Yeni Oğlan

Zevk ve İnilti

Tek istediği sikik şehre gelip yeni bir başlangıç yapmak ve sikik geçmişi sikik halde bırakmaktı.
Bahtı sikik bir piyade için pek de mümkün değildi sanki ha?
Şehirde tek bir arkadaş edinmişti.
Uzun süredir ilk defa bir gecesi mutlu geçmişti onda da Alparslan belası bir karabasan gibi çökmüştü.

Sinirinden delirmiş,demir kapıları yamultana kadar tekmelemişti.
Herkesi ayağa kaldırmış bu da yetmemiş gibi kapıya çıkan komşuları da azarlayarak tehdit etmişti.
Ne için?
Aral eve kiminle gelirsen gelsin bir şekilde laf edilecekti zaten.
Burada ona bir gram huzur yoktu.

Aral'ın normalde var olan kişiliği bu durumu Alparslan ile konuşamak için üst kata gidip dayılanırdı.
Eğlenmeye olan haklarından ve kimseye zarar vermediği şeyin legal oluşundan falan bahsederdi.
Dayılanırdı.
Aral artık kendi kişiliğinden verim alamıyor,kendi kişiliğini rafa kaldırma konusunda emin hissediyordu.

"Öyle mi?"diye mırıldandı Aral hırsla kendi kendine.
"Semtine yabancı erkek getirmişim demek..."

Aral yatağının üzerine çıkıp dizlerini yasladı.
Ağırlığını vere vere yatağının üzerinde diz kapaklarını çarpa çarpa zıpladı.
Aral zıpladıkça her hareketi yatakta gelgit yapıyordu.
Yatak gelgit yaptıkça duvara çarpıyor,duvarda "tak tak"sesiyle yankılanıyordu.
Aral yatakta biraz daha hoplayıp başlığı biraz daha duvara çarparken daha da sertleşmişti.

"Ah!"diye inledi.
Gitgel yapan yatak düzenli ve sert bir tempoda duvarlarda yankılanırken üst komşusu Alparslan'ın kulaklarının bayram ettiğine çokça emindi!
Harika geçen eğlenceli bir gece öyle mahvedilmezdi.
Böyle mahvedilirdi.

"Ah!"diye inledi Aral en tiz sesiyle.
"Ah! Aaa! Ah!"

Aral hırsla yatağı daha da sarsarken "Aşkım!"diye gürledi.
"Yavaş!"

"Aşkım! Orası...."

Aral düşmana vurur gibi yatak başlığını duvara vurmaya devam ederken Alparslan'ın ayak seslerini işitmişti.
Elinde her ne varsa parçapinçik olma sesi ile Aral kocaman deli bir gülümseme kondurmuştu yüzüne.

"Ah!"

Bu sefer cidden zevk iniltisiydi.
Çileden çıkarıp delirttiği için zevk duyuyordu.
Bu derin bir hazdı.
Cam kırılma sesi o kadar yakından geliyordu ki...

Hassiktir.
Aral yataklıktan çıkmış yatağa boş bir bakış attı.
Yorgan ve çarşaflar yerde savrulurken cam sesi bu kadar yakın gelmemeliydi diye düşündü.

Yaydan fırlamış ok misali salona koştururken balkon camının parça pinçik olduğunu görmek zor değildi.
Rengarenk toplarla kaplanan balkonuna bir de borudan tırmanarak inen,cam kapı indiren Alparslan eklenmişti.

"Çekil!"

Alparslan yumruğunu sıkıca kavrayıp direkt olarak yatak odasına adımlarken "Neredesin amcık!"diye gürlüyordu.
Elinden süzülen kan ve cam kırıkları zerre umrunda değildi. Yatak ,yorgan ve çarşaf ne varsa savurup içinde birini arıyordu.

"Neredesin lan amın oğlu!"

"Nerede o piç!"
Alparslan boş bakışlarla kendini izleyen oğlanın üzerine yürüdüğünde Aral dudaklarını dişledi.
Dövmeli parmakları kandan bordo rengine bulanmıştı ve öfke kontrol konusunda mekanizması en son olan insandı.

"Neredeyse getir. Başladığı işi bitirsin."diye mırıldandı Aral alayla.
Kendini tutamayıp gür bir kahkaha koyverdiğinde Alparslan hala burnundan soluyor, kırmızı görmüş boğa gibi koltuk ittirip altında adam arıyordu!

"Eve adam atmadım."dedi Aral irileştirdiği gözleriyle.

"Seni sonra sikeceğim,nerede o!"

"Ah nerede vah nerede,bir bulabilsem ah nerede."
Aral bezgin bir tavırla mutfak fayansına poposunu yaslayıp,sigara ateşledi.
"Nerede unuttum kalbimi acaba..."