16- but ı don't mind being patient

Start from the beginning
                                    

"Ah, küçük adam..." Gözünden yanağına dökülen yaşı silip elindeki uçağı kapının önüne koydu. "Annenin cezası kendine yeter..."

Bu küçük çocuk hiçbir şeyin peşini bırakmazdı.

Saat başı gelip onu David amcasından almaya çalışacaktı.

|Flashback End|

Yemek masasını el birliyle topladıktan sonra mutfağı toplamadan herkes dağılmıştı.L ouis televizyonun başına geçmiş, Diego ile bilmediği bir proğramı izliyorlardı. Ekrana birden boxerlı erkekler çıkınca pür dikkat izlemeye başladı. Podyumda umursamaz bir şekilde yürüyorlardı. Gerçekten iyi görünüyorlardı.

Sen daha iyi olabilirsin diyen iç sesine kafa sallayarak; "Ben daha iyi olabilirim" dedi ve gülümsedi.

"Birşey mi dedin Louis?" Gözlerini ekrandan çekip Diego'ya döndü.

"Hayır... Andy'i gördün mü?" Etrafa baktı. Salonda sadece ikisi vardı.

Diego omuz silkti. "En son yukarıya çıkmışlardı." dedi.

Louis ağzında teşekkür niyetinde birşeyler geveleyip deri koltuktan kalktı. Başı biraz dönsede kendini topladı ve salondan çıktı. Merdivenlerden hole ulaşıp Andy'nin odasının kapısına geldi.

Kapıyı tıklatacakken, Harry'nin boğuk sesini duydu. Kulağını biraz daha yaklaştırıp duymaya çalıştı.

"Korkuyorum." Harry'nin keskin sözleriyle daha meraklanıp kapıya yapıştı.

"Neden korkuyorsun Harry?" Andy'nin sorusunu duyduğunda Andy ile konuştuğunu anladı.

Neler oluyordu böyle?

Merdivenlerden gelen ayak sesleriyle eli ayağına dolandı. Nereye gideceğini kestiremeden, bir sağa bir sola döndü. En sonunda kendini az önce kulağını yapıştırdığı kapıyı çalmakta buldu.

Yukarı tuvalete çıkan Diego'yu gördü. Kapıyı çalıp bekledi. Boşuna telaş yapmıştı. İçerden girmesi için onay sesi duyduğunda içeriye girdi.

Harry Diego'nun yatağına oturmuş ona bakıyordu. Louis sanki hiçbirşey duymamış gibi Andy'e döndü.

"Birşey bölmüyorum ya?" dedi gözleri ikisi arasında gidip gelirken.

Andy Harry'e bakıp gülümsedikten sonra Louis'ye döndü.

"Hayır, Louis bir sorun mu var?" Andy, yatağa oturmasını işaret etti.

Louis seri adımlarla Harry'nin yanına oturdu. Ondan gelen yoğun erkek kokusunu duyduğunda gözlerini kapattı. Bu koku ona ilk geldiği zamanı hatırlatıyordu. Harry'nin dolabını ilk açtığı zamanda burnuna bu koku dolmuştu. Gözlerini geri açıp ona bakan Andy'e döndü.

"Ben danslara ne zaman başlarız diye soracaktım?" Yan tarafından derin soluma sesi duyunca Harry'e döndü. Eliyle sol bacağını sıkıyordu.

"İstersen hemen başlayabiliriz ama.... Louis emin misin?"Louis gözlerini Harry'den çekip Andy'ye döndü. Gülümseyerek kafasını salladı.

"Tabikide em-"

Harry aniden yerinden kalkınca cümlesi yarıda kalmıştı. Gidişini izledikten sonra Andy'e döndü. Andy'nin de Louis'den farkı yoktu. Louis omuz silkip Andy'e döndü.

"Eminim Andy." İç çekti. "Bana biraz işlerin nasıl gittiğini anlatır mısın?"

Andy alt dudağını ıssırıp kafasını aşağı yukarı salladı. "Bir fark yok yine gelen müşterileri memnun edeceksin, sana para atacaklar, vücüdunu sergileyeceksin, edepsizce laflar işiteceksin, yüzünde sürekli gülümseme olacak ve her hangi bir yerine dokunmak isterlerse, parayla." Gülümsedi. "Unutma herşey parayla. "

Andy sahte bir gülümsemeyle anlatıkları bittiğinde Louis derin bir nefes aldı.

"Peki her gün mü dans edeceğim?"

"Hayır bizden başka danscılar var. Haftada iki veya üç defa dans edeceksin eğer beğenilirsen sahneye daha çok çıkarsın." Louis kafasını sallayıp başka sorusu olup olmadığını düşündü.

"Paralar?" dedi. "Paralara ne oluyor?"

"Merak etme atılan her para senin. Ama birisi seninle birlikte gece geçirmek isterse onun paranın yarısı Michael alır." Andy korkutucu olmaya başlamıştı. Ama zaten bunlara alışması gerekti.

"Yani biriyle birlikte olursam...B-ben hep altta mı olmak zorundayım?" Andy ona garip bir şekilde bakmaya başlamıştı.

"Hayır Louis müşteri neyi uygun görürse o, Michael'ın gözüne girersen bu durumu değiştirebilirsin."

"Yardımcı olduğun için teşekkür ederim." Gülümsedi Louis. Andy hâlâ ona bakıyordu.

Andy yaslandığı yatak başlığından doğrulup yatağın ucunu oturdu ve ellerini önünde birleştirdi. Karşısındaki yatakta oturan Louis'nin gözlerine gözlerini dikti. Louis neler oluyor dercesine baktığında Andy derin bir nefes aldı.

"Lanet olsun Louis sana neler oluyor?" Sesinin sakin çıkmış olması Louis'yi daha tedirgin ediyordu. Andy konuşmasına devam etti. "Birden bire değiştin. "

Louis gülümseyip ellerini dizlerine koydu. "Alışmam gerekmiyor muydu?" dedi. "...bende alışmaya başlıyorum işte."

Louis'nin içinde fırtınalar kopsa da, sanki beyni hiçbirşey olmamış gibi davranıyordu. İkiside o kadar sakin konuşuyorlardı ki, sessizlik Louis'ye iyi gelmiyordu. Çünkü iç sesi ona yanlış şeyler yaptırıyordu. Kendine gelip gülerek Andy'e baktı.

"Evet alışman gerekiyordu ama ne bileyim bu kadar erken olmasını beklemiyordum."

"Merak etme ben iyiyim.." diyerek ayağa kalktı Louis. "Yoksa bana öğretmenlik yapmaktan mı kaçıyorsun Andy?"

Dudaklarını büzerek söylendiğinde, Andy'de ayağa kalkıp kapıyı gösterdi. "O zaman başlayalım sevgili öğrencim.."

Andy ile birlikte kapıya doğru ilerlediler. Az önce Andy ve Harry'nin konuşması dinlediği kapıdan çıktılar. Eğer biraz daha konuşmalarını dinleseydi...

...Harry'nin neden korktuğunu belki de anlayabilirdi.

***

okuduğunuz için teşekkürler🍫

dark sailWhere stories live. Discover now