3- new drama

5.7K 484 469
                                    

Louis'nin karşısında uzun boyuyla karnında kelebek dövmesi ve göğüs kafasinde ise iki tane kırlangıç dövmesi olan bir oğlan vardı. Saçları omzuna kadar gelen ve sadece kasıklarını örten havluyla duran çocuğun kendinden bir cevap beklediğini farkettiğinde süzme işlemini bitirip kendime gelmeye çalıştı.

"Ben eşyalarımı yerleştirecektim..bu dolab boş zan-"

"Buraya eşyalarını yerleştireceksin çünkü?" Çocuk sözünü keserek tekrar alayla sordu.

"Çünkü burada kalıcağım " Elleriyle etrafı gösterdi.

"Peki, burada kalmanı kim söyledi?" Uzun boylu oğlan üstüne yürümeye başladı. Louis onun bu hareketiyle istemsizce geriye doğru adım attı ve çok geçmeden sırtı dolapla buluşmuştu.

Dibine kadar girip yüzünü incelerken Louis kendini yeşil gözlerle karşı karşıya kalırken buldu. Ne kadar zamandır tuttuğunu bilmediği nefesini karşısındaki tanımadığı çocuğun dudaklarına doğru verdiğinde, yeşil gözler kapanıp tekrar açılmıştı.

"Soruma cevap vermedin." Uzun boylu olan elini Louis'ye doğru yaklaştırdı.

Louis titrek bir nefes verip "Beni buraya Sam getirdi. " dedi.

Oğlanın kavisli kaşları çatıldı. Kendine doğru uzanan kemikli eller en sonunda Louis'yi teğet geçip arkasındaki dolaptan bir kıyafet alıp ondan uzaklaşmaya başladı. Louis oğlanın kusursuz sırtını izlerken ortamdan dolayı terlediğinu farkedip avuç içlerini pantolonuma sildi.

Kafamı tekrar çocuğa çevirdiğinde gözlerini olabildiğince genişletti. Çünkü önündeki çocuk arkası dönük bir şekilde alt tarafını kapatan havluyu indirmiş umursamazca boxerını giyiyordu. Louis'yi bizzat poposuyla tanıştırıyordu. Transdan çıkıp dolaba doğru döndü.

"Burada bir insan varken.... Soyunman biraz garip değil mi?" diyip şaşkınlığını ifade etti. Ardından arkasından yüksek sesli kahkasını duydu.

"Sorduğun sorunun ne kadar şaçma olduğunun farkında mısın?" dedi. " Bunu günde en az 3 kez yapıyorum. Buna sende alış bence."

Üstünü değiştirmiş mi diye kafasını hafiften arkaya çevirdi. Üstünü giyindiğini gördüğünde önüne döndü. Bakışları buluşunca konuşmaya başladı uzun boylu olan.

"Boşuna eşyalarını yerleştirme burada kalmayacaksın."

"Ama Sam de-"

Louis'nin daha cümlesini tamamlamadan sözümü keserek "Sam'in ne dediği umrumda değil şimdi defol!" diye bağırdı.

"Neden bu kadar kabasın ? " Louis önündeki oğlanın tavırlarına dayanamayıp elini beline koydu. Uzun olan yaptığı harekete kaşlarını kaldırıp 'ciddi misin ?' der gibi baktı.

"Sana ne ve defol anlayabiliyor musun?" Sinirli bir şekilde bağırıp kapıyı gösterdi.

Louis çantasını çekiştirerek seri hareketlerle kapıya yöneldi. Kapıyı gürültülü bir şekilde çarptıktan sonra hızlıca oradan uzaklaştı.

Korkmuş olabilirdi.

Ama birazcık.

Holden geçerken bütün odaların kapıları kapalıydı. Girmeye çekiniyordu ve daha fazla kaba insanlarla karşılaşmak istemiyordu. Koridorda banyo zannettiği kapıyı geçip merdivenlere yöneldi.

Aşagı indiğinde, salona geçmesiyle ağzı açık kalmıştı. Bir ev kadar genişdi salon ve karşı duvarda büyük ekran televizyon karşısında ise geniş bir L bir koltuk vardı. Televizyonun ses sistemi yanına dizilmişti. Koltuğun rengi siyahtı ve deriydi.

Sol duvara x-box oyun sistemi yerlerde ise armut koltuklar ve minderler vardı. Sağ duvarda yuvarlak bir yemek masası, odanın duvarları krem rengiydi ve pencereler karşı duvarda iki tane vardı. Salonu incelemeye devam ederken, omzumda bir dokunuş hissetti. Kısa bir sıçrayışdan sonra arkasını döndü.

Kumral saçlı Louis'den bir kaç santim uzun boyu, mavi gözleri olan yanaklarının ve burnunun üstünde birçok çil olan bir çocuktu. Açıkcası bayağı yakışıklıydı.

"Selam! Seni korkutmak istememiştim üzgünüm." Çocuk elini Louis'ye uzatarak gülümsedi. "Ben Andy. Sende.." Duraksadı. "Louis olmalısın?"

'Adımı nereden biliyor?' diye düşündü Louis.

Çocugun sesi hafif bir şekilde kalındı ama hoştu. Louis tebessüm ederek hala uzattığı eli hafifçe sıktı. "Evet, Louis. Tanıştığımıza memnun oldum."

"Ben de tanıştığıma memnun oldum, Louis. Umarım burayı beğenmişsindir."

Louis cevap vermeden kafasını salladı. Etrafı tararken hâlâ salonun kapısında dikildiklerini fark etti. Andy'de fark ettiğinde, deri koltuğu işaret etti ve birlikte koltuğa ilerleyip oturdular.

"Odana yerleştin mi? " dedi Andy gülümseyerek.

Louis kafasını olumsuz bir şekilde sallayıp konuşmaya başladı. "Hayır yerleşemedim....Odada ki çocuk biraz agresif. "

Louis söyledikten hemen sonra bakışlarını kaçırdı. Andy kocaman bir kahkaha patlatınca şaşırarak ona baktı.

"Harry'den mi bahsediyorsun?" diye sorduğunda, Louis sadece çocuğun poposuyla tanıştığını farketti.

"Adını bilmiyorum." dedi kafasını olumsuzca sallarken, Andy tam bir şey söyleyecekken arkasında Louis'nin içten içe 'bay popo.' diye seslendiği çocuğun sesini duydu.

"Birileri beni dedikodu malzemesi yapmış anlaşılan.."

dark sailHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin