40- everything is shattering and it's my mistake

2.7K 286 311
                                    

y/n; medyada ki müzikle okumanızı rica ediyorum
bir kısımda o müzikle okumanız daha anlamlı olur

***

Üstüne koyu yeşil tişörtünü geçirip Harry'nin giyinmesini beklemeye başladı. Harry, tişörtünü çıkartıp tenini belli eden transparan siyah gömleği üstüne giyinip düğmelerini ilikledi. Eşofman altını çıkarttığında, siyah dar pantalonunu giydi ve yatağa doğru geldi. Harry bedenini kendine çekerken kollarını onun boynuna doladı.

"Gitmek istemiyorum." Mıraldanarak boynunda dudaklarını sürttü. "Bu odada seninle kalmak istiyorum."

Harry saçlarını eliyle düzeltip kolunu beline sardı.

"Hadi artık saçlarım bozulsun istemiyorum!" Koridordan Kevin'ın ciyaklamaya benzer sesini duyduklarında iç çekip gülümsedi Louis.

Kendisi, nefret ederken, bir başkası bu işten keyif alıyordu.

"Daha fazla bekletmeden gidelim." Ayağa kalkacakken, Harry kolundan çekip dudaklarını, dudak hizasına getirdiğinde dibinde duran yeşil gözlerde gözlerini gezdirdi.

"Eğeğer, bugün bir şey olursa-" Duraksadı. "İlk benim yanıma gel olur mu? Seni bir köşede tek başına bulmak istemiyorum Lou."

Harry'nin titreyen sesi dudaklarına çarparken gözleri dolmaya başlamıştı. Kafasını yavaşca sallayıp yeşil irslerden gözlerini ayırmadan dudağını dolğun dudaklara bastırdı.

***

Merdivenlerden aşağı indiklerinde nefesinin tıkandığını hissetti. Harry, evin çıkış kapısına doğru yürürken, arkasında kalan merdivene döndü. Elini saçlarından geçirip merdiven basamağına adım attı.

"Louis?" Arkasından Harry'nin sesini duyduğunda ona doğru dönüp, "Tuvalete gitmem gerekiyor." dedi.

Harry kafasını sallayınca basamakları teker teker çıkıp tuvaletin
içine girdi. Kapıya yaslanıp derin nefesler aldı ve kafasını yanlara sallayıp lavaboya doğru ilerledi. Msluğu açıp eline doldurduğu suyla yüzünü yıkadı.

'Öğrendiğin sürece bilmeye ihtiyacın olan, her şeyi bulacaksın.'

Yüzünü sertçe suyla buluşturdu.

'Seninle konuştuğumu biliyorsun.'

Annesinin sesi kulağında yankılanmaya devam ederken göz yaşları eş zamanla suya karışıyordu. Nefes almak için ağzını açtı.

'Seni görüyorum Willam, bakıyorum...'

Lavaboya tutunarak yere oturduktan sonra elini ağzına götürüp hıçkırıklarını gizli tutmaya, yüzünden akarak tişörtünü ıslatan su damlalarıyla birlikte akan göz yaşlarını silmeye çalıştı...

"A-Anne." Soğuk fayanslarla kaplı ortama fısıldadı. " Neredesin?"

***

Tişörtünün ıslak oluşunu umursamadan merdivenlerden inmeye başladığında, arkasından adım sesleri duymuş ve merdinenin başına doğru bakmıştı. Peter'ı gördüğünde bir süre ona ifadesizce bakan gözlere baktı. Peter, basamaklardan inip yanına doğru gelirken, onu izlemeye devam etti.

Ona doğru yaklaştığında, arkaya doğru gitti. Bakışlarını ondan çekti ve merdivenleri inip kapıya doğru ilerledi. Arabaya bindiklerine Harry'nin yanına oturdu ve elini siyah gömleğinin eteklerine götürüp, sıkıca tuttu.

dark sailHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin