44- you don't know wheter you're coming or going

2.4K 265 398
                                    

bölüm LouislovesHazzy 'nin umarım beğenirsin
i

yi okumalar 🌙


***

Koridorda sakin adımlarla ilerleyip etrafı kolaçan ediyordu. Odaya kahkaha atarak giren sarışın kız korkmasına neden olsa da, yürümeye devam etti. Koridorun sonundaki kapının önünde durduğunda, etrafına tekrar baktı ve kapı kulpunu aşagıya indirip içeri girdi. Burada ki diğer odalardan tek farkı küçük ve oksijensiz bir ortamı vardı.

Odada gözlerini gezdirmeye başladığında, karşı duvarda ilk bakışta belli olmayan küçük bir pencereyi görmüş, Harry'nin bahsettiği oda olduğunu anlayıp oraya doğru yürümüştü. Bedeni fark etmese de titriyordu. Titreyen elleriyle, terlemiş alnına düşen saçlarını geriye çekerek derin soluklar alıp vermeye başladı. Yarım saat içinde olanlara inanamıyordu. Kaçacaklarına inanamıyordu.

Korkuyor muydu?

Harry'nin söyledikleri tekrar düşününce gülümsemeye çalıştı.

Korkmuyordu.

Sadece özgür olduktan sonra tekrar kafese tıkılmaktan korkuyordu.

"Korkma." Louis odada kendi kendine konuşup kendini toparlamaya çalıştı.

Dakikalar geçerken Harry'nin başına bir şey gelmesinden endişe ediyordu. Kapı birden açılınca büyük bir korku yaşadı. Eli ayağına dolanmış vaziyette düşmemek için arkasında duran duvara dayandı.

"Louis?" Harry kapıyı kapatıp elindeki giysileri üstüne giydirmeye başladığında, kolunu uzun paltodan geçirip Harry'e sarıldı.

"Harry." dedi gözlerine bakarken. "Geldin."

"Elbette, geleceğimi söylemiştim." Harry, başının üstüne dudaklarını bastırdı. Ayrıldıklarında Harry yatağın altına eğildi. Louis ne yaptığını izlerken üstündeki paltoyla ısınmaya çalıştı.

Yatağın altından siyah deri kulplu orta boydaki çantayı çıkardığında onun yanına ilerledi. "Çantanın içinde ne var?" Harry, çantayı koluna asarken sordu.

"Bize lazım olacak şeyler." Harry, elinden tutup onu pencerenin altına doğru getirdi.

Yan tarafta bulunan komidini küçük pencerenin altına sürükleyip üstüne çıktı. Pencereyi açtığında, üstüne dökülen tozlar öksürmesine neden olurken aşağıya indi.

"Pencereden önce seni indireceğim." dedi. "Sonra ben tamam mı?"

Harry'nin sorusuna kafasıyla ona verdi. Harry, belinden kaldırıp komidinin üstünde durmasını sağladıktan sonra Harry çıktı. Louis derin bir nefes aldı.

"Lou, sadece bana güven, buradan bugün gideceğiz ."

Dudaklarını Harry'nin dudaklarına bastırdı. "Güveniyorum, Harry. Buradan gideceğiz." İkiside gülümserken Harry, Louis'yi pencereye oturtturdu.

"Burası mekanın arka kısmı ve ormana bakıyor seni pencereden sarkıtarak indirmem gerekiyor. Biraz yüksek bu yüzden önce pencereden bacaklarını sarkıtmanı istiyorum." Harry'nin dediğini yapıp bacaklarını dışarıya sarkıttı. Karanlık ormanda gözlerini gezdirirken tekrar Harry'e döndü.

"Bebeğim şimdi elimi tutup, yavaşça kendini bırakmanı istiyorum." Harry'nin bir elini tutup yavaşça ona doğru dönerek kendini bıraktı.

Harry diğer elini anında yakaladığında, tuttuğu nefesini geri verdi. Vücudu mekanın duvarında sarkarken, Harry kendini pencereden sarkıtarak onu yere ayak basmasını sağlamaya çalışıyordu.

dark sailHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin