Yeni Oğlan

Ayarsız Enerji Ayhan

Uykunun en tatlı yeri neresidir bilir misin ? Hani gökte süzülen bir bulut gibi yumuşacık hissettiren o uykudan bahsediyoruz! Kimsenin mahvetmediği o tatlı uyku şerbetten güzeldi.
Demir kapı vurulduğunda Aral o bulut kümesinden "küt"diye yere çakılmış hissediyordu.Aral dizlerine uzanan tişörtü,çıplak baldırları ve kabarmış saçlarıyla yerinden sıçramıştı. Demir kapının yumruklanma sesiyle birlikte sinirle bir küfür savurmuş,kuruyan dudakları birbirine çarpmıştı.

Hakan mıydı ? Hakan ise kesinlikle bu halde olmamalıydı.

Aral bu düşünceye gözlerini devirdi. Hakan gecenin üçünde kapısına gelip bir boz ayının mağara girişini yumruklamasını andıran hareketler sergilemezdi. Ayrıca Hakan gecenin bu köründe gelecek olsaydı bile en azından telefonla arayıp müsade isteyecek kadar beyefendi biriydi. Burada yaşayanların aksine göğsüne yumruk atan gorillerin anırması gibi geceyi yankılatmazdı.Aral içlerinden süpriz yumurta olarak hangisinin geldiğini tahmin etmeyle bile uğraşmayacaktı zira aşina olduğu ses bir küfür savurmasına neden olmuştu.

"Aral Abi,hayırlı geceler abi.Uyudun mu?"

"Ayhan."dedi Aral . Kapının kilidini iki tur çevirirken dudaklarının ucunda sallanan küfürü göz ardı etti ve nazik bir ses çıkarmaya gayret etti. "Gece gece,hayrola."

"Abi şimdi beni uyku tutmadı."

Oğlan kapı açılır açılmaz paytak bir ördek yavrusu gibi evin içine adımladığında Aral'ın uykusuzluktan sinirden gözü seğiriyordu. Sweatshirtinin içinde kaybolan oğlan belli ki bunu Alparslan ya da Serkan'dan otlanmıştı zira kendinden en az üç beden genişti. Oğlanın iri gözleri,savruk saçları ve düğme burnu vardı. Gözleri birbirinden biraz ayrıktı bu da ona hep uykulu ve melankolik bir hava katıyordu.

"Hayrola."dedi Aral koltuğa kendini atarak."Karadeniz'de gemin vardı da Ruslar mı vurdu ?"

"Abi şimdi."dedi Ayhan dudaklarını ısırırken. "Bak bu konu kafamda çok dönüyo biliyon mu,şimdi bizimkilere anlatsam benimle çok alay ederler ama sen okumuşsun ya ,anlarsın hani."

"Neyden ?"

"Abi ben sana o gece geldiğimde balkona top atıcak Serkan Abimgil diye uyardım sen niye önlem almadın ki ?"dedi Ayhan duraksayıp.

"Ayhan."dedi Aral sevimli bir gülüşle. "Canım benim,senin söylediğin şeyleri ikinci dakikadan sonra dinlemeyi bırakıyorum. Anlat,yoksa yine dinlemeyi bırakacağım."

"Samimisin en azından bi."diye mırıldandı Ayhan. "Ercan Abim dinliyom diyo ama kızlara yazıyo ara..."

"Eee?"

"Abi ben şimdi açıktan üniversite okumak istiyorum abi."dedi Ayhan burnunu çekip. "Ama biraz anlağım yok,altyapı yok. Fen yok,sosyalde uykum geliyo,matematik bilmiyorum ama Türkçem var."

"Hadi ya."dedi Aral alayla. "Anadilini öğrenmek kaç yılını aldı ? Yirmi falan mı."

Ayhan saf saf o kadar masumca bakmıştı ki Aral bir ara zorbalayıcı ve baştan atıcı sesini acayip kaba bulmuş,bu nedenle toplamıştı hemen kendini.

"Yani,üniversiteye gitmek istiyorsun?"dedi Aral merakla. "Ve?"

"Alay ederler."diye mırıldandı Ayhan derin bir nefesle. "Serkan Abim okuyup kapıcı mı olacan lan dedi hatta bir kez söyledim de."

"Ne olmak istiyorsun yani bölüm hedefin var mı?"diye mırıldandı Aral.

"Piskolog."diye mırıldandı Ayhan. "Burada da herkes bana dert yanıyo,dert dinlemeyi seviyorum."

"Tabi."dedi Aral baş sallayarak. "Ve? Ben?"

"Sen şimdi biliyosundur ne alacam ben,ne sınava giricem falan filan."