19- if only you knew

3.6K 387 348
                                    

|Flashback|

"Hadi ama, Pet!" dedi Harry kaş çatarak. "Bir ergen için dostluğumuzu askıya mı alacağız?!"

Harry, Peter'ın soğuk tavırlarından sıkılmıştı. Evan yüzünden araları açıktı. Peter gözlerini devirip yatağının üstündeki çamaşırları katlayarak dolabına yerleştirmeye devam etti. Harry sinirlenmeye başalamıştı bile düpezdüz onu duymamazlıktan geliyordu. Yatağa katladığı çamaşırları eline alıp Peter'ın suratına fırlattı.

"Lanet olası işlerini bırakıp beni dinler misin?!" Peter, Harry'nin yaptığına şaşkınca bakıp yumruklarını sıktı. Harry'nin yakalarından tutup kendine çekmişti ki, kapıdan Dan girdi.

"Hey!" dedi Dan. "Kesin artık! Mekana geç kalmak istemiyorum. Yaraları suratlarınız için bir de Michael'dan azar iştemem!" Sesini daha fazla yükseltti. "Şimdi kıçınıza tekmeyi basmadan hazırlanın!"

Dan'in sözlerine uyup birbirlerini bıraktılar.

***

Barın her zaman ki gecelerinden birinde yine ortalıkta müşteri avına çıktılar. Harry'nin siniri biraz olsun azalmıştı. Peter en yakın arkadaşıydı. Ama aptal bir çocuk yüzünden dostunu kaybetmek üzereydi.

Peter'a gözlerini çevirdiğinde, onun barın giriş kapısına odaklandığını gördü ve tekrar gözlerini devirdi.

Evan'ın gelmesini bekliyordu.

Evan'a gözükmeden bir an önce birini bulmalıydı. Etrafa göz gezdirdiğinde, kendinde olan bakışlara karşılık verdi. İçlerinden esmer uzun boylu oğlanda karar kılıp avına doğru ilerlemeye başladı.

Esmer oğlanı barın arka odalarından birine sokup işine başladı. Uzun bir süreden sonra öpüşmeye başlayan ikiliyi korkunç bir kız çığlığı bölmüştü. Yan odalardan gelen sese önem vermeyip müşterisini tekrar soymaya başladı. Sesler artmaya başlayınca dayanamayıp dışarı çıktı.

Sağ koridorda biraz ilerisinde ki odanın önünde kalabalık oluşmuştu. Elinde ki tişörtü gelişi güzel geçirip kalabalığa doğru ilerlemeye başladı. Endişelenmeye başlıyordu. Kalabalığı yarıp odaya göz attı.

Kapıyı açtığında, yerde kanlar içinde yatan Evan'ı ve hemen yanı başında dizleri üstüne çökmüş Evan'ı boş gözleriyle izleyen Peter'ı görmeyi beklemiyordu.

Şokla kendini geriye atıp kapıya sindi.Herkes ellerindeki telefona sarılmış yardım çağırmaya başlamışlardı. Evan'ın kollarından akan kanlar beyaz halının üstüne tezat şekilde kırmızıya buluyordu. Evan'ın gözleri kapanmış, koyu renkteki dudakları açık beyaza bürünmüştü.

Harry görüntünün korkunçluğuyla gözlerinin dolmasına engel olamadı. Gözlerini Peter'a geri çevirdiğinde, kendisine ifadesisce baktığını farketti.

Harry ona doğru bir adım atacakken, Peter acıyla gülümsedi.

"O öldü." dedi. "O öldü, Harry."

İkisi de içeriye sağlık ekipleri girene kadar öylece birbirlerine bakmaya devam etti.

Evan kanlar içinde yatan bedeniyle, kendini dünyadan soyutlamıştı.

|Flashback end|

Louis sahneden ayrılalı birkaç dakika geçmişti ki, soyunma odasına çocuklar doluşmuştu.

"Seni küçük sürtük! Hareketlerin çok iyiydi!" Kevin abartılı el hareketleriyle anlatmaya devam ederken "Ağzım açık kaldı!" dedi.

Louis ise sadece yanına gelmeyen Harry'yi düşünüyordu.

"Bir an herkes pantalonundan taşacak zannettim." diyen Dan'in omzuna şakadan vurdu.

Çocuklara teşekkür edip, boş kalan soyunma odasının aynasında kendine bakmayı başladı. Üstünde sadece göğsünü kapatan bez parçası, altında ise sadece boxer...

Kendiyle hem gurur duyuyor, bir yandan içinde feryat eden eski Louis olduğu kişiden iğreniyordu.

Arkasında sıcak bir nefes hissedince aynadan arkasında duran Harry'e gözlerini çevirdi. Alayla gülümsedikten sonra arkasını döndü.

"Beni tebrik etmeye mi geldin?" Ayna masasına oturdu.Harry gülümseyerek onu onayladı. "Hmm...Etkilendin mi peki?"

Şımarıkca ellerini göğsünde birleştirdiğinde, Louis'nin çıplak kalan baldırlarına ellerini koydu ve bacak arasına girdi. Louis ne olduğunu anlayamadan kasıklarında Harry'nin sertliğini hissetti. Bu nefesini tutmasına neden olmuştu.

"Evet, etkilendim." Harry, şaşkınca ona bakan mavilere arsızca gülümsedi ve göz kırptı.

Louis bacağındaki ellerin sıcaklığından ürpermeye başlamıştı bile. Titrediğinde Harry kahkaha atıp Louis'nin kulağına yaklaştıktan sonra nefesini verdi.

"Görünüşe göre bir tek ben etkilenmedim ha?" Dudaklarını yumuşak deriye bastırdı. Louis ise inlememek için kendini sıkıyordu. Şu an bulunduğu durumu kavradığından emin bile değildi.

"O kadar hassasın ki..." Louis kulağındaki sıcak nefes ve bacağındaki ellerin ateşinden bayılmak üzereydi. "...bir dokunuşla neye uğradığını şaşırıp kendi kabuğuna çekiliyorsun."

Harry Louis'nin kokusunu içine çekti."O kadar korkaksın ki..." Dudaklar daha fazla yaklaştı. "...Korkularının önüne geçmeye çalışıyor ardından pişman olacağın şeyler yapıyorsun."

Harry'nin kulağına sıcak nefesiyle söylediği sözleri idrak etmekte zorlanıyordu. Dediklerinin hepsi ona bir ninni gibi geliyordu. Ellerini bir yere koymaya çalıştı. Şu an sevgiye aç durumdaydı. Bunu isteyeceği kişi Harry olsa bile ellerini bacaklarındaki büyük ellerin üstüne sarıp sıktı.

Kulağında ki dokunuşlar yavaş yavaş boynuna inmeye başladıktan sonra Harry boynuna öpücükler bıraktı. Bir süre sonra boynunu ıssırınca ağzından ufak bir sızlanma kaçtı. Harry aniden geri çekilince boşluğa düşmüş gibi hissetti.

Yeşil gözlü oğlan ellerini saçlarından geçirip dokunuşlarında kaybolan mavi gözlü ürkek oğlanı süzdü. Sanki Louis'nin bir yerine birşey yapmış gibi vücudunu inceliyordu.

"Özür dilerim." dedi nefes alamıyormuş gibi.

Louis olayın etkisinden çıkamadan, Harry soyunma odasından çıkıp gitmişti bile...


***

y/n; bu bölüm biraz kısa oldu ama yine de yetiştirmeye çalıştım. elimden geldiğince, erken bölümler atmaya çalışıyorum. umarım beğenirsiniz.-.
bu arada ithaf isteyenler varsa, hiç çekinmeyin☄
diğer bölümde görüşmek üzere🍃

dark sailHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin