iyi okumalar 🌙
***
Uykusundan uyanmasına sebep olan kurutma makinesi sesiyle gözlerimi açtı Louis ve açmamayı diledi. Peter denen çocuk çıplak bir şekilde saçlarını kurutuyordu. Louis'ye döndüğünde aceleyle ellerini gözlerine siper etti.
"Tanrı aşkına! Sizin giysilerle sorununuz ne?" Louis sinirle söylendiğinde kurutma makinesinin sesi kesilmişti. Bir süre beklendikten sonra parmaklarının arasından baktı ve Peter'ın boxerını giydiğini gördü.
"Neden odamdasın?" Çocuğun soğuk sesi bir anlık ürpermesine neden olmuştu. Bu çocuk ilk geldiklerinde onlara kapıyı açan kişiydi.
"Ben-Andy buraya getirdi ve boş olduğu için geldim." Louis dilini ıssırarak çocuğa bakt. Tek bir mimiği bile oynamıyordu ve bu biraz ürkünçtü.
"Her neyse." Peter üstünü giymeye devam etti.
Louis daha fazla sinirlenmeden yataktan kalkıp dışarı çıktı. Sağa doğru dönmesiyle birine çarpmıştı. Karşısındaki çocuğu incelediğinde buradaki herkesin oldukça dikkat çekici olduklarını farketti.Esmer ten ve koyu saçları vardı. Gözleri ise yeşildi.
"Çarptığım için üzgünüm." Elini Louis'ye uzattı. "Ben Diego Martinez." Elini uzattığını sonradan farkettiğinde çocuğu incelemeyi bırakıp elini sıktı Louis.
"Ben de Louis Tomlinson tanıştığıma memnun oldum Diego. "
"Ben de." dedi gülümseyerek. "Patron ve çocuklar aşağıdalar seni bekliyorlardı."
Elbette.
"Evet Andy haber vermişti..." Kısa şekilde duraksadıktan sonra "Aklımdan çıkmış ben.. gelirim birazdan." dedi ve gülümsedi.
Diego tebessüm edip merdivenlerden aşağıya inmeye başladı.
Acaba hiç tanışmadan kaçsa ne olurdu?
Harry'nin kapısı kapalıydı. Holün sonunda başka bir oda daha vardı.Kapısında kırmızı oval şekiller vardı. Adımlarını oraya yöneltti. Ama kapısını açmasıyla kapatması bir olmuştu.
Bu evde neden striptiz odası vardı?
Düşündü ve yavaşca kapıyı açıp içeri girdi. Kapıyı kapattıktan sonra içeriyi incelemeye başladı. Odanın tam ortasında striptiz direği kurulmuştu. Direğin rengi siyah ,tabanı ise kırmızıydı. Odanın kalanında bir kaç siyah koltuk, en köşedinde mozaik desende siyah bir dolap kapının yanında ki duvarda ise müzik sistemi vardı.
Bunun nasıl bir fantezi olduğuna anlam veremeden kapının açılma sesini duymasıyla hızla arkasını döndü .Harry arsız bir şekilde sırıtarak ona bakıyordu.
"Burada ne yapıyorsun Louis? Yoksa karıştıracak bir şeyler mi arıyorsun?" Harry'nin yaptığı imayla gözlerini devirmek istedi.
"Ne o?" dedi. "Yoksa sende beni mi takip ediyorsun?" Harry'nin surat ifadesi değişitiğinde gülmemek için kendini zor tuttu.
"Hayır seni takip etmiyordum. Buraya girdiğini gördüm o yüzden geldim."
Louis kaşlarını kaldırıp kapıyı açmak için elini kulpa uzattığında Harry kulağına eğildi.
"Merak etme buraya sık sık geliriz." Harry fısıldadığında Louis'den uzaklaştı. Yüzündeki arsız gülümseme Louis'de kusma isteği uyandırıyordu.
"Defol git." dedi ve kapıyı hızla açarak dışarıya kendimi attı.
Harry'nin kahkasını duyduğunda daha hızlı yürümeye başladı. Merdivenleri teker teker inip salona girdiğinde, içeride Sam ve yeni tanıştığı oğlanları gördü. Tanımadığı bir kaç sima vardı. Andy onu farkedip, "Louis! bizde seni bekliyorduk gelsene." dedi.
Louis yavaş adımlarla koltuğa doğru adımlayıp oturdu. Herkesin kendine baktığını hissediyordu. Aralarından biri bacak bacak üstüne atmıştı oldukça keskin bir aurası vardı.
"Aramıza hoş geldin Louis." Sesinde ki tonlama tüyler ürperticiydi. "Ben Michael ve Sam'in dediği kadar güzelmişsin." Adam 32 diş gülümsedi..
Sam iğrenç bir sırıtışla Louis'yi izliyordu. Michael eliyle tanımadığı kişileri gösterdi. "Sağdaki Dan diğeri ise Kevin. " Louis'yi başlarıyla selamlamışlardı.
Kapıdan Harry'nin geldiğini gördü. Michael'ın yanına oturup Louis'ye baktı. Louis gözlerini başka bir tarafa çevirdi.
"Seninle bazı şeyleri konuşmamız gerek, öncelikle burada ben ne dersem o... Sen yeni geldin dolayısıyla birinin bu işleri sana öğretmesi gerek." Michael elini Harry'nin omzuna koyup devam etti. "Bu iş için Harry'i seçtim." Gözlerini fal taşı gibi anında onlara çevirdiğinde Harry'yin ifadesiz olduğunu gördü.
"Ben kendim-" Duraksadı. "Öğrenemez miyim? "
"Hayır Louis unutma. Ne diyorsam o." Michael keskin bir bakış attığında kafasını öne eğdi.
"Şimdi biliyorsunuz yarın akşam bara gideceksiniz iyi iş çıkaracağınıza eminim." dedi ve sırıttı. "Harry senden yarın Louis'yi yanında götürmeni istiyorum. Orada bir kaç şey öğrenebilir." Michael otoriter sesiyle konuşup siyah parlak takımını düzelterek ayağa kalktı. "Ben gidiyorum iyi geceler."
Sam peşinden onunla birlikte evi terkederken oturan çocuklara döndü.
"Siz dediği herşeyi cidden yapıyor musunuz?" dedi ve demesiyle hepsi gülmüştu.
"Hayır." dedi içlerinden biri. "Mesela bize 'Birbirinizi becermemeye çalışın.' diyor ama biz bunu tamamiyle yıkıyoruz." Kevin isimli çocuk gülerek söylediğinde Louis yutkundu.
Sanırım cehenneni buldum.
***
y/n; verdiğiniz oylar için teşekkür ederim. ♥
bölümler biraz kısa farkındayım
ama elimden geldiğince, uzatmaya çalışacağım.
diğer bölüme görüşmek üzereeee☄
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dark sail
Fanfiction"bazen tüm acıyı hatırlıyorum. bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor. merak ediyorum, daha ne olabileceğini. kalabalık bir odada, yapayalnız hissediyorum. kendi kendime düşünüyorum, korku, pişmanlık, yalnızlık... benim bundan kaçışım yok." "hâlâ kal...
