7- princess

5.3K 450 721
                                    

Louis, kısa bir uyanma çabasının ardından, gözlerini araladı. Tavana bir süre baktıktan sonra oturur pozizyona geçip, çarşafı tepikledi. Ayaklarını yataktan aşağı sarkıtıp odada göz gezdirdi. Peter sırt üstü bir şekilde uyuyordu.

Ayağa kalkıp gözlerini ovdu. Ayağında hâlâ ufak bir sızlama vardı. Kapıya sallana, sallana ilerleyerek açtı. Ortalıkta pek ses yoktu. Adımlarını lavaboya yöneltip kapısını hafifçe çalıp içeride birinin olup olmadığını kontrol etti.

İçeriden ses gelmeyince kapı kulpunu çevirip içeriye girdi. Tuvallette işini halledikten sonra lavaboya yöneldi ve elini yüzünü yıkadı. Karnından sesler gelince yüzünü havluyla kurulayıp kapıya yöneldi. Merdivenlere ilerleyip, yavaş yavaş inip salona göz attı. Ortalıkta kimseleri göremeyince mutfağa ilerledi.

Mutfakta Harry'i görmeyi beklemiyordu. Buzdolabının önüne dikilmiş bir vaziyette içine bakıyordu. Üstünde salaş bir tişört ve altında ise siyah bir şort vardı. Birkaç ses çıkarıp burada olduğunu farkettirdi. Harry arkasını dönüp Louis'yi kısa bir biçimde süzdü.

"Günaydın." dedi ve buzdolabıyla bakışmaya tekrar devam etti. Louis kaba herekete göz devirmekten, kendini alamadı.

"Günaydın." dedi imalı bir şekilde.

Mutfağın ortasındaki tezgaza doğru ilerleyip etrafına dizilmiş olan taburelerden birine oturdu. Harry dolaptan bir kaç malzeme çıkarıp musluğa doğru ilerledi ve domates ve salatalıkları yıkaya başladı.

Ve Louis hâlâ Harry'i süzüyordu "Vücudu oldukça iyi" diye düşünmeden edemedi.

Sonra ne düşündüğünün farkına varıp, kendine gelmek için kafasını iki yana salladı. Kendisi de acıkmıştı ama üşeniyordu. Harry domates ve salatalıkları ince ince doğramaya başladı.

"Hâlâ acıyor mu?" Harry'nin sorusuyla dikizl-izlemeyi bırakıp ne dediğini anlamaya çalıştı. Sonradan ayağından bahsettiğini anladı.

"Hayır ." diyip tezgahın üstündeki ellerini izlemeye başladı.

Kısa bir süre sonra önüne içinde sandiviç olan bir tabak uzatıldı. Louis şaşkınca önce tabağa sonra Harry'ye baktı, Harry kendi tabağını alıp karşısındaki tabureye oturduktan sonra yemeye başladı. Louis açıkcası böyle bir şeyi Harry'den beklemezdi.

"Teşekkürler." diyip suratına baktı, Harry başını "Önemi yok" dercesine sallayıp lokmasını çiğnemeye devam etti.

Louis açıkcası mutlu olmuştu. David amcası dışında hiç kimse ona böyle kahvaltı hazırlamamıştı. Bu her ne kadar bir sandaviç olsa da önemli olan kendine hazırlanmış olmasıydı. Önündeki sandiviçden büyük bir iştah ve mutlulukla ısırık aldı. Harry yerinden kalkıp su ısıtıcısında ki suyu bardaklara doldurup birini yine Louis'in önüne, birini de kendi önüne koyup tekrar oturdu.

Louis sanırım birazdan ağlayacaktı.

Mutfaktaki saate baktığında, neredeyse öğlene geldiğini gördü. Bu saatte Louis uyandığına şaşırmıştı.

"Çocuklar kalkmadı sanırım?" diyip çayından bir yudum aldı.

Harry çayını yerine bırakıp "Onlar öğlenden önce kalkmazlar." dedi ve sandaviçin son lokmasını yuttu.

"Sen hep bu saatlerde mi kalkarsın?" dedi Louis.

Çünkü Harry hiç uykusunu almış gibi gözükmüyordu.

"Hayır bu sıralar pek uyuyamıyorum." Bitirdiği sandiviç tabağını bir kenara koyup kupasına parmaklarıyla vurmaya başladı.

'Neden uyuyamıyorsun?' diye sormak istedi Louis ama vazgeçti.

dark sailHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin