BÖLÜM 31

2.7K 156 15
                                    

Medya: Didem

Koşarken kafasına vurup geri dönmüştü. Araç vardı. Bugün yapılan çılgınlıklara bir yenisini daha ekleyemezdi. Aracın yanına geri döndü ve bindi, kapısını kapattı ve üzerinde olan araba anahtarıyla aracı çalıştırıp gaza bastı...

Kısa sürede yanlarına varan Taner'in kullandığı araba farını gören Didem'in sevinçten ağzı kulaklarına varmıştı.

- Getir getir! Çabuk!!

Taner, torpido gözüne koyduğu ilacı alarak arabadan indi, Gökalp ile Didem'in yanına geldi. Yere oturdu. İlacı Didem'e uzatmıştı. Didem, hızla astım tüpünün kapağını açarak, birkaç defa ağzından püskürttü.

Didem, fısıltıyla:

- Gökalp!

Gökalp, öksürerek gözlerini aralamaya başlamıştı.

Didem ve Taner sevinçle gülümsemişti.

Didem, Gökalp'in kendine gelmesiyle adeta mutluluk sarhoşu olmuş, Allah'a şükrediyordu.

- İyi misin? He? He?

- Öhö öhö, iyiyim iyiyim! N'oldu bana?

- Astım krizi geçirdin, az daha ölüyordun.

Gökalp, Didem'in dizlerinden başını kaldırdı ve nefes alış verişinin normale dönmesini bekliyor, esen hafif rüzgarı, derin derin ciğerlerine dolduruyordu.

Taner:

- Daha demin silah sesi duydum! Sanırım senden gelmişti. N'oldu?

Didem:

- Karanlıkta bir şey hareketlendi gibi olmuştu, korktum bende, ateş ettim.

- Bir sorun yok yani?

- Yok yok, haydi yardım et de onu arabaya taşıyalım!

- Tamam.

Gökalp, kendine gelince, onların yardımını reddederek ayağa kalktı ve araca bindi.

Didem, Taner'in omzuna dokunarak:

- Çok sağol, eğer sen olmasaydın? Belki de...

- Tamam geçti, hem kim olsa aynı şeyi yapardı değil mi?

Didem, arabaya doğru hareket ederken cevap veriyordu:

- Yapmazdı! Bundan emin değilim.

Didem, Gökalp'in yanına arka koltuğa geçmiş, Taner de şoför koltuğuna geçip aracı çalıştırmış, arabanın yönünü çevirmişti.

***

Didem, Gökalp ve Taner, o kadar yorgunlardı ki, bugünkü, geçmeyen, upuzun, seneler gibi gelen bu kabus dolu lanetli günün sonunda, bu yeni dünyada ilk uykularını çekmek üzereydiler. Her gün yaptıkları gibi uyuyacaklardı fakat bir değişiklik vardı; artık sıcak yataklarında değil, soğuk ve güvenli buldukları yerlerde...

Taner, arabayı dinlenme tesislerine çektikten sonra aracı durdurdu, Didem arka koltukta içi geçmiş çoktan uyuyakalmıştı, Gökalp'in ise karanlıkta gözlerinin açık mı kapalı mı olduğunu anlamayan Taner, hiç seslenmedi ve direndiği uykusuna daha fazla dayanamayıp kendini uykunun kollarına bıraktı...

***

Sabah olmuş, her yer aydınlanmış, güneş her zaman ki gibi doğmuştu, fakat bugün ilk kez farklı bir dünyaya...

YAŞAYAN SON ÖLÜLER "Zombi"Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt