Asansör Kabini

7.4K 566 216
                                    

Alparslan."diye mırıldandı Aral korkuyla. "Eve gelsen iki dakika,sarılsam bi ?"

Alparslan ise oğlana cevap dahi vermemiş ucu bucağı bitmeyen çiçek şöleninin içinde asansörü kapatan laleleri vazoyla birlikte apartman boşluğunda çınlatmıştı.

"Alparslan."dedi Aral kızaran burnunu çekip. "Seni seviyorum,gerçekten seviyorum. Çiçekler falan sikimde değil."

"Hangi çiçeğini sevdiğini öğrenince ben de alırdım."dedi Alparslan gözlerini kaçırıp. "Özür dilerim gülüm,kamyonla önüne alaksız bin çeşit yığıp göz boyayacak kadar yavşak olamıyorum."

"Çiçek istemiyorum."dedi Aral hüzünle. "Kim istiyorsa koyarım kapı önünden alsın götürsün,gerçekten umrumda değil çiçekleri. Sinirlendiğim için güldüm,sevinçten değildi."

"İşe geçiyorum ben. O anasını siktiğimi de daha karı pazarlayan dayıları da otopark tutan amcaları da alamayacak elimden. Yeraltı yalaması."

"Neden bana da herkese baktığın gibi baktın ?"diye mırıldandı Aral. 

Alparslan cevap verme tenezzülünde bulunmak yerine kendi öfkesini sakinleştirmek adına yumruklarını sıkmıştı. Ağzı bıçakla dahi açılmayacak seviyede kilitliydi. Kendi dişlerini gıcırdatıyor,çenesi ve elmacık kemikleri belirginleşene dek çene kemiklerini daha da yüksek bir basınçla kapatıyordu.

Aral ise nemli saçlarını elinin tersiyle çekiştirmiş ve bir küfür savurmuştu. Ayak dibindeki çiçeklere gelişine bir tekme savururken çiçek boydan boya merdivenlerden savrulmuş,devrilerek apartman boşluğundaki yerini almıştı. Demetler olduğu yerde saçılmış rengarenk bir cümbüşle birlikte gökkuşağının yansımasını oluşturmuştu. Aral'ın öfkesi gitgide kabarıyordu.

Kanı adeta fokurduyor ve tepesine tepesine yükseliyordu.Alparslan'ın sinirinden ağzını bıçak açmaması öfkeli hallerinden daha korkunçtu.

"Napıyorsun lan manyak!"diye gürleyen Alparslan oğlana sert bir bakış atsa da Aral hızını alamayıp avucundaki çiçekleri yine fırlatmıştı.

"İstemiyorum çiçek falan diyorum ,mutlu da etmedi beni diyorum! Kırıldıysan yüzüme yüzüme söyle diyorum!"

"Ne kırılacam amına koyayım!"

"Alparslan yalan söyleme!"

Alparslan ona aldırış etmeden asansör kabinine adımladığında ağzında sadece "Sikeceğim o piçi."cümlesini yuvarlamıştı. Aral'ın yanında biraz daha durursa kalbini kıracağını iyi biliyordu. İstemese de onu kıracak sözler söyleyecekti ve işler çıkmaza binecekti. En iyisi düzgün kafayla ve siniri geçince bu konuyu konuşmak olacaktı ama Aral gerçek anlamda "inat" diye vardı.

Eliyle asansör kapısına blokaj koymuş,kendini de Alparslan'ın yanına asansör kabinine doğru ittirmişti son anda.

"Çiçeklerin beni şımarttığını düşünüp kuruldun bana? Yalan mı söyle!"

Aral'ın elleri Alparslan'ın o sabah giydiği beyaz yakalı gömleklerde konuşlanmıştı. Ceket yakasını ve gömlek yakasını sıkıca kavrıyordu. 

"Eve. Git."

Alparslan'ın tıslayarak,dişleri arasından küfür gibi savurduğu cümle oğlanın umrunda dahi değildi. Gözleri hem hırsından alev alıyordu hem Alparslan ona tavır alacak diye gözlerinin içi doluyordu.

Sanki gırtlağında bir şey takılı kalmış gibi hissediyordu. Saçmalamış hissediyordu. Bu his yabancı olduğu bir histi zira Aral genelde kendisine ters yapan kişiye daha da ters yapar,konuşmak için ayağına gelinmesini beklerdi. Kimin kendisini yanlış anlayıp doğru anladığı da çoğu zaman umrunun dışında kalan bir mevzuydu.Şuan yutkunmak bile zoruna gidiyordu. Sadece ağlayamayacak kadar kendini koşullayan ve sıkan biri olduğu için vücudunu kasmıştı.

Yeni Oğlan Where stories live. Discover now