Yaşayan Son Ölüler "Zombi"

11.9K 392 218
                                    

 İstanbul'un sakin, kenar semtlerinden birinde, üç tane üç katlı apartmanın dışında müstakil evlerin sıralandığı, nezih bir sokaktı burası.

 Gökalp, sokağa girdiğinde her zaman hissettiği aile sıcaklığını iliklerine kadar çekmişti. İnsanların birbiriyle samimiyeti görülmeye değer bir ahenkti. Gökalp neredeyse her adımında selam alıp selam veriyordu. Mahallenin sevilen delikanlısıydı o.

 Gökalp, yirmi iki yaşında bir gençti. Halkla ilişkiler bölümü öğrencisiydi, mezun olacaktı. Aklı mezun olunca atılacağı iş hayatındaydı, koskoca okuma hayatı geride kalıyordu, daha dün gibi aklındaydı. Acaba mezun olduktan sonra iş bulabilecek miydi? hayatına nasıl yön verecekti? Bir aile kuracaktı. Ailenin baskısıyla bekar kalmasının fazla uzun olamayacağının farkındaydı. İçi, ayaklarının üzerine basacağı, anne parasını değil, kendi parasını yiyeceği düşüncesiyle kıpır kıpır olmuştu tekrardan. Kafası bu düşüncelerle meşgul bir şekilde sokağın sonundaki evine doğru ilerliyordu.

 Gökalp, evinin önüne gelmişti. Üç katlı, şirin bir apartmandı burası. Bu bina; eskiydi, fakat yeni görünümünde, pembe renge boyanmış, dış cepheleri apartman sakinlerinin topladığı paralarla kaplatılmıştı.

 Zile bastı, biraz bekledikten sonra apartman kapısının kilidi gürültüyle açıldı. Gökalp, içeri geçti. Otomatik yanan ışık yansın diye birkaç hareket yaptıktan sonra merdivenle ikinci kattaki dairesine çıktı. Kapı ardına kadar açıktı. İçeriye geçti. (Kapıdan girince direkt salona geçiliyordu.)

 İçeriye doğru seslendi "Heey? beni kapıda karşılamak yok mu?"

 Kapıyı kapadı ve içeri geçti. Elindeki ders notlarını kapının sağ tarafındaki şifonyerine bıraktıktan sonra odalara baktı, kimse yoktu. Annesi açmadıysa kapıyı kim açmıştı? Son olarak mutfağa bakacaktı. Kimse yoktu belki de kapıyı açık kalmıştı, apartman kapısını kim açmıştı peki? Hırsıza falan da rastlamamıştı. Mutfağa girer girmez birden duraksadı, tezgahın üzerinde, buzdolabı raflarını ve içindeki yiyeceklerin boşaltılıp konduğunu gördü. Düşünmeden hemen buzdolabını açtı ve bir anda korkudan bağırdı. Dolabın içinden çıkan en yakın arkadaşı, arkadaştan öte kardeşi saydığı kuzeni Ertuğrul'du. Gökalp'in korktuğunu gören Ertuğrul gülmeye başlamıştı.

 Gökalp "Lan oğlum insan mısın lan? Ödümü kopardın!"

 Ertuğrul, Gökalp'i korkutmayı başardığı için, emeline ulaşmış olmanın keyfini yüzüne takınarak gülmeye başlamıştı "Nasıl da korktun ama."

 "Çık lan hadi." diyerek elini Ertuğrul'a uzatarak dolaptan çıkmasına yardımcı oldu. Gökalp, kuzeni Ertuğrul'un o kadar uğraşıyı sırt onu korkutup, gırgır geçmek için yapmış olmasına ona trajikomik gelmiş, bu duruma onun da gülesi gelmişti.

 "Annem görürse öldürür beni toplayacaksın he."

 "Tamam be oğlum şaka yaptık, yengem gelmeden hallederiz merak etme."

 "Alırım bir gün intikamımı he! Yazdım bir kenara." dedi gülerek.

 Ertuğrul, tekrar kahkaha atarak "O biraz zor, saf olmak lazım biraz."

 "Hadi len geç içeri otur da konuşalım."

 Mutfaktan çıkınca direkt salona geçiliyordu. Bu salon, mütevazi bir şekilde döşenmişti. İçerisinde fazla abartı yoktu. Ertuğrul çift koltuklardan birine oturduğu sırada kapı çalındı. Gökalp, koltuğa oturacakken kapının çalmasıyla kapıya doğru yürüdü, kapıyı açtı, gelen en yakın arkadaşları Serpil ve Didem'di.

 Gökalp, ağırbaşlı, bir o kadar da muzip görünmeye çalışarak "Ooo. Vay, kan kardeşlerim mi bu gelenler? Hoş geldiniz." dedi ve geçmeleri için kenara çekildi.

 Serpil "Hoş bulduk Gökalp, davetsiz misafir kabul ediyor musun?" dedi samimi küçük bir kız gibi.

 "Didem gelirken bir şey mi içti bu, kibar kibar?"

 Didem, Gökalp'in lafları hoşuna gitmişçesine kahkaha patlattı, öyle ki apartmanın içerisinde yankı bulmuştu "Yok, gelirken yolda kafasına vurmuştum, ondandır belki."

 Serpil "Aman abi he. Kibarlık da yaramıyormuş size." dedi gülümseyerek

 Gökalp "Hadi kapıda kaldınız, kabul edelim bu seferlik."

 Serpil ve Didem içeri geçtiler. Ertuğrul'un yanındaki ikili tekli koltuğa oturdular. Gökalp de Ertuğrul'un yanına oturmuştu. Bunlar birbirleriyle çok samimi dostlardı, aynı mahallede büyümüş, çocuklukları beraber geçmişti, birbirlerine her daim destek olmuşlardı. 

YAŞAYAN SON ÖLÜLER "Zombi"Where stories live. Discover now