BÖLÜM 3

5.3K 296 36
                                    

 Akşam olmuş, herkes evlerine gitmişti. Gökalp, koltukta oturmuş, yarı uyuklar bir halde, elindeki kumandayla televizyon kanallarını boş boş geziyor arada da kahvesini yudumluyordu. Evlerinde genellikle olduğu gibi yine misafir vardı. Yan binadaki aile dostları Firdevs teyze, Firdevs teyze elli beş yaşlarında, Gökalp'in yarı annesi konumundaydı. O ve eşi, Gökalp babasını kaybedince ona, kız kardeşi Selen'e ve annesi Şeyma hanıma maddi manevi destek olmaya çalışmışlardı. Fakat Şeyma Hanım çalışıyor, rızklarını çıkarıyordu. O yönden çok sıkıntıları yoktu.
Firdevs teyze, karşı koltukta, elinde, getirdiği örgüsünü örerken bir yandan da televizyona bakıyordu. "Oğlum başım ağridi dur bir kanalda, izleyek."

 "Televizyonda bir şey yok ki Firdevs Teyze, ne izleyeceğiz?"

 "Aa, bugün dizim vardi benim açsana bir bakak."

 Gökalp, itiraz edemezdi, hemen açtı.

 "Bu tekrarı be, yeni bölümü nirde? Neyse değiştir oglum, bakmıyom artıh."

 "Peki."

 Gökalp, homurdanarak gezinmeye devam etti. O esnada mutfaktan annesi Şeyma çıktı ve Firdevs teyzenin yanına elinde, üzerinde çay ve çekirdek olan tepsi ile geldi, orta sehpaya bırakarak "Buyur abla."

 "Sağ ol canım."

 "Selen aradı bugün."

"Ne zaman aradı senin gız?"

"Dışarıdayken abla, taksit yatırmaya gitmiştim."

"Nasılmış?"

 "İyiyim diyor da nasıl olsun be abla? özledim diyor."

"Ee tabi özlenmez mi hiç? Taa Alamanyanlarda okuyor gız, olacak o gadar."

Gökalp söze girdi "Parası mı bitmiş gene cimcimenin? Gününü gün ediyor orada be."

Şeyma Hanım "Sus oğlum ya deme öyle laflar. Dayısının yanında ya kız. İçim rahat valla."

Gökalp, konuşurken durduğu kanalı değiştirdi. Artık duracaktı, ne çıkarsa onu izleyecekti, parmakları ağrıyordu.

Annesi ve Firdevs teyze, çoktan televizyonun taksitinden muhabbete girmişlerdi bile.
Gökalp, haber kanalı açmıştı, siyasetten, ülkenin ve dünyanın durumundan bi haberdi.
Globalleşen dünya sektörü, yeni icatlar, buluşlar, teknolojiler. Aynı zamanda hangi ülke nereye savaş açmış? kaza haberleri, hırsızlık, dolandırıcılık. Sıkılıyordu haber izlemekten.

Haber sunucusu, bir dolandırıcılık haberini sunduktan sonra:

"Evet sayın seyirciler. Sıradaki haberimiz yeni bir buluştan, daha doğrusu ölüm saçan bir buluş da desek abartmış olmayız. Amerikalı bilim adamları bir araştırma sırasında, bir virüs'ün genetik kodlarını değiştirerek, mutasyona uğratarak ortaya çıkardıkları bu yeni virüs, insan üzerinde değişik septomlar yarattı, insani fonksiyonlarını kaybetmesine yol açıyor, yalnızca, tabiri caizse yamyamlaştırıyor. Hızla yayılan bu virüsü durdurmak için çalışmalar devam ediyor. Amerika, bu hastalığa yakalananları kontrol altında tutmaya çalışıyor, tedirgin olan halkı sakinleştirmek ve bilgi vermek amacıyla Amerika haber ajansları 7/24 televizyondan yayın yapmakta. Bu bir şaka değil sayın seyirciler, fakat tedirgin olmayınız. Ayrıntılar haberimizde."

Dedikten sonra kanal görüntüleri göstermeye başladı.

Gökalp, şaşkındı. Böyle şeyler ancak filmlerde, dizilerde olur diye düşündü. Ona da bir aşı uydururlardı elbet. Hem onların sorunuydu.

Dedikodudan haberi izlememiş olan annesine ve Firdevs Teyze'ye döndü ve onların da şaşırmış bir halde olduklarını düşünüyordu ama yanılmıştı.

"Duydunuz mu haberi?"

Şeyma hanım "Ne haberi len?"

"Amerika yeni bir hastalıkla mücadele ediyormuş."

"Aman be. Kuş gribi, domuz gribi, ebola virüsü. Bu seferki neymiş?"

"Söylemediler henüz, ama hızlı yayılan bir şeymiş, bir de insanı yamyamlaştırıyormuş."

"O ne öyle Gökalp ya Allahasen. Aşı çıkar yakında, satarlar. Görürsünüz." dedikten sonra örgüsüne devam eden Firdevs Teyze'ye dönerek "Duydun mu abla? Hastalıktan bahsediyorlar."

Gözlüklerinden yukarı bakarak "Ne hastalığı kız?"

Gökalp "Yamyam olmuş insanlar, öyle dedi haberlerde."

"Yamyam mı? O ney lan? yamyam ne arar lan bazarda?"

Evdeki herkes sinirleri bozulmuş bir şekilde gülmeye başladı. 

YAŞAYAN SON ÖLÜLER "Zombi"Where stories live. Discover now