Harry'nin elleri belini sımsıkı tutarken, kendini ona yasladı. Başlarından akan suyla ıslanmaya devam ediyor, dudakları ahenkle dans ediyordu. Ellerini yavaşça Harry'nin koluna ilerletti. Başı dönüyor, göz kapaklarının ağırlaştığını hissediyordu.
Dudaklarını ıslak dolgun dudaklardan ayırıp gözünün önüne ıslak saç tutamları düşmüş olan Harry'nin gözlerine baktı. Islanmış kirpiklerlerin çevrelediği yeşil gözleri, nemli parlak gözüken pembe dudaklarına baktı.
"Hep böyle mi olacak?" Harry'nin duyabileceği şekilde konuştu. "Ben ağlayacağım, insanlara kendimi para karşılığında sunucağım ve sana sarılacağım."
Harry, sağ elini belinden ayırırken, diğer eliyle hâlâ belinden tutmaya devam ediyordu.Harry mavi gözlerinin önüne gelen saçlarını arkaya attı.
"Eğer ağlarsan, ağlarım." dedi saçlarını okşarken."Gülersen, gülerim." Harry'nin gömleğini sımsıkı tutarken gözlerini yumdu. "Acı çekersen, acı çekerim." Boğuk sesi su sesleriyle birlikte kulaklarına dolarken titrek bir nefes aldı. "Ben senim, sen bensin." dedi. "Ne hissedersen, hissederim. Gözünde gördüğüm, en ufak duygu değişimini hissederim."
Harry'nin dudaklarını gözlerinin kenarında hissetti. "Gözlerin kısılana kadar değil, göz kenarlarında ki kırışıklar gözükene kadar görürsem gerçekten gülümsediğini anlarım.." Gözlerini açıp ıslanmış kıyafetlerle duran oğlana baktı.
"Benden uzaklaşma, buna dayanamam. O zaman diğer yarımı kaybetmiş olurum." Harry alnına dudaklarını bastırırken kendiliğinden habersiz başlarından akan suyla kamufle olan göz yaşlarını durdurmaya çalıştı.
Harry, bir eliyle belinden tutmaya devam ederken, duşa kabinde ki rafa uzanıp duş lifi eline aldı. Şeffaf mavi renkteki duş jelini lifin üstüne döktü ve tekrar yaklaştı. Lifi suya tutup köpüklerin ortaya çıkmasını sağladı. Yorulan oğlan kendine gelmeye çalışıp gözlerini açık tutmaya devam ederken, lifin pürüzlü dokusu vücudunda gezinmeye başladı.
Harry bedenini kirlerden arındırıyordu...
Bedeninde gezen köpükler karnından bacaklarına su yoluyla akışını seyretti. Harry çenesine elini atıp hafifçe kaldırırken lifi boynunda gezdirirdi. Elleriyle düşmemek için onun kollarına tutundu ve ezbere bildiği yüz hatlarını tekrar incelemeye başladı.
Vücüdünun her noktası Harry tarafından temizlenirken, suyun sesi uykusunu getirmişti. Bir süre sonra gözleri karardığında parmaklarının arasında ki Harry'nin gömleğine daha sıkı tutununca, bel oyuntusunda ki büyük eller tarafından sertçe kavrandı.
"Louis!" Harry'nin endişe dolu sesiyle bulanıklaşan gözlerini kırpıştırdı. "Dayan bebeğim bitti çıkıyoruz."
Harry, tek eliyle suyu kapatıp kollarından tuttu. Duşakabinden çıktıklarında, Harry kolunu beline sardı ve diğer eliyle bornozunu giydirdi. Bedeni havalandığında ıslak kafasını sert göğse yasladı.
Harry'nin kucağında banyodan çıktılar ve holü geçtikten sonra karanlık olan odaya girdiler.
Harry bir eliyle ışığı yakıp, bedenini kendi yatağına bıraktı. Kapıyı hızla kapatıp odada ki giysi dolabına yöneldi. Saçlarından akan su damlalarının çarşafı ıslatışını izlerken, Harry bedenini oturur pozisyona getirip havluyu çıkarmadan boxerını giydirmişti. Harry'nin ıslak kıyafetlerinden akan su damlaları zemini ıslatıyordu. Bacaklarından geçirilen eşofman ve üstüne ellerini kapatan bol beyaz bir kazak giyindirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dark sail
Fanfiction"bazen tüm acıyı hatırlıyorum. bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor. merak ediyorum, daha ne olabileceğini. kalabalık bir odada, yapayalnız hissediyorum. kendi kendime düşünüyorum, korku, pişmanlık, yalnızlık... benim bundan kaçışım yok." "hâlâ kal...
