Ayrıca gözlerim insanlarda rastlanmayacak derece parlaktı, bu mavilerin dikkat çekmesine engel olamıyordum. Neyse ki, burada bulunan ve düşünmek yerine sarhoş olmayı seçmiş insanların hiçbiri uzaylı olduğum olasılığını tahmin edebilecek kadar ayık değildi. Ayık olsalar dahi aralarında uzaylı bir kızın gezinmesi durduk yere akıllarına gelmezdi. Sadece gözlerimin ne kadar parlak olduğunu düşünürlerdi, o kadar.

Yaklaşık on yıl öncesinin yansıtılmaya çalışıldığı, alkol alımına müsaade edilen bu mekan anladığım kadarıyla geceleri sarhoş olmak isteyen insanlarla dolup taşıyordu. Yine de son derece sakindi. İnsanlar sadece oturuyordu, kısık sesle çalan klasik bir parça mekanın her köşesini dolduruyordu. Çoktan ruhunu buralardan koparmış olan herkes, durduğu yerde hafifçe sallanıyor ya da gözlerini kapatıp çalan müziğe kulak kesilmiş vaziyette oturuyordu. Huzurlu görünüyorlardı, belki de düşünememek onları dertlerinden uzaklaştırıyordu ve bu onlara iyi geliyordu, bilemiyordum. Tek bildiğim, benim buraya sarhoş olmaya gelmemiş olmamdı.

Ahşap, oymalı masaların yanından yavaşça geçerek barmenin yanına ilerledim. Beni gören ve halinden bezmiş görünen adam "Ne istersiniz?" diye sorarken yakın mesafemde birilerinin olup olmadığını kontrol ettim. Herkesin kendi halinde olduğundan emin olduğumda ise bakışlarımı benden bir cevap bekleyen uzun boylu adama çevirdim. Genç değildi ama insanların yaş birimini çoktan unutmuştum. Koyu kahverengi, ensesine kadar uzamış olan saçları aynı renk sakallarıyla karışıyordu. Dağınık bir görüntüsü vardı.

Birazcık öne eğilerek ses tonumu alçalttım. "Aslında ben yiyecek veya içecek bir şeyler istemiyorum. Birini arıyorum, burada olduğunu duydum."

Adam, son derece ruhsuz bir tavırla yüz ifademi inceledi. Ardından benim için umut vaat etmeyen sözlerini sıraladı. "Burada bulabileceğiniz herkesi arkanızı dönüp mekana bakındığınızda görebilirsiniz, hanımefendi."

Bu sözlerinden sonra ise birkaç adım sağımda bulunan, yeni gelmiş adama yöneldi ve isteğini sordu. O böyle diyordu, ancak atladığı bir nokta vardı. Ben çoktan barmenin arkasındaki kapıyı hedef olarak seçmiştim.

Yalan söylediğini biliyordum. O, burada olmak zorundaydı. Bana onu burada bulacağım söylenmişti. İçkisini alıp gözüne kestirdiği bir masaya ilerleyen sağ tarafımdaki adam yerine yerleştiği an hızla soluğu yeniden barmenin yanında aldım. Onu atlatmak için ortamdan yararlanmalı, pratik düşünmeliydim. Etrafa göz gezdirirken zaten bunun için kullanabileceğim bir şey çoktan gözüme çarpmıştı.

"Beni kandıramayacağınızı biliyor olmalısınız, sizi tembihleyen kişi bundan da bahsetmiştir. Bana güçlü ruh Chapman'ın yerini söyleyin, kargaşa çıkmasını istemem."

"Kargaşa çıkarabileceğinizi hiç sanmıyorum."

Bunu söyledikten sonra barmen adamın gözleri kapıdaki güvenlik görevlilerine kaydı ve sırıttı. Bu hareketine karşılık güldüm.

"Öyle mi diyorsunuz?"

Ani bir hareketle barmen ile aramızdaki tezgahın kapağını kaldırdım ve tahta kapak adamın suratına çarpıp acıyla ellerini yüzüne götürerek geriye doğru sendelemesini sağlarken arkasında bulunan kapıya koşturdum.
"Nerede bulunurken konuştuğunuza dikkat etmenizi tavsiye ederim. Kime karşı cesaret gösterisi yaptığınızı da göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Bu arada, daha önce hiç bu tip yöntemlerin kullanıldığı bir aksiyon filmi izlemiş miydiniz?"

TILSIM|Aurora 2Where stories live. Discover now